Haber

CHP'yi ziyaret eden HDP'den 'ittifak' açıklaması

HDP, Saadet Partisi'nden sonra CHP'yi de ziyaret etti. Görüşmenin ardından açıklama yapan HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, ittifak konusunun konuşulduğunu belirterek, "Bizim herhangi bir ittifakın parçası olma gibi bir talebimiz yok. Bizim arayışımız demokrasi ittifakıdır" dedi. Sancar, ziyaret sonrası neden ortak açıklama yapılmadığını ise, "Bizim tercihimiz, diğer partilerden gelen bir talep değil" diye açıkladı.

HDP’nin 'demokrasi ittifakı' kapsamında muhalefet partilerine düzenleyeceği ziyaretin ikincisini CHP’ye yaptı. HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar CHP Genel Merkezinde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile görüştü. Sancar’a Parti Sözcüsü Ebru Günay, Eş Genel Başkan Yardımcısı Tuncer Bakırhan, Grup Başkanvekili Saruhan Oluç ve Milletvekili Fatma Kurtulan eşlik etti. CHP heyetinde Parti Sözcüsü Faik Öztrak, Genel Sekreter Selin Sayek Böke, Genel Başkan Yardımcıları Oğuz Kaan Salıcı ve Muharrem Erkek yer aldı. Ziyarette Türkiye’deki temel sorunlar, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararları ve demokrasinin kurulmasına dair öneriler konuşuldu. "GÖRÜŞME VERİMLİ GEÇTİ..." Yaklaşık bir saat süren görüşme sonrası açıklama yapan Sancar, Kılıçdaroğlu ile görüş alışverişinde bulunduklarını dile getirerek, "Türkiye’nin önemli sorunlarını konuştuk. En önemli meselelerden biri ekonomik kriz. Burada etkisi herkese eşit bir şeklide yansıyormuş gibi görünüyor ama esas olarak Türkiye’nin geniş halk kesimlerinin yoksullaştığını pandemi yönetiminin daha da derinleştirdiğini gördük. Ağır ekonomik kriz derin yoksullaşma ve adaletsizliğin daha da yaygınlaştığını görüyoruz. Bu konuda muhalefetin belli temel ortak noktaları olduğunu görüyoruz. Ekonomi konusunda faturanın halka kesilmesine karşı ortak çalışmaların neler olabileceğini muhalefet partilerine ziyarette konuşuyoruz. Bu görüşmede de bunu da ele aldık" dedi. "BİR ÖNERİ ÇERÇEVESİ HAZIRLADIK, MUHALEFETE SUNUYORUZ" Sancar, "Bir öneri çerçevesi hazırladık. Bunları muhalefet partileri arasında müzakere edilmesini öneriyoruz. Bu önerilerimizde üç başlık var. Türkiye’nin özellikle OHAL ile yaşamaya başladığı ağır adaletsizlik hallerinin nasıl birlikte tamir edebileceğimizi, özellikle yargı alanında yaşanan sorunların büyük bir adaletsizlik meselesi haline geldiğini görüyoruz. Enis Berberoğlu olayı var ama özellikle AİHM kararından itibaren Demirtaş ve diğer tutuklu arkadaşlarımızın durumu da özel bir önem kazandı. AİHM kararını da Sayın Kılıçdaroğlu ve beraberindeki heyetle konuştuk. Bu konuda bir fikir ayrılığı görmüyoruz" diye konuştu. "KAYYUMLARA KARŞI ORTAK TUTUMUN ÖNEMİNE İŞARET ETTİK" Sancar, "Ağır adaletsizlik hallerinin OHAL ile ortaya çıkan örnekler var. Bunların başında kayyım rejimi geliyor. Kayyım uygulaması belediyelere yönelik olarak OHAL KHK’leri ile getirilmişti. Ama o zaman yapılan başka bir düzenleme vardı. Üniversite rektörlerinin doğrudan Cumhurbaşkanlığı tarafından atanmasını getiren bir düzenlemeydi. Yani bugün Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin veya öğretim elemanlarının haklı olarak tepki gösterdiği uygulama OHAL ile gelen bir düzenlemedir. Belediyelere kayyım atanması da OHAL ile getirilmişti. Bizler kayyım rejiminin en başta yerel yönetimleri hedef aldığını ama sadece yerel yönetimlerle sınırlı bir uygulama olmadığını dile getiriyoruz. Nitekim üniversitelere rektör atama usulü bir kayyım sistemi ortaya çıkarmıştır. Boğaziçi üniversitesindeki son uygulama bunu bütün Türkiye’nin gözü önüne sermiştir. Kayyım rejimine karşı mücadele demokrasi mücadelesidir, insanların kendilerini yönetme isteğidir. Sivil topluma da yaygınlaştırılmak isteniyor. Bu uygulamaya, bu yaklaşıma karşı bütün muhalefet partilerinin ortak tutum sergileyebilmelerinin önemine işaret ettik" ifadelerini kullandı. "SEÇİM GÜVENLİĞİ EN ÖNEMLİ KONU" Sancar, bir başka gündem maddesinin de "yol temizliği" olduğunu belirterek, "Demokrasi için, demokratik seçimler için şimdiden yolun sağlamlaştırılmalıdır. Muhalefet demokratik hakların kullanımı konusunda ortak hareket etmelidir. Seçim ittifakı bugün itibariyle gündemimizde yok. Sayın Kılıçdaroğlu ve heyetiyle yaptığımız görüşmede de gündemimize gelmedi ama seçim güvenliği en önemli konudur. O nedenle seçim ne zaman olursa olsun, ona dönük ortak çalışmaların bugünden başlatılmasını çok önemli buluyoruz. Bu görüşümüzü de sayın genel başkana ilettik" dedi. "BU İKİ İLKEYİ MÜZAKERE ZEMİNİ OLARAK ÖNERİYORUZ" Sancar, şöyle devam etti: "Gündemdeki bir diğer konu parlamenter demokratik sisteme dönüş olduğunu biliyorsunuz. Bu konuda muhalefet partileri arasında genel bir mutabakat olduğunu biliyoruz. Demokratik parlamenter sisteme dönüş ortak program maddesi olarak muhalefet partilerinde yerini almış ama bunu güçlü demokrasi çerçevesine yerleştirilmesini öneriyoruz. Güçlü parlamenter, güçlü yerel demokrasi öneriyoruz. Tam da bu yerel ilkelerin yer aldığı 1921 Anayasası ilham kaynağı olarak değerlendirilebilir. Biri güçlü parlamento, diğeri de çok güçlü yerel yönetim sistemi. Bu iki ilkeyi anayasa tartışmalarında veya sistem tartışmalarında ilham kaynağı ve bir müzakere zemini olarak ele almayı öneriyoruz. Bütün muhalefet partilerine ve Türkiye’nin demokrasi güçlerine de bu önerimizi sunuyoruz." "ERDOĞAN'IN YENİ ANAYASA AÇIKLAMASI SAMİMİ DEĞİL" Erdoğan’ın yeni anayasa açıklamasını "samimi bulmadığını" ifade eden Sancar, devamında şunları söyledi: "İktidar sıkışmışlıktan kurtulmak için topluma oyalamaya çalışıyor. Bu kötü yönetimin faturasının daha fazla konuşulmasını önlemek için gündemi değiştirmeye çalışıyor. Bu sıkışmışlıktan biraz nefes alabileceği bir alan yaratmaya çalışıyor. Cumhurbaşkanı anayasayı gündeme getirmesinin asıl nedeni budur. Eğer samimi iseler, nasıl bir anayasa istediklerine dair temel çerçeveyi muhalefet partilerine ve topluma sunsunlar. Muhalefet partilerine bu çerçeveyi sunmanın adresi de TBMM’dir. Buyursunlar TBMM’ye ne önerdiklerini ve ne istediklerini getirsinler. Orada partilerle ve kamuoyu ile paylaşsınlar. Biz Türkiye’nin yeni bir anayasaya ihtiyacı olduğunu kabul ediyoruz. Bunu en çok savunan parti de biz olduk geçmişte ama gerçekten yeni bir anayasa ne anlama gelir, cevabını da açıkça ortaya koymak gerekiyor. Biz yeni anayasa derken demokratik, özgürlükçü bir anayasayı kastediyoruz. Biraz önce söylediğimiz temel ilkelerde yola çıkan bir anayasayı kast ediyoruz. Eğer iktidar da neyi kastettiğini ifade ederse, böylece gölge boksu olmaktan çıkar anayasa tartışmaları, daha samimi ve daha düzgün bir çerçeveye oturur. Ama iktidarın böyle bir niyetinin olduğunu düşünmüyoruz. Reform dediği her yerde mevcut durumdan daha kötüye gittiğimizi tecrübe ettik. Korkarız ki yeni anayasa derken de mevcut anayasanın gerisine düşecek bir teklifle ortaya çıkacaklardır." "8 ŞUBAT'TA PROGRAMIMIZI DUYURACAĞIZ" Anayasa konusunda HDP’nin tutumunun net olduğunu söyleyen Sancar, "Meclis’te sayıları yetmiyor, ne tür manevralar yapacaklar göreceğiz. Acaba sayısal dengeyi değiştirmeye yönelik herhangi bir girişimleri olacak mı? Göreceğiz bunları. HDP toplumu oyalamaya dönük, yapay gündemler yaratmaya yönelik Türkiye’de demokrasini, özgürlüğün ve toplumsal barışın önünü açmaya yönelmeyen hiç bir girişime prim vermeyecek. Bu açık bizim önceliklerimiz demokrasi, özgürlük ve toplumsal barıştır. Bu konuda kim adım atmak isterse önerilerini açıkça ortaya koysunlar, bizim önerilerimiz ortada. İktidar da artık daha açık konuşmak zorundadır. Muhalefet partileri arasında demokrasiye, özgürlüğe ve toplumsal barışa yönelik çalışmaları ortak yürütme konusunda genel mutabakat oluşması bizim arzumuzdur. Bunun Türkiye’nin bütün demokrasi güçleriyle paylaşacak şekilde bir 8 Şubat’ta başlatıyoruz. 8 Şubat'ta bir basın toplantısıyla kamuoyuna programımızı duyuracağız” diye belirtti. "İYİ PARTİ İLE GÖRÜŞME TALEBİMİZ DEVAM EDİYOR" Açıklamasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Sancar, İyi Parti ile görüşme taleplerinin olup olmadıklarına dair soruyu, "Bizim İyi Parti ile görüşme isteğimiz devam ediyor. Resmi talep konusunu değerlendiriyoruz. Bu görüşmelerden sonra o konuda tavrımızı ve kararımızı sizlerle paylaşacağız. Herhangi bir muhalefet partisini dışarıda bırakmak, görüşmemek gibi bir tavrımız yok. Biz Türkiye’de diyalogun, müzakerenin ve tartışmanın demokratik siyasetin temel unsurları olduğuna inanıyoruz. Demokratik siyasetin de Türkiye’nin şimdi içine sokulduğu bu ağır adaletsizlik ve bunalım durumundan çıkışta en önemli yöntem olduğuna inanıyoruz. HDP demokratik siyasette ısrarcıdır. Bunun yaygınlaşmasını istiyor. Böyle bir tutumumuz olduğu için de bütün muhalefet partileri ile görüşmeyi esas alıyoruz. Bunu daha sonra hangi biçimde olabileceğini İyi Parti ile görüşmenin hangi biçimde olabileceğini tartışacağız. Kendilerine bu görüşlerimizi ileteceğiz. Sizlerle de paylaşacağız" diye yanıtladı. 'NEDEN ORTAK AÇIKLAMA YAPILMIYOR?' SORUSUNA YANIT: BİZİM TERCİHİMİZ Hem Saadet Partisi hem de CHP ile yapılan ziyaret sonrası neden ortak açıklama yapılmadığı konusundaki soruya Sancar şu yanıtı verdi: "Bizim tercihimiz, açık tavrımız budur. Çeşitli yöntemler düşünülebilir. Farklı partiler farklı yöntemler düşünebilirler. Biz bu yöntemin daha faydalı olacağına kanaat getirdik ve kendimiz önerdik partilere bu yöntemi. Diğer partilerden bize gelen bir talep değil yani." "SEÇİM İTTİFAKI GÜNDEMİMİZDE YOK" Sancar, seçim ittifakının gündeme gelip gelmediği yönündeki soru üzerine ise, "Evet ittifak meselesi gündeme geldi ama bir seçim ittifakını konuşmama şeklinde gündeme geldi. Seçim ittifakları gündemimizde yok. Bizim herhangi bir ittifakın parçası olma gibi bir talebimiz ve arayışımız yok. Bizim arayışımız demokrasi ittifakıdır. Bunun için çerçeve oluşturduk ve siyasi partilere sunuyoruz. HDP’nin parlamento için herhangi bir ittifaka da ihtiyacı yok. Bütün kamuoyu araştırmaları oylarımızın yüksek gösteriyor ama bizim oylarımızın daha yüksek olduğunu biliyoruz" ifadelerini kullandı. (Mezopotamya Ajansı)