Muhalefetten infaz yasasına şerh

Yayın tarihi: 7 Nisan 2020 Salı 8:35 am - Güncelleme: 7 Nisan 2020 Salı 7:59 pm

Meclis Adalet Komisyonu’na sunulan infaz düzenlemesine karşı yazdığı şerhte CHP, İnfaz yasasından şiddete başvurmamış fikir suçlularının da yararlanması gerektiğinin altını çizdi. İYİ Parti lideri Meral Akşener, infaz yasasını ‘Affı yok’ mesajıyla paylaştığı bir video ile eleştirdi. HDP de salgın koşullarında hapishanelerdeki doluluğa ve hasta mahpusların durumuna dikkat çekti.

AKP ve MHP’nin ortaklaşa hazırladığı ve TBMM Genel Kurulu’nda ele alınacak infaz düzenlemesine ilişkin CHP muhalefet şerhini yazdı. Yazıda, denetimli serbestlik uygulamasıyla ilgili yapılan değişiklikle muhalif görüş açıklayanlar ya da iktidarın uygulamaları ve AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı eleştirenlere açılan davalarda verilen cezaların büyük bir kısmının artık cezaevinde geçirileceğine işaret edildi.

Fatih Portakal hakkında Erdoğan’ın ardından bir suç duyurusu daha! 3 yıla kadar hapsi istendi

İnfaz düzenlemesine ilişkin CHP muhalefet şerhi verdi.

Cumhuriyet’te yer alan habere göre TBMM Adalet Komisyonu’nun CHP’li üyeleri Zeynel Emre, Tufan Köse, Rafet Zeybek, Turan Aydoğan, Alpay Antmen ve Süleyman Bülbül tarafından hazırlanan 14 sayfalık muhalefet şerhinde özetle şunlar yer aldı:

Akşener: Zedeledikleri itibarı, Avrupa’ya yardım ederek toplamaya çalışıyorlar, aç karınların böyle hikâyelere karnı tok!

TEKLİF ANAYASAYA AYKIRI

Yasa teklifi de kısmi af niteliğindedir. Yasa teklifinde tutuklu ve hükümlüler arasında keskin bir ayrım yapılması, gerçek suçlular- siyasi (sanal) suçlular arasında ayrımcılık, terör suçlarının tümden kapsam dışı tutulması Anayasa aykırılıkların başında gelmektedir. Bu düzenleme tarzı ile Anayasa’nın başta, yaşam hakkını güvence altına alan madde 17, eşitlik ilkesini güvenceleyen madde 10 ile düşünce, ifade ve basın özgürlüklerini düzenleyen madde 25 ve devamı ile başkaca birçok maddesine aykırıdır.

Çin’de bir ilk yaşandı! Salgının başlangıcından bu yana…

DÜŞÜNCE SUÇLARI AF DIŞINDA

Teklifin, terör suçlularını kategorik olarak af dışında tutmuş olması da Anayasa’ya aykırıdır. “Terör” suçlarında asıl ölçüt, şiddet öğesi olmalı; şiddet kullanmayan ve şiddete bulaşmayan söz, yazı, slogan ve eylemler, şiddet ve silah kullanımından ayrı tutulmalıdır. Bu düzeltmeler yapılmadığı sürece, teklifin bu şekilde yasalaşması, Anayasa’ya aykırı olacaktır. Anayasal uyarınca af düzenlemelerinin 3/5 çoğunlukla yasalaştırılması zorunluluğu da teklifin yasalaşıp uygulamaya konulmasının ardından Anayasa Mahkemesi’nin gündemine gelmesi durumunda, aykırılık temelinde genişlemesini kaçınılmaz kılacaktır.

‘Atatürk Havalimanı hastane olsun’ önerisi kabul gören İmamoğlu’ndan bir teklif daha!

MUHALİFLER CEZAEVİNE GİRECEK

Getirilecek uygulamanın en net sonuçlarından biri, basit suçlardan kısa süreli hapis cezası alanların da artık cezaevinde girmesi olacaktır. Özellikle sosyal medyada muhalif görüş açıklayanlar ya da iktidarın uygulamalarını, AKP Genel Başkanı ve aynı zamanda Cumhurbaşkanı olan Erdoğan’ın açıklamalarına eleştirel yorum yapanlara sıklıkla açılan soruşturma ve davalar neticesinde verilen cezaların büyük bir kısmı artık cezaevlerinde geçirilecektir. Şu anda 300 bin civarında olan tutuklu- hükümlü sayısının çok kısa bir zamanda 500 binlere çıkması kaçınılmaz gözükmekte.

Almanya’da Koronavirus ölüm oranı neden düşük? İşte cevabı

AKŞENER’DEN İTİRAZ: AFFI YOK

İYİ Parti lideri Meral Akşener, AKP’nin Salı günü Meclis’e getireceği infaz yasası teklifini, hazırlanan özel bir video ile eleştirdi.
AKP ve MHP’nin birlikte hazırladığı ceza infaz düzenlemesine bir itiraz da İYİ Parti lideri Meral Akşener’den geldi.Ceza infaz düzenlemesinde cinsel suçlar, kadına karşı suçların kapsam dışında bırakıldığı söylense de bu konudaki tartışmalar devam ediyor.Salı günü Meclis’e gelecek teklif öncesi  “AFFI YOK”  isimli bir video yayınlayan İYİ Parti, düzenlemenin geçmesi halinde kadına ve çocuğa karşı işlenen suçlara af getirilmesi tehlikesine dikkat çekiyor.

HDP, HAPİSHANELERDEKİ DOLULUĞA DİKKAT ÇEKTİ

Adalet Komisyonunda kabul edilen infaz düzenlemesi teklifine muhalefet şerhi yazan HDP, salgın koşullarında hapishanelerdeki doluluğa ve hasta mahpusların durumuna dikkat çekti.
Halkların Demokratik Partisi, Meclis Genel Kurulu’nda yarın (7 Nisan Salı) görüşülmeye başlanacak olan infaz düzenlemesine dair muhalefet şerhi verdi.

Tam adı “2/2762 Esas Sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” olan teklifin önemli değişiklikler içerdiğini belirten HDP, “ancak bu önemli değişiklikler evrensel hukuk normlarına ve demokratik kriterlere son derece uzak bir mesafede bulunuyor” dedi.

Yasa teklifinin Terörle Mücadele Yasasını kapsamadığına dikkat çekilen muhalefet şerhinde, “cezaevleri sadece düşüncesini ifade eden, sosyal medyada asgari muhalif bir söylemi dile getiren gazeteci, siyasetçi, akademisyen, avukat, öğrencilerle doludur. Sebebi ise Terörle Mücadele Kanunu adlı yasa başta olmak üzere, anti demokratik ceza yasalarıdır” dendi.

Ayrıca hasta mahpusların da salgın nedeniyle risk altında olduğu belirtildi.

İtaya ve İran’da tahliye, Türkiye’de açıklama

Muhalefet şerhinde özellikle hapishanelerin durumunun altı çizildi:

“Dünya Sağlık Örgütü tarafından ilan edilen pandemi ile ülkeler bazında çok çeşitli önlemler alınmış ve İtalya ile İran cezaevlerini suç ayrımı yapmaksızın tahliye etmiştir.

“Türkiye’de ise Adalet Bakanlığınca cezaevlerinde henüz COVID-19 vakasına rastlanmadığı belirtilmiş ve ‘Ateş ölçer, maske, eldiven tedarik edilmiş durumda. Tüm taraflar dinlenerek teknik çalışmalar yapıldı. Hükümlü ve tutuklular devlete emanet, onların sağlığı için her türlü titizlik gösteriliyor” şeklinde açıklama ile yetinildi.

“Salgının ülkede ortaya çıkmasının ardından ziyaretçi yasağı da cezaevlerinde alınan önlemler arasında olmuştur. Fakat salgının dışarıdan gelebilmesi ihtimali göz ardı edilmiş, cezaevine dışarıdan virüs taşıyacak olanların yalnızca ziyaretçiler değil cezaevi çalışanlarının olma ihtimali değerlendirilmemişti.

“Sonra cezaevlerinin tahliye edilmesine dönük toplumdan gelen yoğun tazyik üzerine cezaevi görevlilerinin kurum dışına çıkarılmaması gündeme getirilmiştir. Ancak bu noktada da virüsün cezaevlerine çoktan yayılmış olduğu gibi son derece vurucu bir ayrıntı göz ardı edilmiştir.

“Oysa göz ardı edilen bu ayrıntı, son derece ölümcül bir neticeyi beraberinde getirmektedir. Halihazırda milyonlarca yurttaş alınan önlemler kapsamında bir nevi ev hapsindeyken, ülke dışına çıkışlar durdurulmuş hatta il dışına çıkışlar da zaruri hallerde izin şartına bağlanmışken kaçma şüphesi bulunmayan mahpusların tahliyelerine olanak sağlanmaması izaha muhtaçtır.”

“Hasta mahpusların bağışıklık sistemi dayanamayabilir”

“Cezaevlerinde yüzlerce ağır hasta mahpus olup bağışıklık sistemleri olası Covid-19 virüsünü tolere edecek durumda değildir.

“Keza cezaevlerindeki hijyen koşullarının yetersizliği, koğuşların kalabalıklığı, beslenme imkanlarının sınırlı oluşu mevcut salgın hastalık bakımından cezaevinde kalanlar açısından tehlike oluşturmaktadır. İvedi bir çözüm üretilmez ise telafi edilemeyecek zararların meydana gelmesi an meselesidir.

“Mevcut salgının yayılma algoritması ve etkisi nazara alındığında cezaevinde kalanlar kadar aileleri de derin bir endişe içerisindedir. Acilen bir önlem alınmaz ve tahliyeler sağlanmazsa toplumda umulmadık yeni yaralar açılacak ve cezaevindeki mahpuslar, kaldırıldığı düşünülen idam cezasının birer öznesi olacaklardır.”

“Cezaevleri salgın hastalık için çok riskli”

“2020 verilerine göre; 355 hapishanede toplam 282 bin 703 mahpus ile cezaevlerindeki doluluk oranı, Türkiye tarihinde hiç olmadığı bir seviyededir.

“Koğuşlarda kalan kişi sayısı kapasitenin oldukça üstünde seyrederken olağan hapishane koşullarında bile yetersiz beslenme, ısıtılmayan ve havalandırılmayan koğuşlar, gün ışığından faydalanamama, yeterli hekim ve sağlık personelinin bulunmaması, muayene ve sevk sürelerindeki uzunluk, hijyen ürünlerinin parayla satılması, temiz ve sıcak suya erişememe, düzenli ve etkin bir sağlık hizmetinden faydalanamama sebebiyle hastalık üreten bir konumda olan cezaevleri salgın hastalıklar bakımından son derece riskli alanlardır.”

“Hükümlü ve tutuklular derhal serbest bırakılmalı”

HDP bu konuda yapılması gerekenleri şöyle anlattı:

“Ceza kanunlarında değişiklik öngören geniş kapsamlı bir kanunun yapılması yerine hükümlü ve tutukluların adli kontrol, denetimli serbestlik ve benzeri seçenek yaptırımlarla derhal salıverilmesi sağlanmalı; kalıcı düzenlemelerin yapılması için uygun koşullar beklenerek ortak mutabakat oluşturulmalıdır.

“Bu konuda baroların, sivil toplum örgütlerinin ve partilerin ortak görüşü ile bir metin hazırlanmalı ve mevcut yasaların eksiklik ve hataları düzeltilmelidir. Aksi halde yapılan düzenlemeler sadece belirli bir kesimin cezaevinden çıkmasına olanak sağlayacak olup eşitlik ilkesine açık aykırılık teşkil edecektir.”