Beş yıl sonra…

Yayın tarihi: 19 Haziran 2023 Pazartesi 10:00 am - Güncelleme: 19 Haziran 2023 Pazartesi 10:00 am

Hüsnü Mahalli

Başka bir açıdan

2019 Mart sonra da Haziran’da İstanbul ve Ankara başta olmak üzere çok önemli 11 büyük şehir belediyelerini kaybeden İktidar daha o günden itibaren Meclis ve Cumhurbaşkanı seçimlerine hazırlanmaya başlamıştı.

Muhalefet ise ‘zafer’ sarhoşluğu ile yan gelip yattı.

Mayıs seçimlerine yaklaşık iki yıl kala hazırlıklara başlayan muhalefet önce Millet İttifakı’nı kurdu, bir yıl kadar ortak adayı tartıştı ve seçime bir ay kala sokaklara indi.

CHP dışında Millet İttifakı partilerinin ciddi bir şekilde katkı sağlamadığı kampanyada ise çok sayıda yanlışlık yapıldı ve Erdoğan ve medyasının saldırılarına karşı konulamadı.

Belki de bunun için Kılıçdaroğlu danışmanlarının büyük bölümünü görevden aldı ve Parti Meclisi ile bitlikte çevresini yeniledi. Böylesi ‘garip’ bir ortamda sandıklarla ilgili tartışmaları bir yana bırakarak Kılıçdaroğlu’nun seçimi kaybetmesi kaçınılmazdı.

Nitekim de öyle oldu.

Kılıçdaroğlu seçimi kaybetti, İttifak’ın diğer partileri kendi hesaplarının peşinde koşuyor ve herkes bilerek ya da bilmeyerek Erdoğan’a hizmet ediyor. Çünkü CHP ve İttifak’ın diğer partileri kendi iç kavgalarıyla uğraşırken Erdoğan Mart 2024’de yapılacak yerel seçimlere hazırlanıyor.

‘İstanbul’u kaybeden Türkiye’yi kaybeder’ diyen Erdoğan İstanbul’u ve elbette Ankara, Antalya, Mersin, Adana ve Hatay gibi önemli kentleri almak için her yola başvuracaktır.

Muhalefet açısından var olan sevimsiz ortam böyle devam ederse Erdoğan hedeflerini gerçekleştirecektir.

Sonrası mı!

Beş yıl sonra konuşuruz.

Bu kafayla CHP ve İttifak’ın diğer partileri hiç bir şeyden ders almadan dört yılı iç tartışmalarla geçirir ve 2028 seçimlerine bir kaç ay kala seçimlere hazırlanmaya başlarlar. O zamana kadar iktidar yani Erdoğan, devlet ve toplumu tümüyle kontrol altına alır, herkes susturulur ve seçmenlerin moral motivasyonu sıfırlanır.

Sokak diliyle ‘2028’e kadar kim ölür kim kalır’ bilinmez ama beş yıl sonra AKP’den kurtulmak 2023’den çok daha zor olur. Çünkü Erdoğan beş yıl içinde muhalefetten, muhalif geçinen medyadan ve onlara yakın çevrelerden kim bilir kaç kişiyi satın alır.

Alındı mı alınmadı mı bilinmez ama Abdüllatif Şener müthiş bir örnek.

Satın alınmayanlar belki de iyi fiyatla kiralanır!

Satılmaya, satın alınmaya ya da kiralanmaya çok elverişli topraklarda herkes istediği her şeyi kolayca elde ediyor.

Durum böyle olunca oportünistler, avantajılar ve lümpenler hızla çoğalıyor.

Sonrasında gelsin çürüme, yozlaşma küflenme.

20 yıllık AKP iktidarının ülkeyi ve toplumu getirdiği durum tam olarak böyle bir şey.

Sosyal, kültürel ve elbette ahlaksal çöküntü.

Nasıl mı?

Sokak röportajlarında ve sosyal medya paylaşımlarında bolca kanıt var.

Cehalet ve saçmalıklar diz boyu.

Küstahlıklar işin cabası.

Bu muhalefetle beş yıl daha dayanabilenler kendilerini çok farklı bir ülkede bulacaklar.

Beş yıl sonra Türkiye tüm kurum, kuram ve kurallarıyla farklı olacak ve sonrasını hayal bile edemezsiniz.

Hep söylüyorum ‘ben bu filmleri Ortadoğu’da çok gördüm’.

Muhalefetin parti ve güçleri başta olmak üzere herkes bu filmlerin ne olabileceğini kestiremediği sürece bu ülkede her şey kötü olacak. Yeniden düzelmesi için belki iki hatta üç kuşak gerekecek.

Böyle giderse AKP 2028’de de kazanır ve AKP iktidarda kaldığı sürece ülke ve toplumun düzelme şansı giderek azalacak sonra da toptan ortadan kalkacak.

Ben çok ciddiyim !