Barınamıyoruz Hareketi bakanlığa rapor sundu! “Bizi görmek ve duymak zorundasınız”

Barınamıyoruz Hareketi, öğrencilerin yaşadığı barınma sorununa ilişkin hazırladıkları raporu Gençlik ve Spor Bakanlığı’na sundu. Bakanlığın önünde basın açıklamasında bulunan öğrencilerden Şevval Sarı, “Bizi görmek ve duymak zorundasınız. Çünkü bu sorun çözülebilir. Eğer bizi görmezseniz ve duymazsanız mecbur kaldığımız alanlara, sokaklara, çadırlarla geri döneceğiz” dedi.

Barınamıyoruz Hareketi’nden öğrenciler barınma sorununa ilişkin hazırladıkları raporu Gençlik ve Spor Bakanlığı’na sunmadan önce, bakanlık binası önünde açıklama yaptı. Öğrenciler barınma sorunun çözülebileceğini belirtirken, çözüm bulunamadığı takdirde sokaklara çadırlarla dönerek eylem yapacaklarını ifade etti.

“ÖĞRENCİLERİN BARINMA SORUNUNU ÜLKE GÜNDEMİNE TAŞIMAK İSTEDİK”

Barınamıyoruz Hareketi’nden Ozan Deniz Ödemiş, şöyle konuştu:

“Barınamıyoruz Heyeti olarak Gençlik ve Spor Bakanlığına iletmek için bir rapor hazırladık. Bu raporda barınma sorununun aslında çözülemeyecek bir sorun olmadığı, istenirse çözülebileceği ve hangi sorunların olduğuna dair detaylı bir raporumuz var. İki senedir biz bu mücadeleyi veriyoruz. İki sene önce sokaklarda, parklarda yatarak bu mücadeleye başladık. Parkları evimiz, bankları yatağımız, çantalarımızı yastık yaptık. Öğrencilerin barınma sorununu, yurt ve ev bulamama sorununu ülke gündemine taşımak istedik. Bunu da başardığımızı düşünüyoruz. Bugün, bütün Türkiye bu soruna vakıf. Bu sorunun ne ve nerede olduğunu, kimlerin bu sorunu çektiğini biliyor.

“SORUNU SÖYLEMEMİZİ BİLE İSTEMEDİLER”

Bu iki sene içerisinde bazı kazanımlar elde ettik. Bazı belediyelerin yurt açması ve iktidarın bu sorunu görmezden gelmemesi bir kazanımdır. Bu sorunu çözme niyetleri çok yok. Yurt yapmıyorlar, yurt yapmadan sorunu çözmek istiyorlar. Nasıl çözmek istiyorlar? Var olan yurtların yatak kapasitelerini arttırarak yani iki kişilik odalara dört kişilik yataklar atarak, çalışma masalarını kaldırarak bu sorunu çözüyorlar. Ama bu öğrencilerin sorununu çözmek değil, sorunları ötelemektir. Biz önce nöbetler yapmaya başladık. Sokaklarda yattık. Sonrasında Ankara’ya yürüdük. Burada gözaltına alındık. İstanbul’dan ve çeşitli illerden arkadaşlarımız geldi, burada gözaltın alındılar. Sorunu söylememizi bile istemediler. Bugün burada Gençlik ve Spor Bakanlığına bütün bunları açıkladığımız bir rapor sunuyoruz”

‘Barınamıyoruz’ diyen öğrencilere siyasi parti cezası

“10 ÖĞRENCİDEN DOKUZU YURDA YERLEŞEMİYOR”

Barınamıyoruz Hareketi’nde Şevval Sarı ise şunları söyledi:

“2002 yılında burs ve kredi miktarı asgari ücretin yüzde 24’üne karşılık geliyordu. 2014’te bu oran yüzde 33’e çıkıyor. 2023’te ise yüzde 11. Şanslıysak aldığımız burslar, değilsek fazlasıyla geri ödediğimiz krediler tam 9 yıl önce 137 dolara denk geliyordu. Bugünse yalnızca 67 dolar. Bu tablolar biz öğrencilerin alım gücünü nasıl yok ettiğini gözler önüne sererken, bütün bu imkansızlıklar içinde 10 öğrenciden dokuzu yurda yerleşemiyor. Açıkta kalıyoruz. Yerleşenlerimizse 6-8 kişilik hatta bazen 15 kişilik odalarda kalmak mecburiyetindeyiz. Odalarımızdan fareler, yemeklerimizden böcekler çıkıyor ve zehirleniyoruz.

“EĞER BİZİ GÖRMEZSENİZ VE DUYMAZSANIZ ALANLARA GERİ DÖNECEĞİZ”

Yerleşemeyenlerimizse son 1 yılda sadece Ankara’da yüzde 250 arttı. Hiçbir destek verilmeyen biz öğrenciler en az 10 bin lira kira ödemeye mahkûm ediliyoruz. Biz öğrenciler olarak soruyoruz. ‘Bakanlığın bütçesi neden KYK yurtlarına yatırılmıyor? Söz verilen KYK yurtları neden açılmadı? Gençliğin bütçesi nereye gidiyor?’ Bu konuda taleplerimiz çok net. Özel yurtlarda ve apartlarda kalan öğrenciler için barınma desteği, kirada kalan öğrenciler içinse kira yardımı ve fatura desteği sağlansın. Yurt kapasiteleri ranzalı sistemle değil, nitelikli yurtlarla arttırılsın. KYK bursu ücretleri asgari ücretin üçte birinin altına düşmesin. Yurt koşulları iyileştirilsin. Meclis’te Barınma Komisyonu kurulsun. Yineliyoruz. Bizi görmek ve duymak zorundasınız. Çünkü bu sorun çözülebilir. Eğer bizi görmezseniz ve duymazsanız mecbur kaldığımız alanlara, sokaklara, çadırlarla geri döneceğiz”