AKP Gençlik Kolları Başkanı ve İl Genel Meclisi üyesi Murat Toraman, 33 aydının katledildiği Sivas Katliamı için "katliam" diyenler hakkında suç duyurusunda bulundu.
'Sivas Katliamı' ifadesinin Sivas'ın imajına zarar verdiği iddia ederek Sivas Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusu dilekçesi veren Sivas'ın AKP Gençlik Kolları Başkanı ve İl Genel Meclisi üyesi Murat Toraman, "olaylarla hiç bir alakası olmadığı halde suçsuz yere aylarca mahkum edilen bir dedenin torunu" olduğunu öne sürdü.
2 Temmuz 1993'te Sivas'ta Madımak Oteli'nde 33 aydın, şair, yazar ve 2 otel görevlisi yanarak ya da dumandan boğularak yaşamını yitirdi. Katliama, Sivas Katliamı diyenler hakkında suç duyurusunda bulunan AKP'li Toraman, "1993 yılından bu yana herkesin ortak acısı olan, 37 vatandaşımızın hayatını kaybettiği, Sivaslılar başta olmak üzere tüm dünyanın vicdanlarını yaralayan olay için bir Sivaslı olarak, belli bir kesimin, “Sivas Katliamı” vurgusu yapmasından rahatsızlık duymaktayım" ifadelerini kullandı.
'SİVAS'A MAAL EDİLMESİNİ KINIYORUM'
Toraman, suç duyurusu dilekçesinde şunları söyledi:
"1993 yılında yaşanan ve Sivaslılarla, Sivasla asla alakası olmadığına inandığımız Madımak Olay'ının, 27 yıldır belirli bir kesim tarafından Sivas'a maal edilmesini şiddetle reddediyorum. Böyle üzücü olayı Sivaslılar olarak tasvip etmemiz asla mümkün değildir.
1993 yılında yaşanan acı olayın bana göre Sivas ismi ile yan yana anılması bile zuldür. Olayın gerçekleştiği yer olan Madımak Oteli, olayı anmak ve anımsamak isteyenler için yeterli olmalıdır. “Sivas Olayı” bile demeye gönlüm razı değildir. Kaldı ki bu yaşanan üzücü olay için “Sivas Katliamı” denmesini isteyenler veya özellikle bu ifadeyi kullananlar da yok değildir."
KİŞİ VE KİŞİLER HAKKINDA CEZALANDIRMA İSTEDİ
"Bir Sivaslı olarak, bir Sivas aşığı olarak, bir Sünni olarak, Alevilerle kardeşçe yaşayan bir vatandaş olarak, olaylarla hiç bir alakası olmadığı halde suçsuz yere aylarca mahkum edilen bir dedenin torunu olarak, bu olayın acısını iliklerine kadar yaşamış biri olarak, 1993'de yaşanan olaylar için “Sivas Katliamı” ifadesini kullanan kişi veya kişiler hakkında suç duyurusunda bulunuyor ve cezalandırılmasını istiyorum.”
SİVAS DAVASI ZAMAN AŞIMINA UĞRADI, SANIK AVUKATLARI AKP TARAFINDAN ÖDÜLLENDİRİLDİ
2 Temmuz 1993'te Sivas'ta Madımak Oteli'nde 33 aydın, şair, yazar ve 2 otel görevlisi yanarak ya da dumandan boğularak yaşamını yitirdiği katliamın ardından dönemin başbakanı Tansu Çiller, "Çok şükür, otel dışındaki halkımız bir zarar görmemiştir" dedi.
Dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel katliamın "münferit" olduğunu öne sürdü. Çeşitli mahkemelerde başlatılan soruşturmalar, Devlet Güvenlik Mahkemesi'nde son buldu. Mahkeme ise görevsizlik vererek dosyayı Yargıtay'a gönderdi. Davalar, temyizler, müdahil avukatların talepleri yıllarca devam etti. Dava 20 yılın sonunda 13 Mart 2012'de "zaman aşımı" gerekçesiyle düşürüldü. Tayyip Erdoğan, kararı "Hayırlı olsun" diyerek durdu.
Sivas Katliamı'nda rol oynayanlar, onları savunanlar bugün AKP iktidarında bakanlık, vekillik ve bürokratlıklarla ödüllendirildi.