Kılıçdaroğlu, başkan adaylığını ilan edince emperyalist ve siyonist kominizan acentalar buna pek sevindiler, viskilerle ve şampanyalarla kutladılar. Hızını alamayıp halay çekenler bile olmuş. Biz buna yorum getirmeyip emperyalist siyonist bu kominizam acentaların bu sevinci çok manidar bulmakta olduğumuzu ifade etmekten imtina etmeyiz. Anti parantez şunu ifade edelim bilumum solcular ve CHP’lilerin kahir ekseriyeti cahildir. Bunun ispatı bizim için çok kolaydır. Efendim, bu CHP’lilerin ve cumhurbaşkanı olan zat bir konuşmasında Necip Fazıl Kısakürek’ten şiir okumuş. Ama Necip Fazıl’dan şiir okumak Samsun’a gidip İzmirli olmaktan çok memnunum demeye benzemez. Emin olun ki, Kemal bey hayatının hiçbir noktasında şair ve müteffekkir Necip Fazıl kimdir, ne yazar ne söyler ve felsefesi nedir merak etmemiştir. Hadise basit bir cehalet değildir. Karşınızda memleketi idare etmeye namzet bir zat ve bu zat cehalet çukurunun içinde şöyle ki Necip Fazıl nasıl olur da memleketi idareye cüret eder. Şu bilinmelidir ki bu CHP’liler dindarlığa, milliyetçiliğe, tarihe, geleceğe dil uzatırlar. Bunlar varya Nazım Hikmet güzellemesi de yaparlar. Ama Nazın Hikmet’in neye karşı olduğunu, neyi savunduğunu bilmezler. Şimdi sorulması icap eden soruya geldik cehalet kültürü içinde yuvalanıp giderken barajları, köprüleri, viyadükleri, hızlı tiren raylarını kim ve nasıl yapacak. Bu devasa problemleri ve memleket meselelerini düşünmekten uykumuz kaçıyor, CHP’liler horul horul uyuyor.

Çocuk oyunu

Kılıçdaroğlu’nun siyasi hareketi, tam bir çocuk oyununa döndü. Çocuklar oyun oynarken, mızıkçılık çıkarırlar. Tek fark, oyunda mızıkçılık çıkaranlar devlet yönetmeye aday zatlar. İlk mızıkçılığı Akşener çıkardı. “Bana mızıkçılık yapılıyor” dedi, oyundan çıktı. Bunun üzerine öbür oyuncular kafa kafaya verip Akşener'i kafaya aldılar. Akşener hemen teslim olmadı zarını sürdü, “Mansur Yavaş’la Ekrem İmamoğlu’nu isterim” dedi. Öbürleri yine kafa kafaya verdiler ve bu ikisi için bunlara cumhurbaşkanı yardımcılığı uydurdular. Bu kere Mansur Yavaş mızıkçılık çıkardı, yedi başkan yardımcısı fazla iki yeter dedi. O zaman oyunculardan biri “Sen konuşma başkanın konuşsun” dedi. Başkan konuşamazmış sesi kısılmış. Yandaşlardan biri “arkadaşlar bize nazar değdi, Eyüp Sultan’a gidelim” dedi, buna karşı Tezveren Dedeyi isteyenler çıktı. Bunun üstüne komisyon kurulmasına karar verildi.

Maske

Kılıçdaroğlu bu kere HDP’lilerle görüştü. Bu HDP Kandil’in sözünden çıkmayan maskeli bir göya partidir ve bölücüdür. Kılıçdaroğlu bu maskeli figürle rol almayı kabul etmiştir. Ama Altaylardan kopup Macar ovalarında at koşturup Viyana önlerinde kılıç kuşanan bu millet maskeli oyunu bozacaktır.