Haber

CHP'li Özkoç ile AKP'li Zengin arasındaki 'Ecevit' tartışma tutanaklara böyle yansıdı

TBMM Genel Kurulu'nda, AKP Grup Başkanvekili Özlem Zengin ile CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç arasında yaşanan tartışma, tutanaklara geçti.

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bugün İl Başkanları Toplantısında değinerek, CHP'li Engin Özkoç'a sert tepki gösterdiği tartışma, TBMM Genel Kurul tutanaklarına yansıdı. Tutanaklara göre CHP'li Haydar Akar'ın, "Geçmişte sadece yazar kasa atıyorlardı, şimdi insanlar kendilerini yakıyorlar, öldürüyorlar, siyanür içiyorlar" sözlerine, AKP Grup Başkanvekili Özlem Zengin, "Anlattığınız her şey, AK Parti'yi doğuran, iktidara getiren ve 17 yıldır da sizin kazanmanıza imkân vermeden kazandıran sebepleri aslında tek tek burada muhalif olarak söylemiş oldunuz. Bu manada bunları söylerken, 'dış politika' diyorsunuz. Ya, sizin Bülent Ecevit değil miydi Clinton'ın karşısında el pençe duran, o değil miydi yani? Oradan geldiğimiz noktaya baktığınız zaman yani bir defa bunları söylerken biraz haya etmek lazım" diyerek cevap verdi.

'ECEVİT'LE İLGİLİ KONUŞMAK HADDİNİZ DEĞİLDİR'

CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç da, "Bir grup başkanvekili konuşması esnasında, rahmetli olmuş, daha önceden devlete hizmet etmiş bir Genel Başkana yönelik 'el pençe duruyordu, bilmem ne yapıyordu'. Bunlar yakışık alan şeyler değil. Çok ayıptır ve kendisini gerçekten kınıyorum. Bir grup başkanvekilinin bu kadar yakışıksız, bu kadar seviyesiz konuşması gerçekten utanılacak bir durumdur. Orada, Sayın Ecevit'in nezaketini bilenler biliyor. Bunu konuşan insanların haddini bilerek konuşması gerekir. Sayın Bülent Ecevit'le ilgili konuşmak sizin haddiniz değildir Sayın Grup Başkanvekili" dedi.

'BU NASIL BİR HAD BÖYLE'

Zengin ve Özkoç arasındaki tartışmanın devamı tutanaklara şöyle yansıdı: Özlem Zengin: Böyle bir üslup olmaz Sayın Başkan. Ne demek, hadden bahsediyorsunuz? Bu nasıl bir had böyle? Engin Özkoç: Böyle bir grup başkanvekilliği olmaz efendim. Özlem Zengin: Ne demek hadden bahsediyorsun? Bu nasıl bir had? Olmaz, hayır, ben bunu reddediyorum.

'HADDİNİ BİLDİRİN

Engin Özkoç: Böyle bir konuşma anlayışı olmaz efendim. Bir grup başkanvekili konuşuyor burada, bu kadının, bu hanımefendinin yaptığı çok ayıptır. Özlem Zengin: Böyle bir şeyi tümden reddediyorum, ne demek 'haddiniz değil?' Engin Özkoç: Lütfen, bu hanımefendiye haddini bildirin Sayın Başkan. Bu hanımefendiye lütfen, haddini bildirin Sayın Başkan. Tartışmanın ardından CHP'li Özkoç'un, AKP'li Zengin'den özür dilemesi de tutanaklarda yer aldı.

Meclis'teki gerginlik diğer vekiller arasında da devam etti. CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Bekaroğlu ve AKP Manisa Milletvekili Uğur Aydemir arasında geçen tartışma ise tutanaklara böyle yansıdı:

BAŞKAN – Şimdi, değerli arkadaşlar… Lütfen… Lütfen… MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) – Ya, şu adamın eline değnek verin, herkese vursun ya. Böyle bir şey olur mu? UĞUR AYDEMİR (Manisa) – Sayın Bekaroğlu, Başkan bizi temsil ediyor. SALİHA SERA KADIGİL SÜTLÜ (İstanbul) – Bizi de temsil ediyor. BAŞKAN – Şimdi, değerli arkadaşlar… CAVİT ARI (Antalya) – Ya, oraya oturup “dır, dır, dır…” Bir dur artık, tamam, sus, anladık. SALİHA SERA KADIGİL SÜTLÜ (İstanbul) – Kocaman adam, bakanlık yapmış. Kendini savunur, sakin olun lütfen. UĞUR AYDEMİR (Manisa) – Ya, ne biçim üslup? “Kocaman adam kendini savunur.” Lütfen ya… “Kocaman adam kendini savunur.” diyor ya. MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) – Elli defa ne söylüyorsun? CAVİT ARI (Antalya) – Ya, tamam arkadaş, sen bir sus. MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) – “Eşek kadar adam” demedi, “kocaman adam” dedi. SALİHA SERA KADIGİL SÜTLÜ (İstanbul) – Allah Allah! Çok normal bir şey söylüyorum. BAŞKAN – Evet, arkadaşlar, bir saniye… UĞUR AYDEMİR (Manisa) – Sayın Bekaroğlu… BAŞKAN – Sayın Aydemir, lütfen… SALİH CORA (Trabzon) – Sayın Bekaroğlu, avukatı mısın doktoru musun? BAŞKAN – Bir saniye Sayın Cora… SALİHA SERA KADIGİL SÜTLÜ (İstanbul) – Sakin olun lütfen. ALİ ŞEKER (İstanbul) – Başkan kendini savunur lütfen. NAZIR CİHANGİR İSLAM (İstanbul) – Siz hep böyle senli benli mi konuşuyorsunuz? BAŞKAN – Efendim? Evet, öyle konuşuyoruz. Rahatsız mı oldunuz? Rahatsız olmadınız inşallah. NAZIR CİHANGİR İSLAM (İstanbul) – Yok, çok nazik bir üslup değil, onu hatırlatayım. BAŞKAN – Yok, biz kendi aramızda konuşuyoruz kardeşçe. NAZIR CİHANGİR İSLAM (İstanbul) – Ama Başkanlık kürsüsünde oturuyorsunuz. BAŞKAN – Siz kaç kez bu Komisyona geldiniz? YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) – Sen nereden geldin yine ya? BAŞKAN – Beyefendi, kaç kez bu Komisyona geldiniz? Kaç kez bu Komisyona geldiniz? NAZIR CİHANGİR İSLAM (İstanbul) – Yoklama mı alıyorsunuz? BAŞKAN – Hayır, almıyorum. Şimdi, burayı… NAZIR CİHANGİR İSLAM (İstanbul) – Benim size hatırlattığım Başkanlık göreviniz gereği sizli bizli… BAŞKAN – Bana nasıl yöneteceğimi öğretemezsin. Bana nasıl yöneteceğimi öğretemezsin. NAZIR CİHANGİR İSLAM (İstanbul) – Adam olan, herkesten ders alır. BAŞKAN – Terbiyesizlik yapmayın lütfen, lütfen…