Burak Artuner’in üçüncü romanı ‘Yangın Olur’ raflardaki yerini aldı

Yayın tarihi: 27 Eylül 2023 Çarşamba 1:10 pm - Güncelleme: 27 Eylül 2023 Çarşamba 1:10 pm

Gazeteci ve yazar Burak Artuner’in üçüncü romanı Yangın Olur raflardaki yerini aldı. Narsist Kitap etiketiyle okurlarla buluşan roman ‘insanın içindeki yangını’ anlatıyor.

Gazeteci ve Yazar Burak Artuner’in Narsist Kitap’tan çıkardığı, üçüncü romanı ‘Yangın Olur’, raflardaki yerini aldı.

Roman, günümüz İstanbul’unda betonlaşmayla kuşatılan ‘insanlar’ın sıkışıp kalmışlıklarına, düzenin yozlaşmışlığına, adaletsizliğin hüküm sürdüğü bir dönemin ruhunu ele alıyor. Yazar, ‘insanın içindeki yangını’ aktarıyor.

YANGIN OLUR ROMANININ KONUSU NE?

Romanın ana karakteri ‘İtfaiyeci Murat’… Dürüst, sözünün eri, işini iyi yapmanın derdinde bir genç adam Murat. ‘Kitapçı Dede’, bir zamanlar siyasi mücadelenin ortasında yer almış sonrasında köşesine çekilmiş –belki de saklanmış- fikirlerin pek işe yaramadığı ama gerçeklerin söylenmesinin de zorunlu hissedildiği bir döneme ait biri.

Roman ilerledikçe hikâyesinin, kaçınılmaz bir şekilde Türkiye’nin acı olaylarıyla kesişmesine şahit oluyorsunuz. Suriye’deki Türkmen kasabından göçüp bugüne kadar hiç tanımadığı amcasının yanına gelen Hayat, bir yangın bombasıyla yüzü kavrulmuş kardeşi Ömer… Süpermarketlere direnen Bakkal Orhan… Yengeleri Nesrin’in, şeyhinin güçlü bağlantılarıyla işlerini günden güne büyüten, Murat’ın çocukluk arkadaşı Çeyrek Sami‘nin karanlık ilişkileri. Rüşvetçi ‘başgan’lar, paraya tapan ‘gasteci’ler…

YANGIN OLUR ROMANININ ARKA KAPAK YAZISI

Fatih’te yaşayan mütedeyyin, cesur itfaiyeci Murat… Sıkışıp kaldığı bir aracın şanzımanından henüz yavruyken kurtardığı kedisi Şazuman… Geçmişi sırlarla dolu kitapçı dede … Savaşta anne babalarını kaybedince amcalarının yanına sığınan Türkmen kızı Hayat ve yüzü yanmış kardeşi… Şeyhin güçlü bağlantıları, alengirli işleriyle zenginleşen müteahhit Çeyrek Sami…

Hepsinin yolu, eski sırların, hayaletlerin sokaklarında gezindiği şehrin yangınlarıyla meşhur semtinde kesişir. Geçmişi, bugünü, düzeni, savaşı, yozlaşmayı, beton yığınlarıyla kuşatılmışlıklarını sorgularken, hayatın kendilerine ne getireceğinden habersizdirler. İçlerini kavurmaya devam eden geçmiş yangınını söndürüp, geleceğe dair yeni bir sayfa açabilecekler midir?