Köy Enstitüleri
Nisan ayı gelince, kendini ilerici sanan solcular, Kemalistler, ateistler, yamyamlar gibi “Köy Enstitüsü” diye çığrışıp dururlar. Bunlar kendilerini ilerici sanan, aslında gericilerin şahıdırlar.
Şundan dolayı gericidirler ki, 1940larda sanayi hareketi ile köylü sınıfı şehirlerdeki fabrikalarda çalışıp proleter olacaklardı. Köylüler proleter olunca sınıf şuuru yükselecek ve Türkiye’de proletarya öncülüğünde kalkınacak ve yine proletarya öncülüğünde sosyalist sistem kurulacaktı.
Bunu sezen masonik-siyonist mihraklar köylünün proleter olmasını önlemek için Köy Enstitüleri’ni kurdular. Böylece köylü köyde kaldı. Proletarya olamadı.
Bu acı hadiseyi, dünya çapında eşsiz büyük ve güçlü romancı Bozkırdaki Çekirdek romanında acı acı anlatır.
Köy Enstitüleri kurulmasaydı Türkiye çoktan sosyalist olmuştu.
Kadın Erkek Eşitliği
Kadın erkek eşitliği iddiası ile Türkiye’yi top yekün parçalamak amacı güdülüyor.
İşin esası nedir ve mes’ele nerde düğümlenmektedir.
En başta, Siyonist-masonik mihraklar eşcinselliği yaygınlaştırmak istiyor.
Kadın erkek eşitliği savıyla halkı ikiye bölerek nifak ve kin tohumları ekilmekte. Bir kere düşünelim. Kadın erkek doğuştan eşit olabilir mi. Nasıl kabak kabaksa ve armut armutsa, nasıl kabaka armut, armuta kabak diyemiyorsak, kadınla erkekle eşit diyemeyiz.
İnsana kökten bir savaş açılıyor, kadın erkek eşittir derken. Ve gelecek kuşaklar uçuruma itiliyor.
Ayrıca kadın erkek eşitliği kültürümüzde de yoktur. Batı kültürü ile insanımızın şuuru kirletiliyor.
İşte geldik şuura… şuur çok mühimdir. Şuurlu insan ve cemiyetler kadın erkek eşitliğindeki nifaki görür ve şuurla davranır. Bütün bunların yanında insan soyunu tüketmek için eşcinsellik teşvik edip ödüllendiriliyor. Böylece kadının en asli ve mümeyyiz vasfı -neslin devamı engelleniyor. Bu engellemeyle vatan çocuksuz bir çöle dönecek. Bu tuzaklardan çocuklarımızı ve insanımızı korumak mecburiyetindeyiz.
Nasıl yaz mevsiminde kar yağmazsa, kadın da erkekle eşit olamaz.
ENAG OYUNU
Türkiye’de resmi bir kurum olan TÜİK’e karşı mahut mihraklar Enflasyon Araştırma Grubu diye anılan ENAG’ı kurmuşlar.
Bu kuruma Palavracılar Kurumu demek çok doğru olur, şöyle ki, Türkiye’de yıllık enflasyon oranı %61 iken bu ENAG yıllık enflasyonu %141.65 olarak gösteriyor. Bu entellerin amacı nedir?
Bu rakamı nasıl ve nerden buldular.
Soruyorum. Ey enteller sizler kimsiniz?
Yalancıların… madrabazların klasik metodu şudur. Durmadan tekrar tekrar yalan söyleyeceksin.
Bu metod kimse bu bu entel madrabazlara kanmasın.
Ekrem İmamoğlu
Gazetelerden öğrendim. İmamoğlu, dört yıl hapisle yargılanıyormuş. Bence bu yetmez. İmamoğlu bence 400 yıl yatmalı. Ayrıca konuşmaması için dili kesilmeli… görmemesi için gözleri çıkarılmalı. Ayrıca hayat boyu politikaya girmeyeceğine dair belge alınmalı. Bu belge de yeterli olmayabilir, onun için güçlü kefiller bulmalı.
Balık yemesi zinhar yasaklanmalı. Karlı havalarda İstanbul sokaklarında yalın ayak dolaştırılmalı.