Merdan Yanardağ’dan TELE1’in demokrasi güçleri dayanışma gecesine mektup

Yayın tarihi: 16 Eylül 2023 Cumartesi 8:28 pm - Güncelleme: 18 Eylül 2023 Pazartesi 12:53 pm

Cumhuriyet, Birgün ve Evrensel gazetelerinin oluşturduğu dayanışma platformu ile TELE1 ile dayanışma gecesi düzenlendi. Geceye CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da katıldı. Tutuklu gazeteci ve TELE1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ geceye katılanlara yazdığı mektupla seslendi. Mektubu Merdan Yanardağ’ın gazeteci oğlu Alp Yanardağ okudu.

Orhan Alkaya ve Bilge Yurtdagülen’in sunduğu gecede Selda Bağcan, Cahit Berkay, Erdal Erzincan, Hüseyin Turan ve Mercan Erzincan’ın şarkı ve türküleriyle, Şair Tuğrul Keskin’in de şiirleriyle sahne aldı.

MURAT TAYLAN’DAN AÇIKLAMA

Program öncesi konuşan TELE1 Genel Koordinatörü Murat Taylan “Bu geceye katılan herkese çok teşekkür ediyorum. Bu geceyi düzenlerken basın özgürlüğü vurgusuyla yaptık. Zor bir meslek yapıyoruz. Türkiye’de özgür yayın yapmak isteyen tüm kanallar için yapılan bir destek gecesidir bu. O anlamda da gurur verici güzel bir gece olacak.” dedi.

EMRE KONGAR

Prof. Dr. Emre Kongar ise şunları söyledi: “Merdan Yanardağ maddi manevi burada, Murat bey belirtti özgür yayıncılık öyle kolay bir iş değil bu gecenin gerçekleştirilmesinde TELE1 çalışanları gayret gösterdi ve çok büyük bir başarıdır. Bu gecenin örgütlenmesi büyük bir başarı. Türkiye’de Atatürk devrimlerini özümsemiş demokratik laik ve sosyal hukuk devlerine inanan bizi izleyen halk var. Milli egemenlik orada işte, Milli egemenlik muhalefeti, özgürlükleri savunanları adalet isteyenleri dışlayarak tanımlanamaz. Milli egemenlik özgürlük ve eşitliğe yöneliktir.”

Orhan Alkaya ve Bilge Yurtdagülen’in sunduğu gece CHP liderinin salona gelmesiyle başladı. Geceye katılamadığını söyleyen İBB Başkanın Ekrem İmamoğlu da TELE1 ve Merdan Yanardağ’a mektup gönderdi. Program öncesi Alp Yanardağ TELE1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ’ın mesajını okudu.

MERDAN YANARDAĞ 16 EYLÜL DAYANIŞMA GECESİ MESAJI

Sevgili Tele1 dostları,

Değerli konuklar;

Basın, düşünce ve ifade özgürlüğü; kurulmak istenen gerici ve totaliter rejimin önündeki en önemli engellerden biridir. Çünkü; bağımsız ve muhalif medyayı teslim almadan cumhuriyet ve demokrasi düşmanlarının başarıya ulaşması imkansızdır. İktidar zaten tam da bu nedenle daha ilk günden itibaren medyayı ele geçirmeye, yandaş  bir havuz medyası oluşturmaya yöneldi. Bağımlı gazeteciler yarattı. Ülkenin ayıbıdır.

Ancak; sadece bu gecenin düzenlenmesi bile başaramayacaklarının ve bu soylu direniş geleneğini kıramayacaklarının en büyük kanıtıdır. Biz buradayız!

Öncelikle bağımsız medya ile dayanışma gecesine katıldığınız için, ve Tele1’e verdiğiniz destek nedeniyle çok teşekkür ederim.

Bağımsız medyaya, basın ve ifade özgürlüğü mücadelesine verdiğiniz desteğin anlamı da değeri de ölçülemeyecek kadar büyüktür.

Bu nedenle, etkinliği düzenleyen dostlarımıza, basın meslek örgütlerine,değerli sanatçılarımıza, aydınlarımıza, siyasi partilere, sendikalara, demokratik kitle örgütlerine, meslekdaşlarımıza  ve yüreği bizimle çarpan salondaki ve ekran başındaki bütün yurttaşlarımıza sevgilerimi sunuyor önlerinde saygı ile eğiliyorum.

Başta laiklik olmak üzere, cumhuriyetin bütün tarihsel kazanımları, demokratik hak ve özgürlüklerimiz ağır bir baskı ve saldırı altında.  Toplum adeta kuşatılmış durumda. Azgın ve marjinal bir gerici azınlık, kendi ideolojik önyargılarını bütün topluma dayatıyor. Dahası kendi çağdışı istemlerini, toplumun çoğunluğunun arzusu gibi sunmaya çalışıyor. Ülke direniyor. Umudumuzdur!

Bugün  muhalefet dağınık ve pusulasız. Demokrasi düşmanları gücünü, muhalefetin bu örgütsüzlüğünden ve programsızlığından alıyor. Cesaret, özgüven ve kazanma iradesi gerekiyor. Gözümüzün önünde yaşanan bu felaketi, ancak birlik ve dayanışma ile engelleyebiliriz. O nedenle burada ve ayaktayız.

Tele1’e yönelik baskıların, ardı arkası kesilmeyen cezaların ve beni tutuklamalarının nedeni; bu karanlık ve totaliter rejime ve cumhuriyetin imha edilmesine karşı mücadele etmemizdir. Diğer ifade ile; bağımsız gazetecilik ve halktan yana yayıncılıkta ısrar etmemizdir. Dahası, Tele1’in geniş toplum kesimlerine ulaşarak başarılı olması, medyada kurulan ablukayı kırması ve halkın sevgisini kazanmasıdır.

Seçim öncesinde, seçim gecesinde ve seçim sonrasında yaptığımız yayınların çok rahatsız ettiğini biliyoruz. Benim yaptığım programlar, yazılarım, yayınlanan kitaplarım, izleyicilerimizin ve toplumun yüksek ilgisi iktidar çevrelerini ürküttü. Tutuklanmamın asıl nedeni budur, biliyoruz. Belli ki, amaçları beni tutuklayarak bağımsız ve muhalif medyaya gözdağı verip, geri çekilmeye zorlamaktı. Topluma korku salarak sindirmeye çalışmaktı. Ama olmadı, yapamadılar.

Değilse; bir iktidara, devletin yürürlükteki infaz hukukunu herkese uygula demek suç olamayacağı gibi, iktidarın politikalarını eleştirmek de yasaklanamaz. Bağlamından koparılan konuşmalar ve montaj videolar ile kurmaya çalıştıkları, beni ve bizleri susturmayı amaçlayan hukuk dışı kirli kumpasın çökmesi kaçınılmazdır. Yalan, hile ve takiyyenin saltanatı sürdürülemez. Geçit vermeyeceğiz.

Bir amerikan projesi olarak kurulup iktidara hazırlana ve iktidara taşınan  işbirlikçiler, “Keşke yunan kazansaydı” diyen gericiler, Emevi yobazlığını bu ülkeye “yerli ve milli” bir kültür diye dayatanlar, bizim yurtseverliğimizi sorgulayamaz. Buna ne sicilleri ne ahlakları ne de ufukları yeter.

Şairin dediği gib; mesele esir düşmekte değil, teslim olmamaktır. Hukuksuzluklar ve zorbalıklar karşısında boyun eğmeyeceğiz. Bize kumpas kurmaya çalışanlar, gerçekte kendi suçlarını örtbas etmeye çalışıyorlar. Buna izin vermeyeceğiz.

Ergenekon kumpasını, nasıl demir dağları eriterek bozduysak, bu ucuz tertibi de hep birlikte boşa çıkaracağız.

O halde, şimdi ve burada bir kez daha ilan ederim ki, susmayacağız.

Türkiye’nin büyük sanatçıları ve şairlerinin engin gönüllerine sığınarak, tarihin ve sizlerin de önünde Atilla İlhan’ın şiiriylebir kez daha bu ülkenin ekmek kadar temiz insanlarına seslenmek isterim

O sözler ki acıdır,

Mapusane avlularında

Demirli kırbaçlar gibi şaklar.

O sözler ki sırasında

Çiçek açmış bir nar ağacıdır

Dağ ufkuna vuran deniz aydınlığı…

O sözler ki,

İmgelem sonsuzluğunun

Ateşten gülüdürler,

Kelebek çarpıntılarıyla doğarlar ölürler.

O sözler ki, kalbimizin üstünde

Dolu bir tabanca gibi

Ölüp ölesiye taşırız.

O sözler ki, bir kere çıkmıştır ağzımızdan,

Uğrunda asılırız…

Sizi Silivri hapishanesinden, Can Atalay, Osman Kavala, Barış Pehlivan ve diğer dostlarımızın da tutsak edildiği rejimin zindanından, birlikte olamamanın hüznü, ruhumun bütün heyecanı ve kalbimin olanca sıcaklığı ile selamlıyorum.

Sevgiyle kalın.

Merdan Yanardağ

16 Eylül 2023

Silivri Hapishanesi

 

KILIÇDAROĞLU : DIŞARDAYMIŞIZ GİBİ GÖRÜNSEK DE ASLINDA HEPİMİZ YARI AÇIK CEZAEVİNDEYİZ

TELE1 ile dayanışma gecesine katılan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu yaptığı açıklamada ” Zor bir süreçten geçtiğimizi biliyorum. Dışardaymışız gibi görünsek de aslında hepimiz yarı açık bir cezaevindeyiz yazarların bile yazılamadığı resimlerin karikatürlerin rahat çizilemediği bir ortam. Ama bu ülkensin aydınları siyasetçileri karanlığa karşı mücadele ederlerse her türlü karanlığı yener ve toplumu ve zihinleri aydınlatırlar.  Aydınların böyle bir sorumluluğu var. Bu aydınlardan birisi de Merdan Yanardağ dolayısıyla Merdan Yanardağ’a buradan sevgilerimi ve saygılarımı gönderiyorum. Hiç kimse bizi yıldıramaz inandığımız yolda ve davada azimli ve kararlı yürürsek. Birlikte olduğumuz çemberi büyütürsek Türkiye’yi aydınlığa çıkarırız.

Anayasa der ki ‘Basın hürdür, sansür edilemez’. Bu kadar açık. Basın hürdür, sansür edilemez. Ama bu ülkede basının, radyoların, televizyonların özgürce yayın yaptığını kim söyleyebilir? Var olan kurumlar bir anlamda infaz kurumları olarak görev yapıyor. Yargı, yargı olmaktan çıkmış. Bu konuda bugüne kadar tanık olmadığımız pek çok yolsuzluklara yargıçların ve savcıların nasıl dahil olduğunu görüyoruz. Hak arayanların nasıl mağdur edildiğin görüyoruz. Eşi ve iki çocuğu öldürülen bir annenin (Emine Şenyaşar) adalet arayışına hep beraber tanık oluyoruz. Var olan iktidarın yani saray iktidarının ahlaki ve siyasi meşruiyeti yoktur. Bu meşruiyetsizliğe karşı hep beraber mücadele edeceğiz.” ifadelerini kullandı.