Akşener ‘siyasi alanda en kara dönemini’ açıkladı

Yayın tarihi: 1 Mayıs 2020 Cuma 5:35 pm - Güncelleme: 1 Mayıs 2020 Cuma 5:36 pm

İyi Parti Genel Başkanı Merak Akşener, siyasi alanda en kara döneminin 16 Nisan 2017 olduğunu söyledi.

İyi Parti Genel Başkanı Merak Akşener, Karar TV canlı yayında açıklamalarda bulundu. Akşener, “Erdoğan’la dostluğunuz var ne oldu da değişti?’ diyorlar” sorusuna “Belediye başkanıyken bir şiir yüzünden hapse girdi. Ben yanında durdum çünkü hukuksuzdu. Seçilmiş bir belediye başkanının yok sayıldığı bir süreçti. Ailesinin de yanında durdum… Haksızlığa uğrayanın yanındaydım” yanıtını verdi.

Meral Akşener: İmamoğlu, şeytan kovalamaktan namaz kılamıyor

Akşener’in açıklamalarından satır başları şöyle:

-Tamamen kadın kimliğim üzerinden çok ağır bir çirkinlik vardı. Meclis’in orta yerinde kadın bedenlerin üstüne ağır küfürlerin olduğu bir dönemdeyiz. Ve hiçkimse ayıplamıyor.

-Vicdanla ilgili olarak sınıfta kaldırlar. Bir modda var. Ama, ancak denildiği anda saldırıyla karşı karşıya kalıyorsunuz…

-‘Erdoğan’la dostluğunuz var ne oldu da değişti?’ diyorlar. Belediye başkanıyken bir şiir yüzünden hapse girdi. Ben yanında durdum çünkü hukuksuzdu. Seçilmiş bir belediye başkanının yok sayıldığı bir süreçti. Ailesinin de yanında durdum… Haksızlığa uğrayanın yanındaydım. Ben yine haksızlığa uğrayanın yanındayım…

Akşener: Türkiye’nin beka değil, yöneticilerin zekâ sorunu var

“EN KARA DÖNEMİM 26 NİSAN 2017”

-Zaman geçti AKP iktidar oldu. Benim siyasi alanda en kara dönemim 16 Nisan 2017’dir.

-Pandemi yönetiliyor. Mücadeleyle ilgili güzel ama bir eşgüdüm alabiliyor mu? Hayır.

-Hala algı yönetimi, AK Parti, siyasal iletişim önde…

-Böyle bir sistem ülkeyi yönetemez.

-Yıllar önce Erdoğan’a ‘nasıl bir parti kuracaksınız?’ dedim. Özal’ınki gibi demişti. İdare ederek bazı şeyleri yönetemiyorsunuz. Uyuşmazlıklarımız ilkesel boyuttaydı.

Abdullah Gül’ün çatı adaylığı önündeki tek engelin siz olduğunuz konuşuldu…

-Hayır. Ben onun ya da bir başkasının aday olmaması konusunda bir hadsizliği yapmam, söz konusu değil.

-Kılıçdaroğlu’ndan Allah razı olsun Melis’e girebilmemiz için çıktılar geldiler. 100 bin imzayı ya alamasaydım? 15 milletvekili bize destek oldu.

İçişleri Bakanı ‘İşkilleniyorum…’ dedi… Erdoğan’ın ‘Devlet içinde devlet olmak’ tanımı var.. Ne diyorsunuz?

-Biz 40 kişiyiz birbirimizi biliriz.

-Tayyip beyin siyasal algoritması şu: Böl, parçala, yönet ama artık bu karın doyurmuyor. Pandemiyle ilgili açıklama yapıyorsunuz, Kılıçdaroğlu’nu suçluyorsunuz.

-Türkiye’de muhafazakarlığında artık kendini sorgulaması gereken bir durumdayız. Dinin temel noktalarından biri de vizdan ve edeptir. Biz bunları kaybettik.

“SAYIN ERDOĞAN ŞU AN ÜLKENİN BABASI”

-Dindar bir Cumhurbaşkanısınız ve çıkıp önünüze gelene hakaret ediyorsunuz… –

-Pandemi için kapsayıcılık ayrı bir şansttı Erdoğan için ama yapamadı. Sizlerin ona biat etmesini istiyor iç dünyasında.

-Sayın Erdoğan şu an ülkenin babası! Kendi adaleti içerisinde adalet dağıtıyor. Hangi açıdan bakarsanız bakın yanlış.

-Erdoğan’ın politika yapma durumu yanlış. Kapsayısı bir ekonomik bir anlayışı ihtiyacımız var. Bizlerle konuş diyoruz yapıyor mu? Hayır.

-Damat bakana bir heyet oluştur diyoruz. Çok değerli ekonomistler var onlarla bir yapı oluşturun. Ekonomiyi ayağa kaldırabilecek bir yapı oluşturun diyoruz 3 aydır. Parça parça tedbirlerle olmuyor.

-Uçak inmeyen yerlere 30, 35 Avro ödemek zorundasınız. Bunları bir süre ödemeyin.

-Makulu arayan bir siyasal partiyiz biz.

-Partiler darbeden sonra partiler ders alarak yola çıktı. 2002’de millet devlet ayrışmasını yapmak için elleri çok rahattı… Bu gücü 3 yıl ben kullanayım ben yoldan çıkarım. Bir parti lideri bunu der mi? dedim. Mutlak güç mutlaka insanı bozuyor.

Gördüğünüz fiili sonuçlar neler oldu?

-1,5 yılda fakirleştik. Her birimizin cebinden 8 bin lira eksildi.

-Bu sistemi değiştirmek zorundayız.

Güçlü bir liderlik anlayışı olan MHP’den ayrıldınız. Sağ blok kurulacağı iddialarına ne dersiniz?

-Atıldım ben… Babacan ve Davutoğlu’nun kurulmalarının Türkiye’ye faydası olacağını söylemiştim. Çünkü renk seçmene yarar. Tek tek de aradım. Çünkü arkadaşız.

“24 HAZİRAN’DAN DERS ALDIM”

-Cumhur İttifakı’yla bizi karıştırmayın.

-Rahmetli annemin bana söylediği ‘kul kurar kader gülermiş’ Yarın bize ne getirir bilmiyoruz.

-CHP ile bir işbirliği çıktı teklif eden biziz. 24 Haziran’dan ders aldım. Ben akademisyenim.

-Mansur Yavaş’ın adaylığında tesirim olmuş olabilir ama İmamoğlu’nun adaylğında olmamıştır. Kılıçdaroğlu’nun adayıdır.

-İstanbul ve Ankara’nın travmasını atlatamadılar. Bu belediyeler AK Partide kalsa; PKK,FETÖ’cü iftiasına uğrarmıydı?

“BİRBİRİMİZE SAYGI DUYMAK ZORUNDAYIZ”

HDP konusuna farklı bakılamaz mı? HDP’yi dışlanmış bir parti haline getiriyoruz. Cumhurbaşkanlığının dışladığı partilerden biri… Oy aldığı 6 milyona yakın insan dışlanmışlık hissetmez mi? Bunun önüne nasıl geçilebilir?

-Erdoğan’ın iteklemesine bakmayın yarın lazım olur toplantı yapabilir. Bana Heval Meral diyorlar. Ağır propagandayla karşı karşıya kalıyorsunuz.

-HDP’nin yönetici kitlesiyle oy veren arasında müthiş fark var. Sistemden kaynaklanan bir tutum var. 24 saat PKK ile ilgili bağırıp çağırılıyor. Cumhurbaşkanının ağzınan her şey söyleniyor ama yardımlar devam ediyor. Bize verilmeyen yardım HDP barajı aştığında da verilmişti.

-24 Haziran’da çok çirkinlikler yaşandı. Birçok insanın Yenişafak’ta vatandaşlık numaralarıyla bilgileri yayınlandı ve PKK’li ilan edildi. Kocaeli’nde yaşayan bir Abdullah Uçar var. Aradım ‘konuşacakmısın?’ diye. Konuşacağım ‘Ben Kürtüm ama PKK’li değilim’ diyeceğim dedi. Bağırdım ‘ama’yı kaldır… ‘Ben Kürtüm PKK’li değilim de’ dedim.

-Bizim tavrımız budur. Biz birbirimize saygı duymak zorundayız.

ERBAŞ’IN ‘EŞCİNSEL’ AÇIKLAMASI

-Baronun açıklamasını yanlış buldum. Kuran’ın haram kıldığı pek çok eylem var. İçki içmek haram mıdır? Evet. Türkiye’de üretilip satılıyor mu? Evet… Bununla ilgili açıklama yapılıyor mu? Hayır.

-İnanır saygı duyacaksınız, inanmaz ona da saygı duyacaksınız.

KORONAVİRÜS

-7 Temmuz deniliyor. İkinci bir dalgadan korunmamız lazım.