CHP’li Şahin kürsüde yumruklarını vura vura anlattı! “Beni dinleyeceksin, acıma saygı duy!”

Yayın tarihi: 8 Mart 2023 Çarşamba 5:19 pm - Güncelleme: 8 Mart 2023 Çarşamba 5:19 pm

CHP Hatay Milletvekili Suzan Şahin, gözyaşlarıyla depremde yaşadıklarını anlattı. İskenderun’nda 7.7, 7.6 ve  6.4’lük depremlerde bulunduğunu belirten Şahin, “Hatay’a zamanında gelmediniz. Hatay’a kefen bile vermediniz.  Gönüllü gelenlere  AFAD yeleği giydiriniz asker kıyafeti giydiriniz. Onları korumak mıydı maksatınız yoksa acziyetinizi kapatmak mı?” dedi. 

Resmi verilere göre 11 ili etkileyen depremlerde 45 binden fazla kişi öldü. Felaketten en büyük yıkıkma uğrayan şehirlerden biri Hatay oldu. On binlerce insanın öldüğü kent adeta hayalet şehre döndü. Depremlerde İskenderun’da olduğunu belirten CHP’li Suzan Şahin, yaşadıklarını TBMM kürsüsünde anlattı. Şahin, AKP’lilerin sesini kesmeye çalıştığı sırada yumruklarını kürsüye vurarak, “Dinleyeceksiniz, acımı anlatayım” dedi. AKP’lilerin susturan Şahin, şunları dile getirdi:

“AKLIM ALMIYOR ARAMA KURTARMA EKİBİNİN ALET EDAVATI NEDEN SONRA GELİR”

“Depremlerin yaşandığı her depremde İskenderun’daydım. 3 büyük depremi evimde yaşadım. Evimin sağı ve solundaki evler çöktü. Sabahın ilk ışıklarında  enkazdaydım. Komşularım enkaz altındaydı. Fırat “yardım eden yok mu” diye bağırıyordu. Erdinç “buradayım” diyordu.

Kaymakamlığa koştum, üç sıra su basmıştı. Dizlerime kadar suya girerek gittim. Herkes oradaydı ama telefon geldi, ‘yeğenim’. Kaymakamlığın ilerisinde kız kardeşimin evi çökmüş. Yeğenimi kaybettim. Kaymakamın yanına gittim. Hilti, arama kurtarma ekibi, ne istersen bir el gücü istiyorlardı ama yoktu. 2 günün akşamına kadar hiç kimse gelmedi. 35 tane arama kurtarma ekibi gecenin 23’ünde orada bekledim. Geldi ama alet adavet yoktu. Neden yok? “Havaalanında aldılar” dedi. Arkadan yollayacaklarmış. Ben uzman değilim ama aklım almıyor. Arama kurtarma ekibinin  alet edevatı neden sonra gelir. Üçüncü gününe kadar yaprak kımıldamadı. Bütün herkesin seslerini duyduk.

Depremden kurtulan bin 100 çocuk Menzil köyünde!

“SADECE GÖÇÜK ALTINDA KALMADIK YUVALARIMIZ YIKILDI”

Beni duyan yok mu diyen göçük altındakiler bağırdı. Yoktu. Bunların sorumlusu kim? Biz sadece göçük altında kalmadık. Evlerimiz yıkılmadı yuvalarımız yıkıldı. Dağıldık. Kimileri toprak altında kimileri uzuv kaybıyla anasız babasız yeni hayatlarına başlayacak. Kimileri gurbet ellerde tozla buz etraf.

Evet deprem bir afet ama her yerde oluyor. Arkadaşlar, bütün savaşlarımızı hesaplayın o kadar can kaybı yoktur. Hele Hatay’da 10 ilin toplamında daha fazla can kaybı verdik.

“GÖNÜLLÜ GELENLERE ASKER KIYAFETİ GİYDİRDİNİZ”

İskenderun’a yardım gelmedi. 400 göçük 2 bin apartman yıkıldı. 3 kişi arama kurtarma ekibi soruyorum ekip çalışırız diyor. 8 gün gelmedi. Birçok göçüğe uğramadılar. Sebep? Hani biz uzaya gidiyorduk. Neredeydiniz. AFAD neredeydi deyince kızıyorsunuz. Asker nerede deyince… Askeri oraya yığmayan iradeye söylüyorum. Bugüne kadar utanmadınız tedbir almadınız dinleyeceksiniz, konuşma. En azından saygı gösterin acımı anlatayım.

Biz ne yaptık. Kaç kere araştırma önergeleri verildi. Kaç kere teşvik verildi. Biz ne yaptık. Kentsel dönüşümleri rantsal dönüşümlere çevirdik. Buradakiler imar afları için el kaldırdı.

Ben Kızılay’a kanımı verirsem satar mı diye düşünüyorum. Ne hale getirdiniz kurumu, utanın utanın.

Hatay’a zamanında gelmediniz. Hatay’ı kaderini terk ettiniz. Hatay’a kefen bile vermediniz. İnsanlar enkaz altında kederleri ile bıraktınız. Gönüllü gelenlere   AFAD yeleği giydiriniz asker kıyafeti giydirdiniz. Onları korumak mıydı maksatınız yoksa acziyetinizi kapatmak mı?