Altılı Masa ve çevresinde olup bitenler kamuoyunca dikkatle takip ediliyor. Biz de bu konuda okurlarımızı aydınlatıp bilgilendiriyoruz. Bu hafta Altılı Masada olanları şöyle özetleyebiliriz. Hafta başında sayın Kılıçdaroğlu, sayın Akşener’i ziyaret etti. Bu ziyarette sayın Kılıçdaroğlu lacivert takım elbise giymişti. Böylece sayın Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanlığını belli etmiş oldu. Buna karşılık sayın Akşener, sayın Kılıçdaroğlu’nu kapıda değil, kapıdan 25 cm geride karşıladı. Daha önemlisi ve dikkate değer olanı sayın Akşener’in sayın Kılıçdaroğlu’nu kırmızı tayyörle karşılaması idi. Ve böylece sayın Akşener, sayın Kılıçdaroğlu’nu hem 25 cm geride, hem de kırmızı tayyörle karşılaması, Cumhurbaşkanlığına kırmızı ışık olarak yorumlandı. Sayın Kılıçdaroğlu ile sayın Akşener arasında müzakere 1 saat 45 dakika sürdü. Bu 1 saat 45 dakika içinde masa birkaç kez sarsıldı. Eğer müzakere 2 saat 45 dakika sürmüş olsaydı masa yıkılacaktı denebilir. Ama 1 saat 45 dakika sonra masaya devam kararı verildi. Şunu kabul etmek gerekir ki hem sayın Kılıçdaroğlu, hem sayın Akşener ılımlı davranmışlar ve müzakereyi 1 saat 45 dakikada bitirerek masanın devrilmesini engellemişlerdir. Ama masanın yan yattığı inkar edilemez bir gerçektir. Bu müzakerelerden sonra sayın Kılıçdaroğlu ile sayın Uysal’ın müzakeresi başladı. Müzakere öncesi sayın Uysal tokalaşmak için elini uzattı. Ve fakat sayın Uysal’ın eli, 90° değil, 45°lik bir açı teşkil ediyordu. Bunun üzerine siyasi kamu oyunda fırtınalar esmeye, şimşekler çakmaya ve yıldırımlar düşmeye başladı. Olayın bu noktasından sonra masada kurtuluş ümidi kalmamıştı. Ve sarsılan masa devrilmek üzere iken sayın Kılıçdaroğlu, kolları ile masayı tutuyor ve fakat masa ile sarsılıyordu. Bu sırada sayın Uysal 45°lik kolunu 90°ye çevirdi ve masa devrilmekten kurtuldu. Ve siyasi ortam sükunet buldu. Ve sayın liderler müzakereden sonra gülümseyerek taksi durağını ziyaret ettiler. Bu görüşmeden sonra sıra sayın Babacan’da idi. Sayın Babacan müzakereye cam göbeği renginde takım elbise ile geldi. Sayın Babacan’ın yardımcısı işareti verdi. Sayın Babacan cam göbeği elbise ile Cumhurbaşkanlığı danışmanı istiyormuş. Müzakerenin başında masada patlayan bir yumruk sesi ile irkildik. Kimin masayı yumrukladığı belli olmadı, derken içeriye bir marangoz girdi. Tak tuk sesleri arasındaki insan seslerini ayıramadık. Sonra sesler kesildi. Sayın Babacan gülerek çıktı. Anlaşılan Başkan yardımcılığını kapmıştı. Daha sonra sayın Davutoğlu teşrif ettiler. Sayın Davutoğlu bej ceket, beyaz pantolon giymişti. Başbakanlıkta yapmış olan sayın Davutoğlu, bu elbise ile Başbakan yardımcılığı istediğini beyan etti. Müzakere çok gürültülü başladı. Bilahare derin bir sessizlik başladı. Neticeyi merakla beklerken bir adam geldi. Sordu, “Burda satılık masa varmış nerde” dedi. Önce şaşırdık, sonra anladık. Masayı satın almaya gelmiş. Böylece, Altılı masa bitti derken içerde müzakere başladı. Satış için, sayın Kılıçdaroğlu, sayın Davutoğlu sıkı bir pazarlığa giriştiler. Daha sonra sırayla sayın Akşener, sayın Uysal ve sayın Babacan ve sayın Karamollaoğlu teşrif ettiler ve masanın satışı konusunda hızlı bir pazarlık başladı. Uzun ve çetin bir müzakereden sonra satışta anlaşıldı idiyse, elde edilecek paranın bölüşümünde anlaşmazlık çıktı. Bunun üzerine masanın satışından şimdilik vazgeçildi. Müzakere altı saat sürmüştü ve sayın liderler acıkmıştı. Ve sayın liderler hep birlikte mantı yiyerek geceyi kapadılar. Masa kurtulmuştu.