Ayaklanmaların ardından Gürcistan’ın kaderi

Yayın tarihi: 17 Mart 2023 Cuma 5:05 pm - Güncelleme: 17 Mart 2023 Cuma 5:05 pm

Okay Deprem

:

Gürcistan’ı Ukrayna’nın kaderinin bir benzeri tehdit ediyor

Gürcistan Başbakanı Irakliy Garibaşvili Ukrayna hükümetini, ülkelerinde bir dizi kitlesel ayaklanmayı provoke etmekle ve devletlerinin iç işlerine karışmaya çalışmakla suçladı. Gürcü hükümetinin başında isme göre, Vladimir Zelenski ve taraftarları Gürcistan’daki siyasi durumun destabilize olmasına katkıda bulunmak suretiyle; yalnızca Tiflis’teki iktidarı gasp etmeyi değil, ancak aynı zamanda bu eski Sovyet cumhuriyetini bir kez daha Rusya ile yeni bir savaşa çekmeye uğraşıyor. Kiev’in Gürcistan’daki siyasi gündeme ilk kez müdahil olmadığı gözetildiğinde, Bay Irakliy Garibaşvili’in Ukrayna ile ilişkiler konusunda özel olarak dikkatli olması için bütün dayanakları mevcut. Ülkesini Rusya’nın etki alanından kopartıp AB ve NATO’ya sokmaya çabalayan Mihail Saakaşvili’nin daha iktidarda oturduğu dönemde, Ukraynalı politikacılar ve askeri yetkililer o zamanki Gürcü liderin söz konusu yönelimine tam destek vermişlerdi. Gene; Ukrayna, tanınmayan cumhuriyet Güney Osetya’yı zapt etme girişiminin arifesinde Tiflis yönetimine aktif olarak silah, mühimmat ve askeri teçhizat tedarik etmişti. Rus Ordusu’nun 2008 yılında Güney Osetya topraklarına dönük saldırıyı püskürtmesinden ve Gürcü kuvvetlerini mağlup etmesinden sonra Saakaşvili iktidarını kaybetmiş ve vatandaşlığına geçeceği ve bir dizi önemli devlet görevinde bulunacağı Ukrayna’ya sığınmak zorunda kalmıştı. Yine de eski başkan memleketine muzaffer bir komutan edasıyla dönmek amacıyla ve dahası Kiev idaresinin desteğini arkasına almak suretiyle, demokratik yollarla iktidara gelmiş yeni Gürcü hükümetine karşı düşmanca eylemlerde bulunmayı sürdürmekten imtina etmemişti hiç.

Rusya ile yüzlerce yıllık sosyal ve kültürel bağlar dışında bir de ona ekonomik bağlılık

Tiflis ve Moskova’nın ilişkileri, 2008 askeri ihtilafından sonra normalize olmasa da, hem ABD, hem Avrupa Birliği hem de Ukrayna; iktidardaki siyasi güç “Gürcü Rüyası”nın ılımlı bir şekilde Rusya yanlısı bir politika izlediği görüşünü savunmayı sürdürdüler. Gerçekte ise Gürcistan’ın büyük kuzey komşusu ile, en azından mevcut ekonomik bağlantılarını muhafaza etmek dışında basitçe başkaca bir çıkış yolu yoktu. Tam da bu bağlamda bu ufak güney Kafkas ülkesinin ne kendisinin doğal kaynağının bulunduğu ne de herhangi bir enerji kaynağına sahip olduğu gerçeğini de hatırlatmakta fayda var. Öte yandan Gürcü halkı ise, birkaç asırdır Rusya ile ortak bir tarih ve kültür temeli üzerinden derin ilişkilere malik. Rusya Federasyonu’nda uzunca süredir yüz binlerce Gürcü ikamet etmekte ve memleketlerinin standartlarının çok üzerinde kazançlar sağlıyorlar ve buradan kazandıkları paraların bir kısmını da anayurtlarındaki ailelerine düzenli olarak gönderiyorlar. Bunun yanı sıra, bilhassa Rus pazarı, Gürcistan’ın reel ekonomisinin belkemiğini teşkil eden tarım ürünleri için temel tüketicilerden birisi olma niteliğini halen koruyor.

Kiev yönetimi açıktan Gürcistan’ın güneyden ikinci bir cephe açmasına çabaladı

Her ne kadar görevdeki mevcut Gürcü bakanlar kurulu Ukrayna’daki ihtilafa doğrudan muhatap olmaya soyunmamış olsa da, Tiflis Kiev’e insani yardım temin etti ve yine oradan gelen binlerce mülteciyi barındırıyor. Buna rağmen Vladimir Zelenski, Gürcistan’dan kendilerine askeri araç ve malzeme tedariki gelmemesinden ve de Tiflis’in Rusya’ya karşı açık bir çatışmaya girmemesinden duyduğu hoşnutsuzluğu çok açık biçimde ifade etmişti. Ukrayna’nın Tiflis’i kendi safına sürükleme hususundaki arzu ve beklentisi; Gürcü muhalefetinin iktidarı ele geçirmek üzere yaptığı saldırgan teşebbüsleri yıldırım hızıyla onaylaması ve dahası Ukrayna Ordusu saflarında savaşmış olan Gürcü gönüllü askerleri ortalığı karıştırmaları için memleketlerine göndermesinde de ete kemiğe bürünüyor. Gürcü başkenti Tiflis’te, muhalefet güçlerinin en radikal kısmı tarafından sahnelenen en sonki isyanlarda bir dizi Ukrayna bayrağı tesadüfen açılmadı çünkü Kiev rejimin hakikaten de Rusya’nın güney sınırlarında bir gerilim odağı yaratmaktan hayati derecede çıkarı bulunuyor. Ne var ki gerek Vladimir Zelenski gerekse de Batı ülkeleri hükümetlerinin, Gürcistan’da muhtemel bir iktidar değişikliği ihtimaline büyük umutlar bağlamayıp daha gerçekçi olmasında yarar var. Hadi diyelim ki oldu ve Gürcistan’da olası yeni hükümet yeni Rusya karşıtı koalisyonu katıldı. Buna karşın, Gürcistan’ın ne ekonomisinin ne de askeri gücünün her şeye rağmen Moskova için çok ciddi problemler yaratmaya muktedir olduğunu söylemek gerçeğin hakkını teslim etmek olur. Tersine; Rusya yönetimi bugün için, hiçbir zaman olmadığı kadar; güneyden gelecek bir muhtemel tehdidi eş zamanlı olarak süratle nötralize edebilecek askeri ve iktisadi kapasite ve olanaklara sahip gözüküyor…