ABD Başkanı Biden’la Cumhurbaşkanı Erdoğan NATO zirvesinde bir araya geliyor. Zirve Biden seçildikten sonra ilk dış politika sınavı olacak.
Seçim kampanyası sırasında NATO’ya verecekleri önemi sık sıkvurgulayan Biden’ın müttefik liderlerle ilişkileri Başkan Trump’ın aksine farklı olacak.
Geçtiğimiz günler ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan, Biden'ın Erdoğan'ı iyi tanıdığını söyledi.
Çok doğru. Erdoğan’la Biden Başkan Obama döneminden tanışıyorlar. Biden Başkan Yardımcısı iken Erdoğan’la ‘iyi-kötü’ günleri oldu.
Sondan geriye doğru Biden-Erdoğan tanışıklığının özeti şöyle:
“Kasım ayında yapılacak Başkanlık seçiminde Demokrat Parti başkan adayı Biden’ın New York Times gazetesi editörleriyle (editorial board) yaptığı uzun röportaj bir anda Türkiye’nin gündemine oturuyordu.
https://www.nytimes.com/interactive/2020/01/17/opinion/joe-biden-nytimes-interview.html
Video olarak yayınlanan röportajda Biden, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı “otokrat” olarak tanımlıyor, “başkan seçildiği takdirde muhalefeti destekleyerek darbeyle değil seçimle Erdoğan’ın yenilmesi için gayret sarf edeceğini” söylüyordu.
Biden’in sözleri bir anda “bomba” etkisi yapıyordu.
Ne olmuştu da Biden böyle söylemişti? Halbuki Biden Obama’nın yardımcısı iken Erdoğan’a en yakın isimlerden biri olarak takdim edilmişti. Hatta Türkiye’de muhalefete uzak duruşu bile konu olmuştu.
Aslında Biden’ın Obama’nın yardımcısıyken Erdoğan’la ilişkileri göründüğü gibi değildi, bazen çok yakın bazen de fırtınalı ilişkileri oldu.
Yıldız Sarayı’ndaki Mabeyn Köşkü’nde misafir edildi, aile fotoğrafları çektirildi. Duygularını “Amerikalı dostlarıma şunu söylüyorum; bir Türk ailesi tarafından evlerinde ağırlanana kadar, misafirperverliğin gerçek anlamını bilemezsiniz” diye ifade etti. Biden Erdoğan’ı torunun ABD’de doğduğuna kadar yakından izledi.
“Liderliğinize büyük bir inanç besliyorum. Torunlarınızdan birinin burada doğduğunu öğrendim.
Bu aile bağı, bizleri daha da yakın hale getiriyor” diyordu. Ancak ne zaman Türkiye’ye gelse Washington’la Ankara arasında sıkıntı oldu.
Her ne kadar Erdoğan’ı ameliyat olduğu zaman Kısıklı’daki evinde ziyaret edip önemli bir jest yapmıştı ama 2 saat süren görüşme sadece “geçmiş olsun” demek için yapılan bir ziyaret değildi.
Biden “Sözde çözüm süreci” sırasında Erdoğan’ın ABD’deki favori muhatabıydı.
Sonra ne oldu?
Araya ‘El Nusra’ girdi, dostluklar bir kenara itildi.
Biden-Erdoğan tartışması IŞİD’le sınırlı değil. Barzani petrolünün Türkiye yoluyla uluslararası piyasaya ihraç edilmesi ile Türk askerinin Irak ve Musul’dan çekilmesi konuları var. Kürt açılımı,
PYD-YPG v.s. konuları var.
Yani Obama Yönetimi’nin Türkiye politikasını Biden yürüttü. Biden’la Erdoğan arasında kamuoyuna yansıyan en önemli tartışmalarından biri de Biden’ın Ekim 2014 yılında Harvard Üniversitesi’nde yaptığı konuşma oldu.
Biden ‘Eski dostum’ dediği Erdoğan’ın kendisine “Siz haklıydınız. Biz çok kişinin geçişine (Suriye’ye) izin verdik” dediğini ve şimdi ‘sınırları kapatmaya çalıştığını’ söylediğini aktardı. Erdoğan bunun üzerine Biden’ın ‘özür dilemesini’ istedi, “aksi halde benim için tarih olur” diye tepki gösterdi. Erdoğan’a göre, Biden kendisini aramış ve özür dilemişti. Biden ise CNN International’dan Gloria Borger’a “asla özür dilemediğini” söyledi.
Özür polemiği hala sırrını koruyor.
Erdoğan Biden için ‘tarih olmuştu’ derken, şimdi yeni bir sayfa açmaya çalışıyor.