CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Bülent Arınç'ın Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare üyeliğinden istifasıyla ilgili, "Küçük ortak büyük ortağı esir almış durumda. Ne Bülent Arınç ne bir başkası düşüncesini ifade edemiyor" derken, İyi Parti lideri Meral Akşener, "Sayın Arınç istifa etmek durumunda kaldı" ifadesini kullandı. Kılıçdaroğlu, anayasa taslağıyla iddialarıyla ilgili ise, "Böyle bir çalışma yapılmadı ki. Nereden çıkarıyorsunuz" dedi. Akşener ise, iddiaları bir kez daha reddederek, parti olarak konuyla hiçbir soruya cevap vermeyeceklerini açıkladı.
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ve İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener ortak basın toplantısı düzenledi. Kılıçdaroğlu, Bülent Arınç'ın Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare üyeliğinden istifasıyla ilgili, "Küçük ortak büyük ortağı esir almış durumda. Ne Bülent Arınç ne bir başkası düşüncesini ifade edemiyor" diye konuştu. İyi Parti lideri Meral Akşener, "Sayın Arınç istifa etmek durumunda kaldı" yorumunu yaptı.
İki lidere anayasa taslağı hazırlandığı iddiası da soruldu. Kılıçdaroğlu soruya, "Böyle bir çalışma yapılmadı ki. Nereden çıkarıyorsunuz" yanıtını verirken, Akşener iddiaları bir kez daha reddederek, parti olarak konuyla hiçbir soruya cevap vermeyeceklerini söyledi.
Kılıçdaroğlu ve Akşener'in açıklamaları şöyle:
KILIÇDAROĞLU: KÜÇÜK ORTAK BÜYÜK ORTAĞI ESİR ALMIŞ
"Sayın genel başkanı ve arkadaşları kongreden dolayı tebrik etmek için ziyaret ettik. İyi Parti, parlamentonun en etkin partilerinden birisi. Ülkenin sorunlarıyla ilgili görüşlerini parlamentoda dile getiriyorlar. Ülke sorunlarıyla ilgili karşılıklı görüşlerimizi paylaştık. Uzun yıllardır Türkiye yönetilmiyor, savruluyor. Rejim değiştikten sonra Türkiye'nin sorunları büyüyor ve değişiyor. Küçük ortak büyük ortağı esir almış durumda. Ne Bülent Arınç ne bir başkası düşüncesini ifade edemiyor.
Türkiye'nin demokratikleşmesi lazım. Türkiye'de adaletin üstünlüğü kavramı olması lazım. Yolu da bellidir. Halkın hakemliğine başvurmaktadır. Vatandaş perişan halde. Gidersiniz hakeme başvurursunuz. Halktan korkulmaz. Halk bütün sorunların çözümünde temel adrestir. Bir yerde sorun varsa halkın hakemliğine başvurmak lazım."
Türkiye Cumhuriyeti devleti hiçbir emperyal gücün egemenliğini kabul etmez. Gölgesini dahi kabul etmez. Öğretmenlere gelince. Öğretmenler bize ahlakı öğretirler, saygıyı, konuşmayı öğretirler. Öğretmenler büyük bir camiadır. Hepsinin ortak talebi 3600 ek gösterge talebi var. 2018'de AK Parti 3600 ek göstergeyi seçim beyannamesine koydu. Erdoğan 24 Mayıs 2018'de 3600 ek göstergeyi getireceklerini söyledi. Ben çıkıp öğretmenler gününde neden sözünüzü tutmadınız diye soruyor muyum? Soruyorum. Bütün öğretmenlerin istediği 3600 ek göstergeyi ben istemiyorum gidip AK Partiye oy vereceğim diyorsa o öğretmen o camianın üyesi değildir.
"BÖYLE BİR ÇALIŞMA YAPILMADI Kİ..."
Kılıçdaroğlu, Anayasa taslağı iddiasına ilişkin bir kez daha konuştu: "Böyle bir çalışma yapılmadı ki. Nereden çıkarıyorsunuz arkadaşlar. Evet dört parti bir araya geldik. Millet İttifakı olarak bir araya zaman zaman geliyoruz. Güçlendirilmiş parlamenter sistem demişiz, nasıl olacak bu, Anayasa değişikliğiyle olacak. Biz de çalışıyoruz, diğer partiler de çalışıyor. Bu ülkede bir anayasa çalışmağı olacaksa meclisteki bütün partiler bir araya gelir. Her siyasi partinin parlamentoda temsilcisi var. HDP'nin başkanvekili var mı, var. Meclis'i yönetiyor mu yönetiyor. AK Partili elini kaldırıp ondan izin istiyor mu, istiyor. Niye bunu eleştirmiyorsunuz o zaman! Kısır tartışmaların dışına çıkmak zorundayız. Bu ülkeye demokrasiyi getirmek, insan haklarını konuşmak zorundayız. "
AKŞENER: ARINÇ İSTİFA ETMEK ZORUNDA KALDI
"Sayın Adalet Bakanı adalet reformundan bahsetti sayın Erdoğan bu reform talebine ekonomiyi de işin içine katarak destek verdi. Hemen akabinde Sayın Kılıçdaroğlu tehdit edildi. O zaman da söyledim bu tehdit milli iradeye yapılmış bir tehditti. Hepimiz sırayla kınadık doğrusu da bu. İlginç olanı işte ekonomide, adalet sisteminde reform yapılacağı iddia edildi, hemen sayın Kılıçdaroğlu’na hapisten şartlı tahliye olmuş bir kişi tehdit etti, cumhur ittifakının küçük ortağının genel başkanı tarafından da bu tehdit sahiplenirdi. Bu Türk siyaset tarihinde ilk kez yaşandı. İlk defa bir siyasetçi tehdit sahibinin yanında durdu. Ben de dedim ki evet tehdit sayın Kılıçdaroğlu’na en şiddetli bir şekilde kınadığımız milli iradeye yapılmış bir saldırı. Ama buna yönelik AK Parti yöneticileri ne yapacak? Reformu dile getiren sayın Erdoğan’ı ‘ııı yapamazsın’ bir tavır bu dedim. Sonra Arınç bir konuşma yaptı, üstüne Cemil Çiçek telefonla katıldı. Ben de bir makas değişikliğine gidiliyorsa bu adımı görüyorum ben. Sonra bu kişiler konuştu. Sayın Arınç istifa etmek durumunda kaldı.
"BAHÇELİ SEÇİM İSTERSE YANDI GÜLÜM KETEN HELVA"
"Muhtemelen, partili cumhurbaşkanlığı sistemini sayın Erdoğan çok istedi ama kazın ayağının öyle olmadığı anlaşıldı. Bahçeli çıkıp erken seçim çağrısı yapsa vaziyetleri kötü, yarın daha da kötü olacak. Arkadaşlar açısından yandı gülüm keten helva"
"BU KADAR İNSAN YALAN MI KONUŞUYOR?"
Akşener ise Anayasa taslağı iddiası ile ilgili şu ifadeleri kullandı:
"Sayın Ömer Çelik'in yalanlaması alındı baş üstüne kondu doğrudur dendi. Sonra Saadet Parti Genel Başkanı bir açıklama yaptı. Böyle bir şey zinhar yoktur diye. O bir soru işareti olarak kaldı. Enteresan. Ben ne CHP, ne HDP, ne AKP ile, ne Saadet Parti, ne bir kurumla herhangi bir gizli saklı anayasa çalışması yapmadık dedim. Bu da bir koca soru işareti oldu. Enteresan. Kılıçdaroğlu'nun açıklaması da soru işaretiyle karşılandı. Bütün bu insanların içinde Ömer Çelik beyefendinin dediği kabul ediyor, diğerleri kabul edilmiyor. Böyle bir şey olur mu! Bu kadar insan yalan konuşacak sadece Ömer Çelik beyin yalanlaması kabul edilecek! Böyle bir şey olmaz. "
Bir daha bu yönde sorulan hiçbir soruya cevap vermeyeceğiz. Bunları tartışmak çöpten yemek toplayan, çocuğu için tablet isteyen fakir gurabaya haksızlıktır.