Emperyalizme karşı savaşıp batının en güçlü devletlerini yenen, özgürlük savaşçısı Atatürk’ün ABD’de büyük bir saygınlığı vardır. Amerikan halkı Atatürk’le ilk kez televizyonda 1958 yılında CBS Televizyonunun efsane haber-proğram sunucusu Walter Cronkite’ın seslendirdiği ‘The Incredible Turk- Müthiş Türk’ başlıklı belgeselle tanıştı. Yazılı basının tanışması ise milli mücadele yıllarına uzanır. 1982 yılında Washington’da Atatürkle 1921 yılında Ankarada röportaj yapan Clarence Streit adında çok ünlü bir gazeteciyle evinde konuşmuştum. Şubat 1982 tarihli Washington Post Gazetesi’nde büyük bir fotoğraf dikkatimi çekti. ‘50 yıllık görev’ başlığını taşıyordu. Gazete, Clarence Streit adında çok ünlü bir gazeteciyle yapılan röportajı yayınlamıştı. Streit anılarının bir yerinde Atatürk’ten bahsediyordu. Telefon açtım. Türk gazetecisi olduğumu söyleyince hemen randevu verdi. Ertesi gün bir paket Türk kahvesi alıp eşim Hülya’yla Adams Morgan mahallesindeki evine gittik. Streit ve eşi, bizi son derece nazik bir şekilde karşıladı. Washington Post’a da bahsettiği sehpahın üzerinde Atatürk’ün imzaladığı fotoğrafı gösterdi, ‘benim için çok kıymetli bir hatıra ‘ dedi. Çok liderle tanışmış, tarihin akışını değiştiren devlet adamlarıyla konuşmuş. Beyaz Saray’da başkanların özel davetlisi olarak bulunmuş. Kendisini en çok etkileyen devlet adamının Mustafa Kemal olduğunu söyledi. ‘Beni son derece sade bir evde karşıladı. İki saat kadar Fransızca konuştuk. Gerçek bir centilmen, halkına son derece bağlı bir ldier ve mükemmel bir devlet adamı ile birlikte olduğumu kavramıştım. Çok tarih okudum, sayısız lider tanıdım. Mustafa Kemal kadar tüm koşulların aleyhine çalıştığı bir başka lider tanımadım.Ama o bütün bu olumsuz koşulların üstesinden gelmeyi becerebilen bir kişiydi. İki saat içinde adeta büyülendiğimi hatırlıyorum.” ABD arşivlerinde Atatürk hakkında çok sayıda yazı ve belge var. Başkan Biden’la başlayalım. Biden’ın 2011 yılında Ankara’ya yaptığı ziyaret sırasında Anıtkabir defterine Atatürk’le ilgili ingilizce yazdığı Atatürk’ün ‘demokratik ilkelerine’ vurgu yapan sözleri bugün Türkiye’yi yöneten siyasetçiler için adeta ders niteliğinde. Biden şöyle diyor: ‘Bugün, dünya çapında insanlar, nasıl yönetildikleri konusunda seslerini daha çok duyurmak için çaba gösterirken Atatürk’ün, Türkiye’nin kendi gelişmesindeki demokratik ilkelere yaptığı vurgudan ilham alabilirler. Başkan Obama da 2009 yılında Ankara’ya yaptığı ziyaret sırasında Anıtkabir’I ziyaret etti, özel defteri imzalayıp şunları yazdı: ‘Vizyonu, kararlılığı ve cesaretiyle Türkiye Cumhuriyeti’ni demokrasiye yönelten ve mirası tüm dünyaya kuşaklar boyunca ilham vermeye devam eden Mustafa Kemal Atatürk’e saygılarımı sunmak, benim için bir onurdur.’ Yine Demokrat bir Başkan olan Bill Clinton’ın Atatürk’ün ‘ demokrasi vizyonuna’ vurgu yaptığı 1999 yılında Anıtkabir özel defterine yazdı cümleler ‘itibarın’ ne anlama geldiğini anlatıyor. Başkan John F. Kennedy’nin ABD kayıtlarında yer alan Atatürk’le ilgili şunları söylediği de yer alıyor: ‘Atatürk kazandığı tarihi başarılarla 20’nci yüzyılın en büyük liderlerinden biriydi. O insan ideallerinin en üst düzeyde temsilcisiydi. Gösterdiği olaganüstü liderlik ve askeri zeka ülkesi için önce savaş meydanlarında sonra ülkesinin imarında hem maddi, hem manevi olarak vatanı için çok şey başardı. Sadece kendi ulusunun değil, aynı zamanda bütün baskı altında yaşayan ulusların kalplerini kazanmıştı. Onu çok özlüyoruz.’ Dünya lideri böyle olunur. ABD Başkanı Franklin D.Rooseveltin 1933 yılında başkanlık görevine başlamasından sonra Atatürk’e yazdığı övgü dolu mektuplar ABD basınına manşet oldu. Roosveltin Türkiyenin Washington Büyükelçisi Ahmet Muhtar beyi Beyaz Saray’da first lady Eleanor Rooseveltin de olduğu bir yemekte masasına oturtup Atatürk devrimlerini konuşması ABD arşivlerinde duruyor. Roosevelt hayatı boyunca hiç görmediği Atatürk’ü SSCB’nin Dışişleri Bakanı Litvinofa bile soruyor. Litvinof, Avrupanın en değerli ve ilgi çekici devlet adamının Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Atatürk olduğunu söylüyor. Dönemin ABD Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Douglas MacArthur ile Atatürk arasında 27 Eylül 1932de Dolmabahçe Sarayında Cumhuriyet tarihinin en ilginç ve tarihi görüşmelerinden biri yaşanmıştır. Mac Arthur anılarında Atatürke olan hayranlığa yer verdi. ‘Atatürk çok büyük bir dünya lideriydi. Amerikan çocuklarına hayatı okutulmalı ‘diyen Başkan Obama’nın, Savunma Bakanı Chuck Hagel ile Atatürk’e olan hayranlığını Time Dergisine anlatan tarih profesörü olan Temsilciler Meclisi Başkanı Newt Gingrich gibi Amerikalı siyasetçiler de var. Bugün bize bu gururu yaşatacak bir lider var mı? Bu yazı lider olmak için ABD’ye avuç açanlar için.