AKP’nin yeni Washington umudu!

Yayın tarihi: 9 Aralık 2020 Çarşamba 11:33 am - Güncelleme: 10 Aralık 2020 Perşembe 7:43 pm

Yılmaz Polat

Genel olarak bir ülkede yönetim değiştiği zaman büyükelçileri de değiştirmek adettendir. Ülkenin adı ABD olursa biraz da kaçınılmaz oluyor.

Erdoğan Yönetimi’nin Trump’la ilişkileri biliniyor. Halk diliyle ‘kar-zarar’ hesabı yapıldığında 4 yıllık muhasebenin ‘eksi ve artıları, neler olup bittiği’ çok yazıldı ve yazılmaya devam edecek.

20 Ocak’tan sonra Başkan seçilen Biden’la yeni bir sayfa açılıyor.

Erdoğan Washington’a yeni bir Büyükelçi atadı.

Yabancısı olmadığımız bir isim. Tokyo

Büyükelçisi Hasan Murat Mercan.

2015 yılında Tokyo’dan Washington’a geçiş yapan Serdar Kılıç’ın yerine Mercan da Tokyo’dan geliyor Washington’a ilk kez bir siyasi isim (eski AKP milletvekili) Büyükelçi olarak atanıyor. Diplomasi kariyeri , devlet memuriyeti yok.

Aynen Merve Kavakçı gibi.

Önümüzdeki aylarda Biden Yönetimi ve Kongre’yle zorlu bir dönem başlıyor. Baş ağrıtmaya devam edecek konular biliniyor, sık sık yazılıyor. Ancak çok uzun zamandır konuşulmayan bir konu var. Adeta unutturuldu.

AKP FETÖ’yü istemekten vaz mı geçti?

AKP Yönetimi’nin en son FETÖ’yü ne zaman istediğini hatırlayan var mı? Kumpascı FETÖ’nün Pensilvanya’da çifliğinde keyfi yerinde. Dernekleri, okulları faaliyetlerine devam ediyor.

FETÖ’yü iyi tanıyanlardan biri de Washington Büyükelçiliğine atanan Murat Mercan.

25 Ocak 2011.

ABD’nin Teksas Eyaleti Austin kentinde bulunan Eyalet Senatosu’nda önemli bir oturum var.

Oturum Fethullah Gülen için Senato kayıtlarına geçirilen bir karar tasarısıyla ilgili.

85 Nol’lu tasarıyı sunan Senatör Lucio Nelson ilkokul mezunu ‘kumpascı’ vaiz Fethullah Gülen’i ‘eğitimci, şair, yazar’ olarak tanıtıp, dünya çapında bir toplumsal hareketin ilham kaynağı olarak
Senato kayıtlarına geçiriyor.

Oturumda AKP’den yedi temsilci bulunuyor.

AKP Milletvekilleri ‘Nurettin Canikli, Fatma Şahin, Hasan Murat Mercan, Mehmet Şahin, Emin Nedim Öztürk, Abdullah Çalışkan, Murat Yıldırım’ ‘Gülen’in onur’ konukları olarak Teksas Senatosu’nda ön sırada oturuyor.

Bir anlamda ‘Sözde eğitimci Gülen’ için düzenlenen oturuma şahitlik yapıyorlar. Senatör Lucio Nelson AKP’li davetlileri takdim edip ‘hoşgeldiniz’ diyor. FETÖ’nün iadesi konusunda Trump’dan bir netice alınamadı, kılını bile kıpırdatmadı.

Kimbilir yeni Washington Büyükelçisi Mercan, Biden Yönetimi’nde ilk iş olarak ‘FETÖ’nün iadesini görev edinir.

NURETTİN CANİKLİ’DEN AÇIKLAMA

Konuya ilişkin TELE1’e ulaşan AKP Genel Başkan Yardımcı Nurettin Canikli’den de açıklama geldi. Canikli gönderdiği tekzip yazısında şu ifadeleri kullandı:

“Sayın Merdan Yanardağ,

Tele1.com.tr ve abcgazetesi.com web sitelerinde Köşe Yazarı Yılmaz Polat’ın “9 Aralık 2020” tarihli köşe yazısında yer alan yanlış bilgi için aşağıdaki metni sizinle paylaşmak istiyoruz.

“25 Ocak 2011 tarihli Teksas Senatosu” gazete metninde ismimin geçtiğine ve bahsi geçen tarihte senato oturumuna katılarak FETÖ ele başı ile ilgili bölüme şahitlik ettiğime dair mesnetsiz iddialarda bulunulmuş.

Senato oturumuna katıldığımı iddia edildiği tarihlerde Türkiye’deydim. Bahsi geçen tarihlerde AK Parti Grup Başkanvekili olarak TBMM Genel Kurulunda kanun çalışmalarına katılarak konuşma yaptığım TBMM tutanaklar bölümünde yer almaktadır.

(https://www.tbmm.gov.tr/develop/owa/Tutanak_B_SD.birlesim_baslangic?P4=20843&P5=B&PAGE1=1&PAGE2=148) Söz konusu tarihlerde yurtdışına çıkış yapmadığım ve yurt dışında bulunmadığım Emniyet Genel Müdürlüğü kayıtlarında da mevcuttur.

Araştırmacı gazetecilik ilkeleri gereğince, iddia ettiğiniz senato gazetesinin güncel kayıtlarına bakılmış olsaydı ismimin senato metni kayıtlarında yer almadığı görülmüş olurdu.

Bu linki de sizinle paylaşıyorum (http://www.journals.senate.state.tx.us/sjrnl/82r/pdf/82RSJ01-25-F.PDF#page=6 , 70.sayfa GUESTS PRESENTED)  Belirtilen tarihdeki Senato oturumunun gerek video kaydında gerekse senato tutanaklarında hiçbir şekilde ne ismim ne de görüntüm bulunmamaktadır.

Doğruluğunu araştırmadan yalan yanlış bilgilerle ,kişiler üzerinden asılsız iddialarda bulunmak, kamuoyunu yanlış bilgilendirmek gazetecilik etiği ile bağdaşmamaktadır. Yeterince araştırılmadan ya da kasıtlı olarak katılmadığım bir toplantı üzerinden şahsımı, Fetö ele başı ile irtibatlandırma çabası galiz bir iftiradır. Köşe yazınızda yer alan şahsımla ilgili asılsız iddiaların; ilkeli habercilik gereğince en kısa zamanda düzeltilmesini bekliyorum” dedi.