Düşünceli tekstil firmasını batıran Cengiz Düşünceli altı yıl boyunca 'İtalyan Şef Geovani Polloina' kılığına bürünüp lüks otel ve restoranları dolandırdı. Düşünceli, sevgilisinin ihbarı ile yakayı ele verdi.
T24'ten Mehmet Yalçın, Türkiye'nin yakın tarihinde ses getirmiş dolandırıcı 'Sülün Osman'ı hatırlatan bir yazı kaleme aldı. Yalçın, 'Sülün Osman mutfakta' başlıklı yazısında batık tekstilci Cengin Düşünceli'nin 6 yıl boyunca 'İtalyan şef' kılığına girip gastronmi dünyasını nasıl dolandırdığını anlattı. Sevgilinin ifşası ile yakayı ele veren Düşünceli'ye de ulaşan Yalçın, 'İtalya işi' dolandırıcılığı şöyle anlattı: Yemek yediğimiz restoranın arkadaşım olan patronuyla giderayak karşılaştığımızda, yanındaki kişiyi tanıştırmadan edemedi: Şef Geovani… Bize danışmanlık yapacak. [caption id="attachment_852339" align="alignnone" width="1024"] Cengiz Düşünceli altı yıl boyunca kendisini Geovani Polloina diye tanıtmayı başardı.[/caption] Orta yaşlı, kızıla çalan sakallı İtalyan şef mükemmel Türkçe konuşuyordu. Nasılsa argomuzdan da anlıyor, şakalarımıza tepki veriyordu. Ayaküstü birkaç dakikalık sohbetin ardından arkadaşımı yalnız yakaladım, “Aman dikkat… Bu adam üçkâğıtçıya benziyor. Büyük ihtimalle Türk. Dilersen ‘İnsan kaynakları sözleşme hazırlamak için kimlik fotokopini istiyor’ de, göndermez ise de hiç bulaşma” dedim. Gece eve dönünce de “şef”in çok popüler olan instagram sayfasını inceledim. “Bugün tiramisu yaptım, harika oldu” diye koyduğu fotoğraflar, Google taramasında en sonlarda çıkan fotoğrafların kırpılmış haliydi. Pizza fotoğrafları da internetten alınmıştı, her nasılsa hepsini de şefin kendisi yapmıştı. Gece yarısı arkadaşıma mesaj attım, bir kez daha uyardım. [caption id="attachment_852340" align="alignnone" width="1080"] Cengiz Düşünceli 2018'de Geovani adıyla bir de restoran açmıştı.[/caption] 2017’deki bu tanışmanın ardından Geovani’nin adını sıkça duymaya başladım. Danışmanlık yapacak başka restoranlar buldu, özel davetler, ziyafetler, atölye çalışmaları düzenledi, şöhreti arttıkça arttı. Sevimli kişiliğinin de etkisiyle etkinlikleri dolup taşıyordu. Urla’da enginar festivali mi var, belediye afişler bastırıp gelişini müjdeliyordu. Önde gelen gurmelerin toplandığı Chaine des Rotisseurs Derneği bir ziyafet mi düzenleyecekti? Geovani göreve hazırdı. Bir otel İtalyan haftası mı yapacaktı? Hemen Geovani el atıyordu. Bir gün Alaçatı’da ise bir başka gün İstanbul’daydı, Bursa’ya, Antalya’ya, Mersin’e, Adana’ya bile uzanıyordu. Ta ki, terkettiği sevgilisi Nazlı Yorgancıoğlu tarafından “deşifre” edilene kadar… [caption id="attachment_852341" align="alignnone" width="1200"] Şef Geovani, festivallerin aranan aşçısıydı.[/caption] Geovani Polloina, aslında İstanbullu Cengiz Düşünceli’ydi ve başına gelen büyük bir kazanın ardından kendine yeni bir kimlik uydurarak yeni bir hayata başlamıştı… [caption id="attachment_852342" align="alignnone" width="690"] Cengiz Düşünceli Şef Geovani'ye dönüşmeden kısa bir süre önce tutkunu olduğu yatlarla ilgili bir fuarda...[/caption]Yat kazasında ölümden döndü
Batık tekstilci Cengiz Düşünceli 2008'de büyük bir yat kazası geçirmiş, ardından TV'lerde röportajlar vermişti.[/caption] Derken araya birkaç yıl girdi ve Cengiz Düşünceli, şef Geovani Pollonia olarak ortaya çıktı… Sakal bırakmış, saçlarını geriye tarayıp kalın da bir gözlük takarak bir akademisyen edasına bürünmüştü. Türkçeyi sonradan öğrenmiş izlenimini vermek için genizden gelen bir sesle ağır ağır konuşuyordu. Soranlara, “Babam Türk, annem İtalyan. İngiltere’de büyüdüğüm için İtalyancam da biraz azdır” diyordu. Etkinlik duyurularında biyografisini şöyle yazdırıyordu: “Şef Geovani İtalya’da başlayan öğrenimini tamamlamak için İngiltere’ye gittir. Aşçılık mesleği ile üniversite yıllarında tanıştı, bir yandan okurken, diğer yandan da bir İtalyan restoranında çalıştı. Ekonomi bölümünden mezun olduktan sonra da çalışmaya devam etti ve bu restoranda şef oldu. İngiltere’de çalıştığı 30 yıl içinde çeşitli restoranlara menü danışmanlığı yaptı, restoran ve mutfak şefliklerinde bulundu. Üç defa yerel ve bölgesel şeflik ödülleri aldı. 4 yıl önce İstanbul’da danışmanlık yapmaya başladı.” [caption id="attachment_852345" align="alignnone" width="770"] Cengiz Düşünceli İtalyan imajını pekiştirmek için koluna İtalyanca dövme bile yaptırmıştı.[/caption] Eski sevgilisi ifşa etti Cengiz Düşünceli bu tehlikeli oyunu geçtiğimiz aya kadar sürdürdü. Ve bir akşam, tüm foyası meydana çıktı. Eski sevgilisi, İzmirli işkadını Nazlı Yorgancıoğlu artık dayanamadı ve birkaç yıldır gizlediği sırrı, son aylarda Düşünceli’yle yemek etkinlikleri düzenleyen Likya Şarapları’nın sahiplerinden Doruk Özkan’la paylaştı. Yorgancıoğlu, serüvenini şöyle anlattı: “Cengiz’le 2017’de İzmir Mavibahçe’deki Fratelli di Buffala restoranının şefi iken tanıştım. İtalyancam olduğu ve Floransa’da uzun süre kaldığım için İtalyanca sohbet etmeyi özlüyordum. Ben İtalyanca konuştukça o Türkçe cevap veriyor ve herkese anlattığı hayat hikâyesini anlatıyordu. Yakınlaştık, 1.5 sene kadar erkek arkadaşım oldu. Son aylarda benim tuttuğum bir evde birlikte yaşadık. Ama giderek gariplikler sezmeye başladım. Türk TV’lerini izliyor, Türk gazetelerini okuyordu. Ailesiyle ilgili ne sorulsa ‘Kendimden bahsetmeyi sevmem’ diyordu. Bu arada yemekleri de bir İtalyan şefin kalitesinde değildi. Sadece tiramisu ve Napoli pizzasında başarılıydı. Derken üniversitemizin mezunlar derneği yemeğinde İstanbul’dan gelen bir arkadaşım, ‘Senin arkadaşın Cengiz isimli bir Türk’ diye beni uyardı ve eski videolarını gösterdi. Evde gece cüzdanını karıştırınca, gerçek kimliğini buldum. Sıkıştırınca itiraf etti ama ‘Çocuklarıma para gönderip onları okutuyorum, beni deşifre etme’ dedi. Meğer eski bir batık tekstilciymiş. Kendisinden ayrıldım ve 4 sene psikolojik tedavi gördüm. Bu Nisan’da Bodrum’daki bir şarap festivalinde karşılaşınca ve çok sevdiğim Doruk’u da aldattığını fark edince, Doruk’a her şeyi anlattım…” Türkiye’nin son yıllardaki en popüler “İtalyan” şefi Geovani Polloina’nın öyküsü böyle noktalandı. Söyleşide de okuyacağınız gibi, Cengiz Düşünceli de durumunu itiraf etti, sosyal medya hesaplarını da kapatıp ortadan kaybolmayı seçti. Bundan sonra ne mi olacak? Kendisine İtalyan süsü vererek yüksek ücretler aldığı otel ve restoranlar, muhtemelen “Bizden değil Allah’ından bulsun” diyerek fazla üzerinde durmayacaklar, onunla tanışanlar da büyük ihtimalle gülümseyerek hatırlayacaklar. Cengiz Düşünceli de yine büyük ihtimalle birkaç yıl sonra “Geovani Cengiz… Bana gastronomi dünyasında böyle derler. İtalya’da uzun süre kaldım, mutfağında uzmanlaştım” diye ortaya çıkacak. Yıllar önce İstanbul’un ilk modern İtalyan restoranı Ataköy’deki La Toretta açılışını yapan İtalyan şefi Mario’yu geri göndermiş, yerine gelen Bolulu aşçı Mario’dan daha iyi yemeklerle restoranı şahlandırmıştı. Birgün gittiğimde Bolulu’nun da gönderildiğini, onun yerine titrek bir yaşlı İtalyan şefin geldiğini gördüm. Meslek hayatının sonlarındaki aşçı tembeldi, yemekler de biraz vasatlaşmıştı. Restoranın sahibi dostum Teoman Hünal’a “Niye böyle yaptın?” diye sorduğumda , “Şefin Bolulu olduğunu öğrenenler, ‘Bu yemek Milano’da böyle yapılmaz” gibi ukalâlıklar yapıp duruyorlardı. Şimdi yemeklere itiraz gelirse ‘Piero’yu çağırayım, lütfen ona da söyleyin’ diyorum, hemen geri adım atıyorlar” cevabını vermişti. Bizde böyle yabancı hayranlığı sürdükçe, aynı yemeği yapan İtalyan Antonio, Bolulu Ayhan ustanın iki katı maaş aldıkça, mutfaklarda yeni Sülün Osman’ların türemesi eminim sürpriz olmayacak…" Yalçın'ın Düşünceli ile röportajını okumak için tıklayınız.
Muhabir: Aziz Turgut Altun