Muhalif politikacıların her türlü iz’andan ve insaf ile vicdandana mahrum, iftiralarına politika denmesi bir vatansever olarak beni tariz ve rahatsız ediyor. Oysa üç tarafı denizle çevrili, bol balıklı, turp, havuç, limon yeşillikle donatılmış vatanımız ekmek, buğday, arpa, yulaf, manda yoğurdu ve inek-koyun sütlü bir vatanın çocukları olarak, bu vatana uygun bir politika icap etmez mi. Ne yazık ki muhalifler bu idraktan çok uzakta bir balçık deryasında yaşıyorlar. Ben bu vaziyeti, tarihçi, Kısabacak Tahsin’e sordum. Kısabacak Tahsin, Üsküdar’da turşuculuk yapan Muhlis Efendi’nin beşinci kuşak torunu. Kısabacak Tahsin’in zürriyeti, Üsküdar-Beşiktaş arası kayık işleten kayıkçıbaşı Mansur ağaya kadar dayanır. Mansur ağa kayıt işletme haklarını padişahtan almıştır. Ve rivayet edilir ki bu kayıkçıbaşının zürriyeti Osmanlı’nın kurucu ailesi Kayı Boyuna kadar gider. Ve kayıkçıbaşı anlatır ki, bu zaten dişsiz dedesi Mısırlı El Canip ta Küba’ya kadar gitmiştir ve tarih 1455’tir. Dişsiz Canip Küba’dan sonra Japon denizine varmış ordan Hindistan’a gitmiştir. Hindistan’da 20 yıl ikamet ettikten sonra Kızıldeniz üstünden İstanbul’a gelmiştir. İşte kendisine politika sorduğumuz kısabacaklı Tahsin böyle ekabir bir soydan gelen ekabir bir zattır ki bir kavunda kaç çekirdek olduğunu bir bakışta anlar, kavun çekirdeklerini beş yüzle çarpıp, gökte kaç yıldız var, bir bakışta söyler, şaşar kalırsınız. Bu Tahsin yaman adamdır. Rusya’ya gönder, Ukrayna lideriyle Rus liderini barıştırır, ordan Biden’a gider, Suudi Arabistan’dan çıkar. Esas bahsimize gelirsek, eskinin politikacıları, her şeyden önce ağırdılar. Her beri 50 batman gelirdi. Her biri bir oturuşta, bir tepsi su böreğini gövdeye indirir, yarım tepsi baklava yedikten sonra bir sürahi limonata içer idi. Bu ağır politikacıların konuşmaları da ağırdı. Tarihçi Kısabacak Tahsin anlatır ki; bu politikacılardan her biri ağzını açtı mı, yani böyle ağız zor görürsün. Eski politikacılar da tartışırlardı. Ama hepsi ne kadar erdemliydi… hepsi vatanseverdi. Bugünün muhalif politikacısı ağzını açtı mı çürümüş bir koku geliyor. Bugünün muhalif politikacısı vatanını sevmiyor. Eski politikacılarda bir seviye vardı. Bugünün muhalif politikacısı seviyesiz. Esas itibarıyla politikayı esas çizgiden saptıran dış ve iç mihraklar sebep oldu. İkide bir darbeler yapan iç ve dış mihraklar erdemli vatandaşı politikadan soğuttu. Meydan itibar istismarcısı ve müfteri karakterli, bildiğini bilmeyen cahil cühela muhalif politikacıya kaldı. Kifayetsiz muhterisler ortaya çıktı. Yalanın, iftiranın, hakaretin, şantajın, tehdidin, galiz küfürlerin bini bir para. Bu iftiralarını sosyal medya ile dünyanın dört bir yanına yayıyor. Mahut kişilerin yüzü utanmaz. Bunların kim olduklarını herkes biliyor. Adlarını sayıp da yazımı kirletemem.