20 günde 21 şehit: Birliklerin sabit olmaması gerekir

Yayın tarihi: 14 Ocak 2024 Pazar 10:24 am - Güncelleme: 14 Ocak 2024 Pazar 10:24 am

Pençe-Kilit Harekâtı bölgesinden gelen acı haberler yürekleri yaktı. Terör örgütü PKK’nın askeri üsse sızma girişiminde çıkan çatışmada 9 asker şehit oldu. 20 günde PKK’nın saldırılarında 21 asker şehit düştü. Uzmanlar, üslere ilişkin güvenlik açığı mı var? sorusunu değerlendirerek, “Sabit kalırsanız hedef olursunuz” dedi.

Terör örgütü PKK Pençe Kilit Harekatı bölgesindeki askeri üslere yaptığı sızma girişiminde 21 askerimizi şehit etti. 22 Aralık’ta Hakurk bölgesindeki Sur Tepe bölgesine teröristler tarafından yapılan sızma girişimi sonrası yaşanan çatışmada 6 asker, 23 Aralık Cumartesi günü Metina bölgesindeki üsse yönelik sızma girişimi sonrasındaki çatışmada da 6 asker şehit olmuştu. Önceki gün yine Metina bölgesine yapılan saldırıda ise 9 askerimiz şehit oldu. Bu üç baskında hedef olan üstlerin sınıra 10 kilometreden fazla uzaklıkta olması ve saldırılan üsler arasında yalnızca 500 metre olması, üslere ilişkin güvenlik açığı mı var sorusunu beraberinde getirdi.

Özgür Özel’den iktidara tepki: İmzaladığınız bildiri şehitlere engel oldu mu?

UZMANLAR DEĞERLENDİRDİ

Türkiye’yi sarsan saldırıyı uzmanlar Cumhuriyet Gazetesi’nden Merve Kılıç ve Çağdaş Bayraktar’a değerlendirdi.

Prof. Dr. Sait Yılmaz, “Türk Silahlı Kuvvetleri, terörle mücadelede dünyadaki tek ve en başarılı ülke. Fakat PKK terör örgütünün 22-23 Aralık’tan sonra tekrar aynı bölgede benzer bir operasyonu yapması, üzerine düşünülmesi gereken bir konu. Bazı şeyleri yanlış yapıyoruz” dedi.

“BİRLİKLERİN SABİT OLMAMASI GEREKİR”

Konunun hem askeri hem de siyasi boyutunun olduğunun altını çizen Yılmaz, “Bu bölgedeki birliklerin bu kadar uzun süre alan hâkimiyetiyle sabit kalmalarının, kendilerini birer hedef haline getirdiği düşüncesindeyim. Askeri birliği bu bölgede bu kadar bırakırsanız, o bölgeye pusu yapılacağı bellidir. PKK sizi izler ve zayıf zamanınızı kollar. Hava şartlarının en kötü olduğu zamanda, uygun bulduğu hedeflere bu saldırıları yapar” ifadelerini kullandı.

Yılmaz, “Birliklerin sabit olmaması, teknoloji ve istihbaratın kullanılmasıyla terörle mücadelede daha çok bölge hakimiyetli operasyonların yapılması gerekir. Türkiye’nin terörle mücadelede doğru hedefi seçmesi lazım” diye konuştu.

“PKK’NIN ANA ÜSSÜNE OPERASYON PLANLANMALI”

Pençe-Kilit ile terör örgütünün Türkiye’ye sızmalarını önlemenin ve bu bölgeden PKK’nin arındırılmasının hedeflendiğini kaydeden Yılmaz, “Türkiye’nin terörle mücadelesinin omurgası bu olmamalı. Çünkü zaten terör örgütü, şu anda Türkiye’de terör eylemi yapmıyor. Önceliğini Suriye’deki devlet kurma projesine vermiş durumda. Siyasi kararla bir an evvel bize asıl tehdidin geldiği yer olan PKK’nin ana üssüne büyük bir operasyon planlanması lazım. Zaten son yapılan saldırının amacı da ‘Türkiye, Suriye’ye girmesin. Irak’la başı belaya girsin’ diye bizi daha çok Irak’a odaklanmaya zorlamak” değerlendirmesinde bulundu.

Yılmaz, “Siyasi boyutuyla da Türkiye’nin denge politikası izlememesi, açıkça Hamas’tan yana tavır alması, Rusya’ya yönelik politikalar, Türkiye’yi Batı’dan uzaklaştırdı ve yalnızlaştırdı. Bu yalnızlaştırma Türkiye’yi hedef olmaya da itiyor” dedi.

“İRAN’IN ELİNİ TAŞIN ALTINA KOYMASI LAZIM”

Prof. Dr. Ali Poyraz Gürson da “Türkiye stratejik olarak kendi güvenliğiyle ilgili doğru adımları attı. 7-8 yıldır atmaya devam ediyor. Yurtiçi sahada bitmiş dediğimiz terör örgütü, yurtdışı sahada Gazze’de yeşerenlere paralel şekilde can suyu buluyor. Daha sonra da bu acı haberler geliyor” değerlendirmesinde bulundu.

Jeopolitik kırılmaya bakıldığında İsrail’in çaresizliğini, ABD’nin Ortadoğu’da kalmayacağını düşündüğünü kaydeden Gürson, “Noktasal hedeflere, kırmızı listede aranan teröristlere yönelik etki odaklı operasyonlar devam ediyor. Terörle mücadelede İran gibi ülkelerin de artık elini taşın altına koyması lazım. Bölgede hep beraber bu terör örgütünü ortadan kaldırmak gerekiyor” dedi.

“SINIRDAN BU KADAR UZAKLAŞILMAMALI”

Emekli Albay Orkun Özeller, “Yeniden söylüyorum. Sınırdan bu kadar uzaklaşılan harekât hedefinden sapar. Bu kadar derinlikte bir harekâatın sorumlusu siyasi iktidardır. Çünkü sınır ötesi harekâtın derinliğine TSK karar veremez” dedi.

Stratejik hataların taktiksel hamlelerle düzeltilemediğine dikkat çeken Özeller şöyle devam etti:
“Öncelikle Suriye’de yarım kalan operasyonlar tamamlanmalı. Hazırlıklar tamamlanmadan ‘Onu da yapalım, buraya da gidelim’ yaklaşımıyla büyük sorunlar yaşanıyor. Eski dönemdeki yöntemlerden faydalanılmalı. Irak’ın kuzeyinde operasyon olacaksa emir komuta bizde olacak biçimde bölgesel yönetimden, peşmergeden faydalanılmalı.”

“SABİT DURURSANIZ HEDEF OLURSUNUZ”

Modern savaş düzenindeki yapısal değişikliklere dikkat çeken Güvenlik Analisti Burak Yıldırım ise “Sabit durursanız hedef olursunuz. Alabildiğine hareketli ve yüksek manevra kabiliyetli olmak zorundasınız” diye konuştu.

Bölgeye ilişkin stratejinin çok büyük hatalar barındırdığına dikkat çeken Yıldırım, “Belirtilen yer, coğrafi yapısıyla alan hâkimiyeti kurulabilecek bir yer değil. ABD de kuramaz, Rusya da kuramaz. PKK bile bölgede alan hâkimiyeti kurmaya çalışmıyor. 1500-2000 kişiyle geniş alana yayılıyor. Bizim sabit durmamız sonucunda sızma girişimlerinde bulunuyor. Yanlıştan dönülmezse bu tarz acı olayların yaşanması muhtemel” dedi.

Saldırı yapılan bölgenin geçen yıl ‘teröristten temizlenen bölge’ olarak açıklandığını belirten Yıldırım, “O bölgeleri bugün temizleseniz yarın yine terör tehdidi olacak” görüşünü belirtti.

 

Kaynak: TELE1