Diyanet İşleri Başkanlığı sansür yasasının geçtiği günde yayımladığı cuma hutbesinde “Müslüman, gerek gerçek hayatta gerekse dijital mecralarda gıybet etmez, laf taşımaz, dedikodu yapmaz, yalan söylemez, iftira atmaz” ifadelerini kullanması dikkat çekti.

Diyanet İşleri Başkanlığı, bu haftaki hutbe konusunu ‘kul ve kamu hakkı’ olarak belirledi. İslamın adaletli olmayı, helal-haram hassasiyetini gözetmeyi emrettiği, kul ve kamu hakkına riayet etmeyi, haksızlığın ve zulmün karşısında yer almayı öğütlediği vurgulanan hutbede, dijital mecralarla ilgili yapılan değerlendirmeler dikkat çekti.

Tepkiler çığ gibi! ‘Anayasal suç işliyorlar’

DİJİTAL MECRALARA DİKKAT ÇEKİLDİ

Sansür Yasası olarak bilinen Dezenformasyon Yasası’nın üzerine denk gelen hutbede, “Müslüman, gerek gerçek hayatta gerekse dijital mecralarda gıybet etmez, laf taşımaz, dedikodu yapmaz, yalan söylemez, iftira atmaz. İnsan onurunu rencide edecek, yuvalar yıkacak her türlü söz ve davranıştan sakınır. Hakkında kesin bilgiye sahip olmadığı konularda konuşmaz” denildi. Hutbedeki “Müslüman, daima hakkı ayakta tutar. O, işçinin hakkını gözetir; ücretini alın teri kurumadan öder. O, işinin de hakkını verir; aldığı ücretin helal olması için var gücüyle gayret gösterir. Rızkını temin ettiği yere asla zarar vermez” ifadeleri de dikkat çekti.

DEVLET MALINI GÖZÜ GİBİ KORUR

“Kim devlet malına hıyanet ederse, kıyamet günü, hainlik ettiği şeyin günahı boynuna asılı olarak gelir” ayetine yer verilen hutbede “Müslüman, her alanda kamu hakkına riayet eder. Rüşvet, stokçuluk ve karaborsacılıktan uzak durur. Müslüman, kamu hizmetini sorumluluğu ağır bir emanet olarak görür. O, işine özen gösterir, devlet malını gözü gibi korur, asla israf etmez ve devlet malını gasp etmez. Hizmet sunduğu insanlara karşı anlayışlı ve sabırlı davranır. Kendisine yapılmasını istemediği bir şeyi başkasına asla yapmaz” denildi.

Diyanet’ten yine Atatürksüz Zafer Bayramı hutbesi