Bakanların milletvekili adayı olmasıyla ilgili tartışmalar sürüyor. AKP 'İstifa etmelerine gerek yok' derken, hukukçular 'kamu görevlisi' vurgusu yaparak 'İstifa etmeleri gerekiyordu ama artık çok geç' görüşünde.
Seçimlere 50 gün kalırken, bakanların milletvekili adayı olması gündemde. AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 17 kabine üyesinin aday olacağını açıklarken, AKP Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz "Bizim sistemimize, anayasal ve yasal sisteme göre bakanlarımızın istifa etmesi gerekmiyor" dedi. Peki bu mümkün mü? Bilindiği gibi seçim için kamuda istifa süreci 16 Mart'ta doldu. TELE1'e konuşan hukukçular buna dikkat çekti, YSK'nın bakanların adaylıklarını mutlaka reddetmesini aksi durumda anayasal suç işleyeceğini belirtti. https://tele1.com.tr/imamoglu-yavas-formulunu-hukuksuz-bulan-akpye-gore-aday-bakanlarin-istifasina-gerek-yok-811416/'KAMU GÖREVLİSİ SAYILIRLAR'
Hukukçu Salim Şen 'parlamenter sistem-cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi' arasındaki farka dikkat çekerek, "Parlamenter rejimde bakanların istifaları gerekmiyordu. Çünkü bakanlar o zaman kamu görevlisi sayılmıyorlardı, seçilmiş insanlardı. Ama cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde cumhurbaşkanı yardımcıları dahil hepsi atanmış görevliler. Her ne kadar ismi bakan da olsa cumhurbaşkanı tarafından atanıyorlar. Dolayısıyla yaptıkları görev bakımından kamu görevlisi sayılırlar" ifadelerini kullandı.'ANAYASAL ZORUNLULUK'
Şen şöyle devam etti: "Milletvekili Seçim Kanunu'nun 18. maddesine göre işçiler hariç kamu görev niteliğinde görev yapanların seçim sathında görevlerinden istifa etmelerini şart koşuyor. 16 Mart'a kadar istifa etmeleri hem anayasal, hem de Milletvekili Seçim Kanunu'nun 18. maddesi gereği bir zorunluluk. AKP'nin 'İstifaları gerekmiyor' demenin hiçbir hukuki zemini yok. YSK eğer bu adaylıkları kabul ederlerse meşru değildir, hukuken de mümkün değildir.'YSK ANAYASAL SUÇ İŞLEMİŞ OLUR'
2839 sayılı yasanın 18. maddesi aynen şöyle tanımlıyor: '...yaptıkları hizmet bakımından işçi olmayan diğer kamu görevlileri.' Dediğim gibi şu andan itibaren bir şey yapmazlar. Yasal süre bitti bu saatten sonra artık istifa etmeden aday olsalar bile hukuki bir meşruiyeti yoktur. YSK'nın mutlaka reddetmesi lazım. Reddetmiyorsa anayasal suç işlemiş olur."'EŞİT YARIŞMA KOŞULLARINI ORTADAN KALDIRIR'
TELE1'e açıklama yapan Anayasa Profesörü ve İstanbul Milletvekili İbrahim Özden Kaboğlu ise durumun yeni olduğunu CHP'nin "Adil yarışmaya ters" diyerek itiraz edeceğini söyledi. Kaboğlu, 'bakanların adaylığı' konusuna ilişkin ise sosyal medyadan şu değerlendirmelerde bulundu: "Seçimler yaklaşırken, Cumhur İttifakı'nın hukuksuz hamlelerine, bakanları milletvekili yapma iradesi eklendi. Atanmış bakanlar, kamu gücü kullandıklarından 298 sayılı Kanun gereği propaganda yasakları kapsamında. Bu itibarla, aday olmaları halinde diğer kamu gücü kullananlar gibi Anayasa md 76'ya uygun olarak görevden ayrılmış olmaları gerekirdi. TBMM’ye karşı siyasal sorumluluğu bulunmayan, atanmaları ve görevden alınmaları tek kişinin öznel iradesinde olan ve uygulamada “istifa” dahi edemeyen bakanlar, görev, yetki ve sorumluluk kurallarına bağlı bürokrat konumunda. Bu nedenle YSK takvimine göre istifa etmelilerdi. YSK takvimine uygun şekilde istifa etmeyen, durumları tek kişinin iradesine bağlı olan bu atanmışların esasen, canlı yayında aday yapılacaklarının ilan edildiği 22 Mart tarihi itibari ile görevden ayrılmış olmaları gerekirdi. En nihayetinde siyasi partilerce aday listelerinin YSK’ye verilmesinin son günü olan 9 Nisan itibari ile aday listelerinde olan bakanların görevleri sona ermelidir. Bakanların atama yoluyla kendilerine tanınan kamu gücünü kullanarak adaylık kampanyası yürütmeleri olanaksızdır; zaten bu, 298 sayılı Yasanın öngördüğü yasak kapsamındadır. Ayrıca 2017 Anayasa değişikliğinde kaldırılan Anayasa madde 114, şu şekildeydi: 'Türkiye Büyük Millet Meclisi genel seçimlerinden önce, Adalet, İçişleri ve Ulaştırma Bakanları çekilir.' Bu hükmün gerekçesi ise, yeniden aday olma hakkından bağımsız olarak, siyasal aidiyete dayalı olarak her üç bakanlık yetki ve gücünün seçim sürecinde taraflı şekilde kullanılmasının önüne geçmekti. Yürütme'yi CB ile özdeş kılarak, bakanlık ve milletvekili bağdaşmazlığını öngören 2017 kurgusu, bakanları siyasal karar süreci dışında tuttu. Bu nedenle, Cumhurbaşkanı yardımcısı dahil bakanların temsili görev için toplu olarak siyasal yarışmaya yönlendirilmesi, kamu yönetimini bu görevliler ve onlara tanınan yetkiler eliyle "oy devşirme aygıtına" dönüştürme sakıncasını yaratacağından tehlikelidir. Bakanların görevlerinden çekilmeden aday yapılmaları girişimi, seçim kampanyasında adayların eşit yarışma koşullarını ortadan kaldıracağı için Anayasa md. 67'ye de açıkça aykırıdır." https://tele1.com.tr/erdogan-hdp-uzerinden-millet-ittifakini-hedef-aldi-hudapar-icin-uydurma-yaklasimlar-dedi-810662/
Muhabir: Bişar Arslan