AKP, bu toplumun içinden çıkan bir parti...
Sadece bu toplumun içinden çıkmadı, bazı seçimlerde, oy kullanan seçmenlerin yaklaşık yarısından, yani oy kullananların yüzde 50’sinden oy aldı!
Bu sayısal ve siyasal başarının gerçekleştirilmesinin arkasındaki nedenler şöyle sıralanabilir:
1) Demokratik Rejim Kültürü’nün eksikliği ve azgelişmişliğin yarattığı her türlü toplumsal, ekonomik, kültürel ve siyasal sorunların varlığı...
2) Bu sorunların toplumda hemen çözülemeyecek önemli sıkıntılara yol açmış olması...
3) Bu sorunların aşılmasında AKP’nin yarattığı umut...
4) Orta Sağ kesimdeki iki partinin, Çiller-Yılmaz rekabeti sonunda birbirlerini yolsuzluk iddialarıyla yıpratmış ve çökertmiş olması ve solda Baykal CHP’sinin yarattığı umutsuzluk...
5) Emperyalizmin alışılmamış, müthiş desteği...
6) Demokrasi yerine Demagoji’nin (geniş kitlelerin duygularının okşanarak aldatılmasının) egemenliği ve takiyyecilik...
7) Din/mezhep ve ırk/ milliyet kimliklerinin istismarı ve mağduriyet edebiyatı...
8) Kendilerine oksimoron bir biçimde “liberal solcu” diyen “İkinci Cumhuriyetçilerin”, Emperyalizmin önderliğinde, dinciler ve ayrılıkçı etnikçilerle ittifakı ve bu ittifakın Demokratik Rejimi tahrip eden ve iktidarı destekleyen, güya “Demokratik” ve sözde “Sol” desteği...
9) Tarikatların, cemaatlerin, FETÖ’nün ve Feodal kalıntıların desteği...
10) Yargı bağımsızlığının yok edilmesi ve buna koşut olarak Temel Hak ve Özgürlükler’in kısıtlanması ve sınırlanması...
11) Demokratik, Laik ve Sosyal Hukuk Devleti Anayasası’nın lafzına ve ruhuna aykırı halkoylamaları...
12) Ortak Ulusal Değerler’in, Anayasa’nın, Hukuk Devleti’nin, meslek ahlaklarının tahrip edilmesi ve “Oligarşik Egemenlik” ile “cezasızlık sendromu”nun olağanlaştırılması, liyakat yerine sadakat ilkesinin kullanılması, eğitimsizliğin yüceltilmesi ve yaygınlaştırılması...
13) Seçimlerin ve halkoylamalarının iktidar lehine baskı ortamlarında, bazılarının ise doğrudan OHAL baskısı altında yapılması...
14) Benim “Şahsım Devleti” dediğim, “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi” denilen garip rejimi yaratan ucube anayasa değişikliklerinin yapıldığı 2017 Halkoylamasında, oy sayımının yasalara aykırı olarak yapılması ve sonuçlarının resmen açıklanmadan “Atı alan Üsküdar’ı geçti” sözleriyle iktidar tarafından kazanıldığının ilan edilmesi...
15) Seçmene “sadaka” niteliğinde sağlanan maddi yardımlar...
16) İktidar ile muhalifler arasında yaratılan gerginlik, düşmanlaştırma, dışlama...
17) Terör olaylarının artması, tırmandırılarak sürdürülen terör ve güvenlik tehdidi...
18) Medyanın, sivil ve asker bürokrasinin ve üniversitelerin istihdam ve propaganda merkezleri olarak kullanılmaları...
19) Kuralsızlığın yaygınlaştığı “Anomi Ortamı”nda, tek başarı ve güvenlik sığınağının ve kurtuluşun, “İktidar” ve “İktidar Yandaşlığı” olarak görülmesi...
20) Buraya kadar özetlediğim faktörler bağlamındaki stratejik ve taktik uygulamaların her yerde, her zaman, her vesile ile kullanılmaları ve kurumlaştırılarak yaygınlaştırılmaları.
***
Bu başarılı(!) siyasetin sonunda, Erdoğan/AKP iktidarı, “Demokratik Cumhuriyet” olmaya çalışan “Rejimi” de istediği gibi bir “Şahsım Devleti”ne dönüştürdü.
Ama bu “Sözde Rejim” ile herhangi bir ülkeyi yönetmek olanaklı değil...
Bu nedenle, toplum her konuda çıkmaza saplandı...
Durumu üç cümle ile özetlersek:
1) Ekonomik ve mali iflas ve müthiş bir geçim sıkıntısı.
2) Hukuk ve Adalet yokluğu.
3) İnsanlarda gelişen, kendileri ve çoluk çocukları için, gelecek kaygısı.
Peki, aralarında hiç kuşkusuz, benden daha bilgili, benden daha dikkatli, ülkelerini çok seven, değerli insanların da bulunduğu, AKP’nin milyonlarca üyesi, binlerce parti örgütü yöneticisi, yüzlerce eski ve yeni sayın milletvekili ve bakan bu gerçekleri görmüyor mu?
Gerçekten merak ediyorum!