Birinci konumuz en az 40 yıllık PKK terörü hikayesi.

Son iki saldırı son olmayacak ve böyle giderse ‘terörün kökü kazılamayacak”!

Herkesin bildiği detayları hatırlatmanın bir anlamı yok çünkü bu iktidarın bu konuda yaptığı her şey yanlış ve sonuçları itibarıyla tehlikeli.

Bir tek örnek…

Kuzey Irak’da ‘PKK’nın kökünü kazıyan’ Ankara; PKK’nın Suriye kolu PYD/YPG’nin bu hale gelmesine ‘yeşil ışık’ yakmış sonra da ABD başta olmak üzere Batılı müttefiklerinin gelip Fırat’ın doğusuna yani Türkiye’nin güneyine yerleşmesine göz yummuştu.

Bunu da ‘Esad’tan kurtulmak için yapmıştı çünkü o sıralar PYD lideri Salih Müslüm Türkiye’nin ‘dostu’ idi.

Müthiş bir strateji.

ABD, müttefikleri ve elbette İsrail; Türkiye’yi ‘esir’ almadan PYD/PKK/YPG’ye verdikleri desteğe son vermeyeceklerdir.

Türkiye’nin bir çok nedenden dolayı Suriye, Irak ve İran’la ilişkilerinin iyi olmadığını bilen bu ülkeler her konuda ve her yerde Ankara’yı oyuna getirmek için pusuda bekliyorlar.

AKP yönetiminde Ankara’yı Suriye, Libya, Irak ve genel olarak Ortadoğu bataklığına iten aynı ülkeler Türkiye’yi benzer duruma getirmeden rahat etmeyeceklerdir.

2011’de yazdığım “Ortadoğu’da Kanlı Bahar” kitabımda sık sık bu gerçeği belirtmiş ve onlar için esas hedefin Türkiye olduğunu özellikle vurgulamıştım.

Son 13 yılda yaşanan ya da dolaylı-dolaysız bu ülkeye yaşatılan her şey bu amaca göre gelişmiştir.

BOP Eş-Başkanı Ankara ya hevesli olarak bu oyunun içinde yer aldı ya da kurnaz ve kalleş müttefikleri tarafından oyuna getirildi. Yoksa bu ülkeler Türkiye’nin Suriye, Irak, Libya ve Somali’de askeri varlığına izin vermez ve sürekli sorun çıkarırlardı. Ankara ise göreceli olarak elde etmiş gibi görünen bu ‘kazanımlarından’ mutlu gibi görünüyor ama ABD ile Suriye ve Irak’da komşu olmanın tedirginliğini yaşıyor gibi görünmüyor.

Acı ama gerçek.

Ankara; Esad’ın Suriye devletine göre terörist kabul ettiği ve Türkiye’nin desteklediği gruplarla savaşmasına izin vermiyor ama TSK; PKK teröristlerine karşı Suriye ve Irak’da sürekli operasyon düzenliyor.

Bu ve benzeri çelişkiler sürdükçe AKP yönetiminde Ankara dış politikada ‘HİÇ BİR SORUNUNU ÇÖZEMİYOR ve ÇÖZEMEYECEKTİR’.

Ben herkesin sevinç çığlıklarıyla ‘Bahar’ dediği tezgaha ‘Kanlı’ dediğimde aslında bugün geldiğimiz durumları önceden görerek herkesi uyarmak istemiştim.

Anlaşılan benim uyarılarımı ya da tesbitlerimi ‘büyüklerimiz’ hiç okumamış ya da okuduğu için beni Silivri’ye göndermişlerdi. Beni dinleyip okuyan Amerikalılar ve onların müttefikleri ise okumayanları oyuna getirmeyi sürdürmüş ve öyle de devam ediyorlar.

Erdoğan yönetiminde Ankara ile Esad yönetiminde Şam 2011 öncesi dostluğuna dönmeden Türkiye HİÇ BİR SORUNUNU ÇÖZEMEYECEKTİR.

Belki de çözmek istemiyordur.

Sözelde her zaman iyi not alan Ankara her nedense sayısalda hep çuvallıyor!

Bir örnek daha…

İsrail’in Gazze saldırısına karşı en sert açıklamaları Cumhurbaşkanı Erdoğan, iktidarın yetkilileri ve yandaş medya yaptı ve yapıyor. İsrail’le her alanda ilişikiler devam ederken bu ‘sözel’ tavırların ‘sayısal’ hiç bir etkisi olmazken Arap ve Müslüman olmayan Güney Afrika İsrail’i BM Uluslararası Adalet Divanı’na şikayet etti.

Erdoğan yine geç kalmıştı ama bari biz üzerimize düşeni yapalım.

Şimdi sizlere Uluslararası Adalet Divanı yargıçlarının adları ve mail adreslerini yazıyorum. Herkes ‘İsrail’in soykırım, toplu katliam ve insanlık dışı cinayetleriyle ilgili fikrini yazıp (İngilizce) gönderebilir. Partiler, sivil toplum örgütleri, barolar, tabip odaları, üniversiteler ve elbette vicdanı olan herkes.

1- President : Judge Joan E. Donoghue:

[email protected]

2- Vice President : Judge Kirill Gevorgian :

[email protected]

3- Judge Xue Hanqin:

[email protected]

4- Judge Julia Sebutinde:

[email protected]

5- Judge Abdulqawi Ahmed:

[email protected]

6- Judge Mohamed Bennouna :

[email protected]

7- Judge Ronny Abraham:

[email protected]

8- Judge P. Tomka:

[email protected]

9- Judge Leonardo Nemer Caldeira Brant:

[email protected]

10- Judge Hilary Charlesworth:

[email protected]

11- Judge Georg Norte :

[email protected]

12- Judge Iwasawa Yuji:

[email protected]

13- Judge Nawaf Salam:

[email protected]

14- Judge Patrick Lipton Robinson :

[email protected]

15- Judge Dalveer Bhandari:

[email protected]

 

Kopya olarak da her yargıca ayrı ayrı şöyle bir metin yazılabilir :

 

Subject: ISRAEL LEGAL RESPONSIBILITY OF THE GENOCIDE AGAINST THE PALESTINIAN PEOPLE

 

 

Dear Judge (yargıcın adı…..)

 

I am writing to the urgent need for ICJ intervention to address the ongoing genocide and atrocities being committed by Israel against the Palestinian people. The widespread massacres and genocide being perpetrated by Israel in Gaza and West bank demands an immediate action in support of justice and human rights.

It is imperative that steps be taken to implement and uphold international law in order to put an end to the grave violations of human rights and to hold Israel responsible and accountable for it’s actions. The protection of innocent lives and the promotion of justice and equality for the Palestinian people are critical concerns that cannot be ignored.

I urge you to use your influence for the immediate cessation of genocide and massacres against the Palestinian people by Israel and hold Israel legally responsible for the genocide against the Palestinian people and enforce the laws of the International court of Justice.

 

Thank you for your attention to this urgent matter.

 

Sincerely,

 

Adınız, soyadınız, mesleğiniz ve adresiniz..

..

 

Unutmayın adalet ve vicdan bir gün herkese lazım olacak.

 

Kaynak: TELE1