CHP, Barış Terkoğlu’na hapis cezası verilen düzenlemenin iptali için harekete geçti

CHP, Gazeteci Barış Terkoğlu’na hapis cezası verilen “terör örgütüne üye olmamakla birlikte terör örgütüne yardım etme” suçunu düzenleyen düzenlemenin iptali için Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu.

CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, Adalet Komisyonu üyeleri Süleyman Bülbül ve Gizem Özcan’ın bulunduğu heyet, 8. Yargı Paketi’nde yer alan hükümlerin iptali için Anayasa Mahkemesi’ne başvuruda bulundu.

Başvuru sonrası açıklama yapan Gökhan Günaydın, ilgili düzenlemelerin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmiş olmasına rağmen Cumhur İttifakı tarafından yeniden TBMM’den yasal düzenleme yapılarak geçirildiğini hatırlattı.

“KEYFİ SÖZ DİZİMİ”

Gökhan Günaydın, iptalini istediklerini düzenlemelerden ilkinin “Terör örgütüne üye olmamakla birlikte terör örgütüne yardım” suçunu düzenleyen düzenleme olduğunu söyledi. Günaydın, 2 Mayıs tarihinde Gazeteci Barış Terkoğlu’na da hapis cezası verilen bu düzenlemenin keyfi tutuklamalara imkan sağladığını söyledi.

Günaydın şunları söyledi:

“Kısaca ifade etmek isterim: ‘Terör örgütüne üye olmamakla birlikte terör örgütüne yardım’ suçu düzenlenmektedir. Bu örneğin şu an burada bir anayasal hakkı için protesto gösterisi yapan kişi ve grupların ‘terör örgütüne üye olmamakla birlikte’ diye başlayan keyfi söz dizimi üzerinden gözaltına alınmasına ve tutuklanmasına neden olabilir. Dolaysıyla bu düzenlemenin iptalini talep ediyoruz. Daha evvel Anayasa Mahkemesi bu düzenlemeyi iptal etmişti ancak Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde Cumhur İttifakı çoğunluğu, Anayasa Mahkemesi kararına uyarlı olmayan yeni bir düzenlemeye imza attı. Dolaysıyla bunun iptalini talep ediyoruz.”

Barış Terkoğlu’na hapis cezası! Kılıçdaroğlu’ndan sert tepki

“ADİL VE ETKİLİ BAŞVURU HAKKINI ELİNDEN ALMAKTADIR”

Gökhan Günaydın, düzenlemede yer alan ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi öncesi son nokta olan Tazminat Komisyonu’nun da yurttaşın adil ve etkili başvuru hakkını elinden aldığını söyledi.
Günaydın, “Bunun dışında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi öncesi kurulan Tazminat Komisyonu, yurttaşın adil başvuru ve etkili başvuru hakkını elinden almaktadır. Biz bunların ihtisas mahkemeleri üzerinden yürütülmesini doğru buluyoruz. Dolaysıyla bunun da iptalini ve yürürlüğünün durdurulmasını talep ediyoruz” şeklinde konuştu.

“SANIKLARI HATTA HAKİMLERİ ZOR DURUMDA BIRAKMAKTADIR”

Gökhan Günaydın, “Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması” düzenlemesinin de yargılamadaki bütün tarafları zor durumda bırakan bir düzenleme olduğunu ifade etti.
Günaydın, “Hükmün Açıklamasının Geri Bırakılması düzenlemesi son derece keyfidir. Avukat meslektaşlarımızı müvekkilleri, sanıkları ve hatta hakimleri zor durumda bırakmaktadır. Dolaysıyla daha doğru bir düzenleme yapılmasına olanak sağlayabilmesi açısından bunun da iptalini talep ediyoruz” dedi.

AYM iptal etti: Mahkemeler, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı veremeyecek

“CHP YAPMIŞ OLSAYDI YERİ GÖĞÜ İNLETECEKLER”

Gökhan Günaydın son olarak kişisel verilerin işlenmesiyle ilgili yapılan düzenleme için, “bu düzenlemeyi Cumhuriyet Halk Partisi yapmış olsaydı yeri göğü inletecekler, bizim kişisel verilerimizi yurt dışıyla paylaşma konusunda bir sakınca görmemektedirler. Bunu bizim kabul edebilmemiz mümkün değildir” değerlendirmesinde bulundu.

Günaydın konuyla ilgili şu ifadeleri kullandı:

“Bunun yanında kişisel verilerin korunması ve işlenmesiyle ilgili son derece sakıncalı hükümler vardır. Kişinin rızası hilafına, bir kanuni koruma da olmaksızın sağlık verileri, siyasal parti üyelikleri, dernek üyelikleri işlenebilmektedir. Bunun izah edilebilir bir durumu asla söz konusu değildir. Yurttaş güvenliğini tümüyle ihlal eden bu tutum için evet biz Anayasa Mahkemesi’ne geldik. Bunun yanında yine kanuni bir koruma olmaksızın keyfiliğe varan tutumlarla kişisel verilerin yurt dışına aktarılabilmesi söz konusudur. Evet bu düzenlemeyi Cumhuriyet Halk Partisi yapmış olsaydı yeri göğü inletecekler, bizim kişisel verilerimizi yurt dışıyla paylaşma konusunda bir sakınca görmemektedirler. Bunu bizim kabul edebilmemiz mümkün değildir. Nihayet makro verileri işleyicilerin yasada belirtilen idari para cezaları ile bu meseleden caymaları söz konusu dahi değildir. Caydırıcılıktan çok uzak para cezaları vardır. Bunun da iptali için Anayasa Mahkemesi’ne başvurduk.”

Kaynak: HABER MERKEZİ