Akkuyu Nükleer Santrali inşaatında tarihi liman kalıntısı çıktı! Jandarma nöbete geçti

Mersin’de yapımı devam eden ve hiçbir Türk ortağının kalmadığı Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin üst geçi yolu yapımı sırasında tarihi liman kalıntıları ortaya çıktı. Kültür Bakanlığı’nın çalışma başlattığı alanda jandarma 24 saat nöbete geçti. 

Mersin’de yapımı devam eden Akkuyu Nükleer Güç (ANG) Santrali’ne ilişkin tartışmalar devam ederken dikkat çeken bir gelişme yaşandı. Yönetim kurulunda tek bir Türk’ün kalmadığı  santralin inşaatında iddiaya göre; yeni yapılan personel giriş kapısına üst geçit yolu yapılmasına karar verildi.

Sözcü’nün haberine göre; yolun yapımı için beton kazık çakımı sırasındaki çalışmalarda işçiler, tarihi kalıntılara rastlayınca çalışmayı durdurup yetkililere bilgi verdi.

JANDARMA 24 SAAT NÖBETTE

Akkuyu Nükleer Güç Santrali yetkilileri de Kültür Bakanlığı’nı bilgilendirdi. Jandarma tarihi kalıntıların bulunduğu bölgede 24 saat süreyle nöbet tutarken Bakanlıktan görevlendirilen uzmanlar kalıntılarda inceleme yaptı. Yapılan ilk incelemelere göre, tarihi kalıntıların eski bir limana ait olduğu yönünde görüş birliğine varıldı ve tarihi limanın gün yüzüne çıkartılması için kazı çalışmalarına başlandı.

Akkuyu Nükleer Santrali’nin yönetim kurulunda tek bir Türk kalmadı!

PROJEDEKİ TARTIŞMALAR

Akkuyu’da yaşanan bazı büyük çaplı krizler basına da yansımıştı. Yaz aylarında projede yer alan yerli şirketlerden IC İçtaş A.Ş.’nin sözleşmesinin feshedilmesi Akkuyu’da yaşananları yeniden gündeme getirmiş, 5 Ağustos’ta Soçi’ye giden Erdoğan ve Putin’in Akkuyu’daki ortaklık sorununun çözümü için görüştükleri de bildirilmişti.

Ardından İçtaş AŞ projeye geri dönse de tartışmalar sona ermedi. Yakın dönemlerde Akkuyu NGS’de görev alan binlerce Türk işçisinin inşaat alanına sokulmadığı kamuoyuna yansıdı. Maaşlarını alamayan işçilerin de eylemlere başlamasının ardından Akkuyu’daki inşaat çalışmaları durma noktasına geldi. Son olarak ise eski yönetim kurulu üyesi Cüneyd Zapsu’nun şirkete dava açması projede yaşanan sorunların tahmin edilenden de büyük olduğunu gösterdi.