Absürt komedi oyunu ‘Hoşçakal Sabo’! “Bu iç sesler hepimizin kafasında var”

Yayın tarihi: 2 Ocak 2024 Salı 6:46 pm - Güncelleme: 2 Ocak 2024 Salı 6:46 pm

Özel Haber: Nilay Göl

Gelişmelerden anında haberdar olmak için Google news'te TELE1'e Abone Ol

Simay Antep tarafından kaleme alınan ‘Hoşçakal Sabo’, 20 Aralık Çarşamba günü Tatavla Sahne’de tiyatroseverlerin huzuruna çıktı.

Yönetmen koltuğunda Tanya Aksu Gökdeniz’in oturduğu ‘Hoşçakal Sabo’, ‘Devr-i Alem Oyuncuları’ tarafından sahneleniyor.

Absürt komedi oyunu ‘Hoşçakal Sabo’, oyunculuğa gönül veren ‘Ahsen’in ilham bulma mücadelesini anlatıyor. Bir yandan eleştirel iç sesleriyle savaşan ‘Ahsen’, bir yandan new-age kişisel gelişim yöntemleri deniyor. Trajikomik bir bilinçaltı sorgulamasına dönüşen ‘Hoşçakal Sabo’yu, oyunun yazarı ve ‘Ahsen’i canlandıran Simay Antep’ten dinledik.

“Oyunun kendimden esinlendiğim yanları var” diyen Antep, şunları söyledi:

“Ben de oyuncu olma süreçlerinde bu tip zorluklar yaşadım. Bu yaşadığım zorluklar neredeyse bütün hayatıma yayıldı. Dolayısıyla oyunda kendi hayatımdan esintiler var. Artı olarak iç sesler var oyunda. Bu iç sesler hepimizin kafasında var, sürekli konuşuyorlar. Bu iç seslerin de bazı cümlelerini kafamın içinde biri konuşuyormuş gibi hissettiğim anlar oldu. Onları da kaleme döktüm. Ve oyun içerisinde zaman zaman onlar bir yaratığa dönüştü. Evet, kendi hayatımdan esinlendiğim taraflar var ama benimle alakası olmayan taraflar da var. Bambaşka bir karakter oldu ‘Ahsen’.

Biz yetişirken toplum baskısı ve ailelerimizin bize ‘bir işin olsun, maaşın olsun, garanti bir hayatın olsun’ demesi… Hayallerimizin peşinden koşma kısmına aslında biraz ket vuruluyor. Çocukken zihinlerimize hep bu söylemler kazındığı için bunlar bizim bilinçaltımızda yer ediniyor. Anne ve babanın söylediği sözler bizim iç seslerimiz haline geliyor. Zamanla bunları kendi fikrimiz zannediyoruz. Zaman zaman o iç ses anne oluyor, baba oluyor, kardeş oluyor. Dolayısıyla anne ve babalarımızın sesleri kendi iç sesimize dönüşüyor.”