104 emekli amiral hakim karşısında! “Suç yaratıldı, ceza istendi”

Yayın tarihi: 14 Aralık 2022 Çarşamba 12:19 pm - Güncelleme: 14 Aralık 2022 Çarşamba 12:44 pm

Montrö ve ‘sarıklı amiral’ hakkında açıklama yapan 104 emekli amiralin yargılamasına üçüncü gününde de devam duruşma öncesi açıklama yapan emekli Tümamiral Cem Gürdeniz, “Somut suç unsuru bulunmadığı halde, suç yaratılmış ve ceza istenmiştir“ dedi.

Montrö Boğazlar Sözleşmesi ile “sarıklı amiral” ile ilgili yaptıkları açıklamalar üzerine ‘anayasal düzene karşı suç işlemek için anlaştıkları’ gerekçe gösterilen 104 emekli amiralin yargılanmasına devam ediliyor.

Ankara 20. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşma Cem Gürdeniz ile 2 sanığın avukatı Ümit Kocasakal’ın savunmasıyla başladı.

Kocasakal, savunma sırasında “Bu dava tarihi bir davadır, ama menfi anlamda. Bu yüzden sadece heyetinize değil, tarihe ve Türk Milleti’ne de seslenmek istiyorum.” ifadelerini kullandı.

Av. Kocasakal devamında ise şöyle konuştu: “Bu açıklama yapıldığında Cumhurbaşkanı, Yardımcısı, bakanlar, ‘Emekli amirallerimize Montrö konusunda bizi uyardıkları için teşekkür ediyoruz.’ deseler bu dava açılır mıydı? ‘Açılmazdı.’ dediğimiz an bu davanın hukuki olmadığı ortaya çıkıyor.”

“Bu açıklama yapıldığında Cumhurbaşkanı, Yardımcısı, bakanlar, ‘Emekli amirallerimize Montrö konusunda bizi uyardıkları için teşekkür ediyoruz.’ deseler bu dava açılır mıydı? ‘Açılmazdı.’ dediğimiz an bu davanın hukuki olmadığı ortaya çıkıyor.”

Duruşmayı takip eden gazeteci Müyesser Yıldız şunları aktardı:

“Cezalandırılması istenen sanıklardan emekli Tümamiral Cem Gürdeniz’in diğer avukatı Şule Nazlıoğlu Erol da Gürdeniz’ın gönderdiği yazılı beyanı okudu.

Gürdeniz bu beyanında davanın bir kumpas olduğunu bildirdi; “Amiralleri sonsuza kadar susturmak için kimler bu kumpası hazırlamış ve desteklemiştir? İktidarın ve onların gizli destekçilerinin amirallere bu nefretinin sebebi nedir?” diye sordu.

Bazı sanıkların avukatı Türker Tok da, “Bu emekli amiraller bastonları veya 7.65 şahsi tabancalarıyla mı darbe yapacak?” sözleriyle, isnat edilen suçun işlenemez bir suç olduğunu anlattı.

Emekli amiraller davasında bugünkü savunmalar tamamlandı.

Duruşmaya yarın devam edilecek.”

’Montrö bildirisi’ davasında 12 emekli amiral için hapis istemi

CEM GÜRDENİZ’DEN AÇIKLAMA

Emekli Tümamiral Cem Gürdeniz, mahkemedeki savunmasından önce basın açıklaması yaptı. Yargı süreciyle ilgili “Bu skandal davada esas bir yana usule bile uyulmamıştır. Somut suç unsuru bulunmadığı halde, suç yaratılmış ve ceza istenmiştir“ diyen Gürdeniz şunları söyledi:

“4 Nisan 2021 tarihli Amirallerin Basın açıklaması Rusya – Ukrayna Krizinin devam ettiği bu günlerde Montrö’nün önemini ortaya çıkarmış, donanma gelenekleri ve disiplinine son derece aykırı sarıklı Amiral konusunda hassasiyeti gündeme taşımış; Anayasa ile güvence altına alınmış tekil veya çoklu açıklama yapma hürriyetinin emeklilerden oluşan bir meslek grubu tarafından kullanılmasına örnek teşkil etmiştir. Bu hürriyet her demokrasinin gereğidir. Ancak ülkemizde bu açıklama darbe davasına dönüştürülmüştür. Gelişmiş bütün demokrasilerde bu açıklamaya benzer uygulamalar gözlemlenmiştir. ABD, Fransa’da Almanya’da generaller, amiraller sürekli açıklama yapıyorlar ama darbe teşebbüsü ile suçlanmıyorlar.

“SUÇ YARATILIP CEZA İSTENDİ”

Davada bugüne kadar yaşanan süreçte Savcının ve Cumhurbaşkanlığı Avukatının amirallere ceza istemesi bir yana, bu açıklamanın bir davaya dönüştürülmesini anlamakta büyük zorluk çekiyorum. Bu skandal davada esas bir yana usule bile uyulmamıştır. Somut suç unsuru bulunmadığı halde, suç yaratılmış ve ceza istenmiştir. Ne acıdır ki bugün üst düzey karar erki ile delile dahi gerek duyulmadan Cumhuriyet savcılığı mütalaa yazıp, ceza isteyebiliyor. Bu Cumhuriyet mahkemeleri için ne büyük bir çöküştür.

“ONLARCA AMİRAL NASIL BU KADAR KOLAY SUÇLANIYOR”

Savcı anlaşmaktan bahsediyor. Anlaşmak için whatsup grubu kurmak yeterli midir? Peki o grubun kuruluşundan bu yana tek bir yazışması olmayan, basın açıklamasını hazırlayan kişi ile sadece tek bir telefon görüşmesi olan ve ‘’beni de imzalayanlara dahil edin’’ demekten başka ilişkisi olmayan benim gibi onlarca Amiral nasıl bu kadar kolay suçlanabiliyor. Yargısız infaz ve siyasi gücün hukuk üzerinden kullanılmasının bundan daha güzel bir örneği olabilir mi? Türk hukuk sistemini FETÖ darmadağın etmişti. Görüyoruz ki işlenemez suç ile hukuka olan güven yok olmuştur. Çok yazık.

“BU DAVA BİR KUMPAS DAVASIDIR”

Bu dava bir kumpas davadır, çünkü çok kısa süre içerisinde tüm Anadolu’da neredeyse 700 kişi aynı anda, aynı metin üzerinden şikâyet dilekçesi yazarak suç duyurusunda bulunmuştur. Bu nasıl olmuştur? Neden bu kumpası tezgahlayanların üzerine gidilmemiştir? Amiralleri sonsuza kadar susturmak ve üzerlerinde baskı kurmak için bu kumpası kim hazırlamıştır? Bu kumpasa kimler yardımcı olmuştur? FETÖ ile iktidar ve muhalefetteki bugünkü gizli destekçilerinin Amirallerden nefreti neden bu kadar büyüktür? 2011’den bu yana Amiralleri tutuklatmaya doymamışlar mıdır? Bu gerçekler açığa çıkmadan bu davanın sürdürülmesi gelecekte yeni davaların açılmasına neden olacaktır. Zira gerçekler inatçıdır. Mutlaka ortaya çıkarlar. Basit bir basın açıklamasını Amiralleri susturmak ve kamuoyu üzerinde korku iklimi yaratmak için ceza davasına ve cadı avına düşürenler Balyoz ve benzeri kumpas davalarda olduğu gibi mutlaka ortaya çıkacaktır.

“DEVLET DÜŞMANLARINI VE DIŞ RAKİPLERİMİZİ ÇOK MUTLU ETTİ”

Gelecek kuşaklar için çok üzülüyorum. Bu ülkede her an herkes sadece siyasi direktifle ceza davasına, hapse mahkûm edilebiliyorsa vay haline gelecek kuşakların. Adalet sistemi zayıflayan bir devletin geleceğe azim ve güçle yürümesi olası değildir. Adalet sistemine güvenin kalkması devlete olan güven payandasının yıkılmasıdır. Bu dava devlet düşmanlarını ve dış rakiplerimizi de çok mutlu etmiştir. Zira Türk adalet sistemi FETÖ’den tam arınıyor derken tipik FETÖ kumpas usulleri yeniden karşımıza çıkmıştır.

“BU SALDIRI MAVİ VATAN VE MONTRÖ’YE VEFAYI DAHA DA ARTIRACAKTIR”

Rusya, Ukrayna krizinin dolaylı ve doğrudan ülkemizi her yönü ile baskı altına aldığı günler yaşıyoruz. Diğer yandan Atatürk’e saldırının liyakat sayıldığı, örgütlü cehaletin, yobaz sapkınlığın, sınır tanımayan yolsuzlukların inatla her gün çoğaldığı ve satıh yaptığı bir konjonktürde, basit bir basın açıklamasının mevcut iç ve dış koşullara inat darbe davasına dönüştürülmesi son derece düşündürücü ve tehlikelidir. Bu davanın yaratılması ve sürdürülmesini hukuk ve akılla izah edemiyorum. Hukuku yok sayarak sürdürülen bu dava kişisel olarak bana ve diğer Amirallere karşı değil, Atatürk’e, Mavi Vatana, Montrö Türk Boğazları Sözleşmesine, Türk Milleti’nin ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin itibarına, geleceğine, aydınlığına, aklına saldırıdır. Bu saldırı şahsen büyük bir liyakatle Atatürk’e, Mavi Vatana ve Montrö Sözleşmesine olan vefa ve bağımlılığımı daha da artıracaktır. Kamuoyuna saygı ile duyurulur.”

“Montrö bildirisi” davası! Emekli amiraller son savunmaları yapıyor