Cesur bir adam, bir romanın ismi değildir. Cesur bir adam, bir tiyatro temsilinin ismidir. Bu tiyatro nerede temsil ediliyor, “gidip görelim” derseniz, bu temsilin Türkiye’de oynandığını ifade ederiz.
Bu oyunun temsilcisi tiyatronun adı Altılı Masa’dır. Oyuncu aktörlerle temsil edilmektedir. Kemal Kılıçdaroğlu, Meral Akşener, Ali Babacan, Ahmet Davutoğlu, Temel Karamollaoğlu, Gültekin Uysal, bu oyunun bir de sahnede görünmeyen iki oyuncu aktörü vardır. Bunlar Mithat Sancar ve Pervin Buldan’dır.
Bu oyunu yazan ve sahneye koyup yöneten zat ABD Başkanı Biden’dir. Dekor, müzik ve kostümler emperyalist devletlerin başkanları tarafından hazırlanmıştır.
Bu oyunu baş aktörü, ABD Başkanı ile PKK ve Fetö tarafından elbirliği ile hazırlanmış bir kumpasla sahneye çıkarılmıştır.
Diğer ikisine gelince, Babacan ve Davutoğlu devlette çeşitli mevkiye getirilmişler ve fakat bu zatların ehliyetsiz olduğu ortaya çıkmış ve bu zatlar ehliyetsiz olduklarını kabul etmeyip çeşitli oyunlarla mevkilerinden firar etmişler ve nankör kediler gibi cumhurbaşkanına nefret beslemişlerdir. Karamollaoğlu, Ak Parti ile işbirliği halishane devleti idare etme teklifine karşı öyle taleplerde bulunmuş ki, bu talepleri yerine getirmek mümkün değildir. Bu sebeple Karamollaoğlu cumhurbaşkanına buğz etmiştir. Uysal’ın bu oyunda nasıl rol aldığı meçhuldür.
Anti parantez şunu söylemek lazım gelir. Akşener oyunu anladı, sahneden çekildi. Bunun üzerine cehennem alevleriyle hücum edildi Akşener’e. Ayrıca yüksen yerden gelen bir emirle tıpış tıpış sahneye döndü.
Bütün bu adi ve müptezel oyunlar, utanmadan asil ve necip milletimizin önünde oynanıyor.
Şimdi zurnanın zırt dediği yere geldik... bu oyunun esası nedir? Bu oyunun esası, hasta ABD olmak üzere Batılı emperyalistlerin hedefi, Türkiye’yi bölmek ve hatta güney sırırlarımızda bir Kürt devleti kurmaktır.
Bu oyunun bir başka sahnesi şöyle: Kılıçdaroğlu, Irak ve Suriye tezkerelerine hayır oyu verdi. Bu ne demek, PKK/YPG/PTF örgüt ve onun siyasi be iktisadi/tarihsel ve kültürel ve mütemmim cüzü olup salim kafa ile düşünmeyip bayrakları bayrak yapan zamiri hükmündeki işareti görmeyip demokrasi maskesi ile izdiham eyleyip Türk halkı bağrında kanla korunan bu melekette Ağıralioğlu gibi cesur adamlar da çıkar. Şöyle dedi bu cesur adam: “HDP’lileri Türk devletine katil derken görüyorum. Operasyaonlarımız Kürdistan’ın işgali diyorlar”
Bu haykırış gözleri yaşarttı...Senelerdir, böylesine asil, mağrur ve masum ve mazlum bir ifade duymamıştık. Kulaklarımız bize yabancı, gözlerimizzifiri karanlık bir kanalda inin inim inliyor ve kan kaybı çekiyordu. Bu cesur sesle birlikte yedi ceddi rahmeti ve yedi düvele meydan okurken Hacibatla Karagöz bile şaştılar bu işe.
Ülkemizi bölme oyunu yazanlar, bu oyunu oynayanlar bizim kırmızı çizgimiz olduğunu unuttular, ama biz unutmadık. Sizler bizim bir kırmızı çizgimiz olmadığını zannediyor ve mesele haddizatında bizim bu çizgimizi unutup veya bilfarz ve saniyen farzı muhal sosyal medyaya inanıp hatt-ı harekatımızı bu minval üzerine ihata edip, bu ihatanın üzerine ihşa etmeyi tasvir ve tasarruf etmeyi deruhte kılmayı nazar-ı dikkate alıyorsanız hiçbir mevsimde yaz ve kış sonbahar veya ilkbaharda bu işler yürümez.
Asil millet bu yapılanları görüyor ve siz siz bölücü takımına izin vermeyecektir.
Piyanist mi, Ne?
Bir adam çıkmış, piyanistim diyor, eeee, piyanistsen ne yapalım? Adına piyono dediğin, halkımız ayabancı zımpırtınla ne yaparsan yap. Velakin siz solcular kültürsüz ve cahilsiniz. Politika yapıyorum diye zırvalıyor, saçmalıyor ve küfür sallıyorsunuz. Piyanist denen bu kültürsüz ve cahil adam, şimdi Muharrem İnce'ye takmış. Neymiş Muharrem ince oyları bölüyormuş. Efendi kendine gel. CHP ve HDP liderliğinde kurulan, tarihin en gerici ortaklığına karşı, Ak Parti ve MHP önderliğinde tarihin en ilerici koalisyonu kuruldu. Piyanist bozuntusu sahne sanatçılar ve beyinleri gece gündüz içtikleri viskiden çürümüş bir takım zavallı sorumsuz solcular.
14 Mayıs’ta milletin tokadıyla belki gaflet uykusundan uyanırlar.