Af Örgütü, ‘Beni senin bu düzenin öldürür’ diyen Malik Yılmaz’ı yazdı

Yayın tarihi: 17 Haziran 2020 Çarşamba 10:51 pm - Güncelleme: 17 Haziran 2020 Çarşamba 10:58 pm

Uluslararası Af Örgütü, Türkiye’de salgın döneminde ifade özgürlüğüne ilişkin sınırlandırmaları anlatan bir yazı yayımladı. Yazının girişinde, şoförlüğünü yaptığı TIR’da çektiği video nedeniyle gözaltına alınan şoför Malik Yılmaz’ın “Beni bu virüs öldürmez, beni senin bu düzenin öldürür” sözlerine yer verildi.

Uluslararası Af Örgütü, Türkiye’de pandemi döneminde ifade özgürlüğüne yönelik sınırlandırmaları anlatan bir yazı yayınladı. Yazının girişinde, mart ayında Kovid-19 önlemleri kapsamında uygulanan sokağa çıkma yasağına rağmen, şoförlüğünü yaptığı TIR’da çektiği videoda çalışmak zorunda olduğunu söyleyip gündem olan Malik Yılmaz’ın “Beni bu virüs öldürmez, beni senin bu düzenin öldürür” sözleri kullanıldı. Yazıda söz konusu sınırlandırmalar, sosyal medya, medya, sağlık çalışanları altında incelendi. Sosyal medya kısmında şoför Malik Yılmaz’ın yaşadıklarına geniş yer ayrıldı. Uluslararası Af Örgütü’nün internet sitesinde yer alan yazıda şu tespitlerde bulunuldu:

“Koronavirüs hastalığının kendisi, uygulanan karantinalar ve devletlerin aldığı diğer tedbirlerin sosyal ve ekonomik etkileri nedeniyle, dünyanın dört bir yanında insanların hayatını mahvediyor. Dünya genelinde bu süreçten en ağır şekilde etkilenenler yoksullar oluyor. Türkiye’de yetkililer, pandemiyi, ifade özgürlüğü hakkını daha da sınırlandırmak için bahane ederek durumu ağırlaştırıyor. Yetkililer, muhalifleri susturma çabalarının bir parçası olarak, sosyal medya kullanıcıları, gazeteciler, doktorlar ve diğer kişilerin peşine düşmekte ve muhalefeti suç haline getiren yasal düzenlemelere başvuruyor.

SOSYAL MEDYAYA YÖNELİK BASKILAR

Türkiye’de yaklaşık 54 milyon kişi sosyal medya kullanıyor. Bu sayı, nüfusun yaklaşık üçte ikisine tekabül ediyor. Türkiye, aktif Twitter kullanıcıları listesinde yedinci sırada (13 milyon 600 bin kişi); devletin, içeriklerin kaldırılması için yasal süreç işlettiği listede ise başı çekiyor.

Türkiye yetkilileri, ‘yalan haberler,’ ‘tahrik’ veya ‘korku ve panik yaratma’ suçları ile mücadele bahanesiyle, pandemiye dair fikirlerini çevrimiçi ortamda dile getiren kişileri hedef alıyor. İlk koronavirüs vakasının açıklandığı 11 Mart ile 21 Mayıs arasında, İçişleri Bakanlığı Siber Suçlarla Mücadele Birimi, 1.105 sosyal medya kullanıcısının ‘koronavirüsle ilgili provokatif paylaşımlarda bulunduğunu’ açıkladı. Bu kişiler arasından 510 kişinin ifadesi alınmak üzere gözaltına alındığı bildirildi. Uluslararası Af Örgütü, nisan ayında İçişleri ve Adalet Bakanlıklarına, Kovid-19 ile bağlantılı gözaltılar, soruşturmalar ve yargılamalarla ilgili ayrıntıları öğrenmek için bilgi edinme başvurusu yaptı. Ancak başvuruya şimdiye kadar yanıt verilmedi.

TikTok’ta 30 takipçisi olan TIR Şoförü Malik Yılmaz 28 Mart’ta bir video paylaştığında, söylediklerinin internette yayılacağını ve bir süre sonra polis tarafından gözaltına alınacağını düşünmemişti. Yılmaz, videoda, ‘evde kal’ mesajının kendisi için bir anlamı olmadığını şu sözlerle ifade ediyordu: “Diyorsunuz ya ‘evde kal Türkiye’, nasıl kalalım? Emekli değilim, memur değilim, zengin değilim. İşçiyim ben, TIR şoförüyüm. Çalışmazsam, ekmek yok. Elektriğimi, suyu, kirayı ödeyemem. Bunları ödememek zaten ölmekten daha beter. Ama beni bu virüs öldürmez, beni senin bu düzenin öldürür.”

Malik, ‘kanunlara uymamaya teşvik’ suçlamasıyla gözaltına alındı. Üç kez ifade verdi ve yurt dışına çıkış yasağı ile her hafta polis merkezine imza verme şartıyla serbest bırakıldı. Tüm bunların sonucunda işini kaybeden Yılmaz, iki yıla kadar hapis cezası öngören TCK Madde 127 gereğince yargılanacağından endişe ediyor. Ancak yine de meydan okuyor ve şunları söylüyor: “Videoda söylediklerimin arkasındayım, çünkü söylediklerim doğruydu.”