Binmediğimiz otomobilin bataryasını dolduruyoruz

Yayın tarihi: 1 Mart 2024 Cuma 10:55 am - Güncelleme: 1 Mart 2024 Cuma 11:02 am

Teknoloji şirketi Apple’ın üretmeyi planladığı elektrikli otomobil iCar’dan vazgeçmesi bu hafta sektöre damga vuran bir gelişme oldu.

Bu gelişmeden sonra elektrikli otomobillere hali hazırda “olmaz bu iş” diye bakan bir grup “bakın haklı çıktım” demeye başladı.

Peki elektrikli otomobil bir aldatmaca mı?

Apple’ın Araştırma ve Geliştirme (Ar-Ge) sürecine milyarlarca dolar harcadığı Project Titan kapsamında sürücüsüz, direksiyonsuz ve pedalsız bir araç üreteceği belirtiliyordu.

Şirket geçen yıl sürücüsüz otomobil projesinde küçülmeye gitti ve lansmanı 2026 yılında yapmaya karar verdi.

Bu hafta ise on yıl süren bir çabanın ardından Apple, otomotiv projesini sonlandırmayı seçti.

Apple’ın elektrikli otomobil üretiminden vazgeçmesinin en önemli nedeni şirketin en başından koyduğu 100 bin doların altındaki satış fiyatı hedefinden çoktan şaşılması.

Şirket mevcut şartlar altında 100 bin doların altında bir fiyatla satış yapamayacağını gördü.

Yani ilk neden maliyet.

Maliyetin yüksek olması ve karlılığın düşüklüğü bu proje yerine daha karlı olacak bir alanda yatırım yapma yoluna itti.

Şirket yatırımları yapay zeka tarafına yönlendireceğini açıkladı. Bu açıklamadan sonra şirket hisseleri bunu olumlu karşıladı.

Elektrikli otomobil üretiminde bazı markalar hızlı pozisyon aldı.

Renault, Hyundai ve Mercedes-Benz seri üretime geçerek pazardan pay almayı başardı.

Toyota ise en iyi bildiği hibrit konusundaki ısrarına devam ederek pazarda bu alanı kimseye bırakmayacağını gösterdi.

Geç kalanların ise çok şansı olmadığı ortada.

Çünkü Çin ile rekabet etmek için otomobil üreticilerin Çin’e ihtiyacı var.

***

Enflasyon Araştırma Grubu (ENAGrup) tarafından hazırlanan Enerji Raporu Türkiye gibi elektrikte dışa bağımlı ülkeler için elektrikli otomobillerin ülke ekonomisi üzerinde yeni bir yük yarattığını ortaya koyuyor.

Günümüzde dünya toplam enerji üretiminin %87’lik payı fosil yakıtlar, %6’sı yenilenebilir kaynaklar, %7’si ise nükleer enerji tarafından karşılanıyor.

Dünya elektrik enerjisi üretiminin yaklaşık %64.5’ini fosil kaynaklar (% 38.7 kömür, % 18.3 doğal gaz, % 7.5 petrol) gerçekleştiriliyor (BP, 2018).

Teknolojinin bugünkü düzeyi ve yapılan tahminler doğrultusunda, gelecek 30 yıllık süre içerisinde de, dünya genel enerji talebinin %88’i gibi çok önemli bir bölümünün fosil kaynaklar tarafından karşılanacağı tahmin ediliyor.

Prof. Dr. Veysel Ulusoy’un Cari Açık – Geleceği Şimdiden Tüketmek kitabındaki çalışmasıyla bakarsak elektrik tüketiminde %1lik bir artış, yatırım oranında %0,28 olarak gerçekleşiyor.
Yani biz elektrik talebindeki artış hızına yakın bir altyapı yatırımı yapamıyoruz.

Sadece bu da değil 5G teknolojisine göre tasarlanan elektrikli otomobillere halen bu altyapıyı sağlayamıyoruz.

Güncelleme gelen Tesla’ların ortalama güncelleme süresi 1 saati buluyor.

Bir de ekleme yapalım.

Türkiye’de evde tüketilen elektrikte devlet desteği devam ediyor.

Yani geçmediğimiz köprüye, gitmediğimiz havalimanına para verdiğimiz gibi sahibi olmadığımız otomobilin deposunu (bataryasını) da biz dolduruyoruz.

Arabasını evinden şarj edenleri göz önüne aldığımızda binmediğimiz otomobilin şarjını da otomobil sahibi olmayanların ödediğini söyleyebiliriz.

Kaynak: TELE1