AB, Türkiye’ye mali yardımı kesiyor mu? AB’den açıklama geldi

Yayın tarihi: 19 Ocak 2020 Pazar 7:44 pm - Güncelleme: 19 Ocak 2020 Pazar 7:44 pm

AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikaları Sözcüsü tarafından yapılan açıklamada, Türkiye’ye 2020 yılı için öngördüğü mali yardımı azaltacağı yönündeki haberler yalanlandı.

AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikaları Sözcüsü tarafından yapılan yazılı açıklamada, “Yüksek Temsilci Josep Borrell’in, basına yansıyan haberlerde iddia edildiği gibi Avrupa Parlamentosu’na, Türkiye’ye Katılım Öncesi Mali Yardım Aracı (IPA) programı çerçevesinde yapılan mali yardımlarda ek kesintiye gidileceğini bildirdiği bir mektup göndermediği” belirtildi.

DW’nin haberine göre; söz konusu haberlerin bir Avrupa Parlamentosu vekilinin, geçtiğimiz ekim ayında Avrupa Komisyonu’na yönelttiği bir soru önergesine verilen cevabına dayandığı kaydedildi. Açıklamada, “Parlamentonun cevabında bahsi geçen veri ve rakamları güncel gelişmelerle, hatta bugün düzenlenen Libya konferansıyla ilişkilendiren haberler ve yorumların tamamen yanlış ve yanıltıcı olduğu” ifade edildi.

Türkiye’ye IPA çerçevesinde yapılan mali yardımlardaki kesintinin 2017’de başladığı ve konuyla ilgili son kararın da Dış İlişkiler Konseyi tarafından alınan ve Komisyon’un 2020 yılı için Türkiye’ye üyelik öncesi yardımların azaltılması önerisini onaylayan 15 Ocak 2019 tarihli karar olduğu kaydedildi. Açıklamada, geçen yıl alınan ve bir çok defa farklı vesilelerle defalarca duyurulmuş ve netliğe ulaştırılmış kararlar dışında AB bütçe birimi tarafından üyelik öncesi sürece yönelik alınan “yeni ve güncel bir karar olmadığı” da belirtildi.

NE OLMUŞTU?

Alman Funke Medya Grubu’na bağlı gazetelerde cumartesi günü AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell’in Avrupa Parlamentosu’na Türkiye’ye 2020 yılında tahsis edilecek paranın öngörülenden yüzde 75 az olacağını belirttiği bir mektup gönderdiği öne sürülmüştü.

Haberlerde Borrell’in bu karara gerekçe olarak, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de AB üyesi Kıbrıs Cumhuriyeti açıklarında doğal gaz arama faaliyetlerini ve Ankara’nın Suriye’nin kuzeydoğusuna Ekim ayında başlattığı askeri harekâtı gösterdiği iddia edilmişti.