Zam yağmuru kapıda!

Yayın tarihi: 24 Haziran 2021 Perşembe 9:49 am - Güncelleme: 24 Haziran 2021 Perşembe 9:49 am

‘Tam kapanma’ süresince yeterli desteği alamayan üretici, döviz kurlarının da artmasıyla ürünlere zam yaptı. İş dünyasındaki insanların açıklamalarına göre ise fiyat artışları devam edecek.

Dünya Gazetesi’nden Yener Karadeniz’in haberine göre; Salgında kapalı kalınan dönemde birçok sektörde yaşanan ciro kaybı ve artan hammadde fiyatları 1 Haziran’da başlayan açılmalar ile birlikte tüketiciye zam olarak yansımaya başladı. Aralıklarla 6 ay süren kapanma dönemi sonrası restorana, mağazaya ya da bir teknoloji marketine giren tüketiciler yüksek fiyatlarla karşılaştı. Yeme içme sektöründe yüzde 30’a kadar çıkan zam oranı hazır giyimde yüzde 20, konaklamada ise yüzde 40’ı aştı. Üretici fiyatları ile tüketici fiyatları arasındaki makasın hala açık olduğunu dile getiren sektör temsilcileri, hammadde fiyatlarında düşüş olmadığı takdirde bir çok sektörde zam dalgasının devam edeceği uyarısında bulundu.

15 AY BOYUNCA YİYİP İÇMEDİK

Geçtiğimiz dönemde salgının etkilerinin en ağır hissedildiği sektörlerden biri yeme-içme sektörü oldu. Restoran ve kafeler salgının başladığı 2020 Mart ayından bu yana 15 aya yakın kapalı kaldı. Sektör şirketleri bu dönemde toplam cirolarının yüzde 5’ini geçmeyen online servis ve gel-al hizmeti verdi. Geçen sürede girdi fiyatlarının yüzde 40’a kadar arttığını dile getiren sektör temsilcileri, açılma ile birlikte bunun sadece yüzde 20’sini fiyatlara yansıtabildiklerini anlattı.

KAHVALTI YÜZDE 50 ZAMLANDI

En fazla talep gören yerler ise kahvaltının da dahil olduğu işletmeler. Kaşıbeyaz Lezzet Grubu Başkan Vekili Murat Kaşıbeyaz, artan gıda enfl asyonu nedeni ile maliyet baskısı altında olduklarını anlattı. Geçen sene de aynı dertten mustarip olduklarını ama bunu fiyatlara yansıtamadıklarını dile getiren Kaşıbeyaz, “Direnme gücümüz vardı. Şu an ise hiçbir işletmenin artan fiyatları menüsüne yansıtmama gibi şansı yok. Pandeminin hizmet sektörüne darbesi sektörün direncini de kırdı. Pandemiden önce serpme kişi başı kahvaltı 90 TL’yken, bugün 130 TL’ye çıktı. Bu da yüzde 50 zam anlamına geliyor ki bu şu an bütün mekanlar için geçerli olan bir durum” ifadelerini kullandı.

GIDA ENFLASYONU YÜZDE 35!

Happy Moon’s Grup Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Aymutlu, gıda maliyetlerinin ciddi şekilde arttığını ve gıda enfl asyonunun yüzde 35’e kadar yükseldiğini anlattı. Bunun da yemek maliyetlerini artırdığını kaydeden Aymutlu, “Biz menülerimize bunu yansıtmadık. Ancak, piyasa bu noktalarda kalır ise bu yükü daha fazla taşıyamaz ve istemesek de eylül ayında yani kış menümüzde bir fiyat ayarlaması yapabiliriz. Onu da yine kimseyi çok zorlamayacak şekilde yapmaya özen gösteriyoruz. Gıda maliyeti yüzde 30-35 bandında artarsa, biz bunu menülerimize en fazla yüzde 10 yansıtırız” ifadelerini kullandı. Geride bıraktığımız dönemde döviz kurundaki artışlar, lojistik, işçilik maliyetleri derken üreticinin maliyetlerinin de arttığına dikkat çeken Aymutlu, bu artışların sektöre etkisinin çok daha yüksek oranda yansıdığını dile getirdi.

50 TL’YE MARKA TİŞÖRT KALMADI

Geçen yıldan bu yana düşen satışlardan mustarip olan başka bir sektör ise hazır giyim oldu. Yılın önemli bir kısmını kapalı geçiren işletmeler diğer taraftan da hammadde sorunu ile baş etmeye çalıştı. Başta pamuk olmak üzere en çok kullanılan girdilerde yüzde 80’i aşan fiyat artışı ile karşılaşan sektör, diğer taraftan da uzayan termin süreleri nedeniyle sıkıntı yaşadı. Markalar da artan maliyet artışlarını fiyatlara yansıtmaya başladı. Türkiye’de yüzlerce mağazası olan Inditeks Grubu markaları yeni sezonu yüzde 30 zam ile açtı. Yerli yabancı birçok markada benzer oranlarda fiyat artışı yaşandı. Bazı markalarda 50 TL’ye tişört bulmak artık zorlaştı. Spor ayakkabıda ise bin TL sınırı çoktan aşıldı. Geçen yıl en fazla satılan modeller arasında yer alan Nike Air Force 1 fiyatı 600-700 TL bandında iken bu yıl artan kurun da etkisi ile bin TL’yi geçti. Yine Adidas Stan Smith ise 700 TL bandından bin TL’ye kadar çıktı.

DÖVİZDEKİ ARTIŞ SATICIYI ZORLUYOR

Birleşmiş Markalar Derneği Başkanı Sinan Öncel, üretici fiyatları endeksi ile tüketici fiyatları endeksi arasındaki farkın açıldığını ve haziran ayı itibari ile yüzde 38’i aşan maliyetlerin sadece yüzde 15-20’sini fiyatlara yansıtabildiklerini söyledi. Aradaki farkı fiyatlara yansıtamadıklarını belirten Öncel, bu maliyetin perakendecinin sırtında kaldığını anlattı. Öncel, “Döviz arttı. Türkiye’de yaptırdığımız mallar hep döviz bazlı. Üretici döviz ile fiyat veriyor” ifadelerini kullandı. Yine söz konusu fiyat artışlarına rağmen satışların gayet iyi gittiği bilgisini veren Öncel, geçen yıl haziran ayına göre satışların markaya göre yüzde 30-70 arttığını bildirdi.

“HAMMADDE FİYATLARI DENGELENMEZSE ARTIŞ DEVAM EDECEK”

Türkiye’nin bazı alanlarda üretici bir ülke olmamasının sıkıntısını yaşadıklarını anlatan Züccaciyeciler Derneği (ZÜCDER) Başkanı Mesut Öksüz de başta çelik ve plastik olmak üzere önemli girdi kalemlerinde yüksek fiyat artışları ile karşılaştıklarını anlattı. Mutfak gereçlerinde pandemi döneminde hammadde fiyatlarına bağlı olarak yüzde 50’nin üzerinde artış yaşandığını dile getiren Öksüz, “Şimdi bir zam dalgası daha yaşanacak. Tüm mutfak ürünlerinde yüzde 30-50 arasında zam bekliyoruz. Ne yazık ki hammadde fiyatlarında bir dengelenme olmazsa artış devam edecek” açıklamasında bulundu.

BODRUM’DA LAHMACUN 110, DÜRÜM 400 TL

Fiyat artış oranları bölgeden bölgeye farklılık gösteriyor. Özellikle turizm destinasyonlarındaki fahiş fi yatlar, sosyal medyada da gündem olmaya başladı. Kişi başı plaj giriş fiyatları 300 TL’den başlıyor, bazı localarda ise fiyat 10 bin TL’ye kadar çıkıyor. Geçen yıl söz konusu fiyatlar 200 TL’den başlıyordu. Geçtiğimiz yıllarda çokça tartışılan lahmacun fiyatlarının ise artış oranı dudak uçuklattı. Bodrum Türkbükü’nde geçen yıl 90 TL’ye satılan lahmacun 110 TL’ye çıkarken bir dürümün fiyatı 400 TL’yi buldu. Sokak arasında satılan 500 mm’lik su bile 10 TL’ye dayandı.

TATİL DE YÜZDE 50 ZAMLANDI

Açılma ile birlikte en hızlı fi yat artışının olduğu sektörlerden biri de turizm… Neredekal.com’un 10 bin oteli incelediği verilerine göre Türkiye genelinde Ocak-Haziran döneminde ortalama oda fiyatı artışı yüzde 44 olarak gerçekleşti. Aynı dönemde fiyat değişiminde en yüksek iller sırasıyla Antalya, Muğla, Aydın ve Mersin oldu. Antalya ve Muğla’daki yüzde 70’in üzerinde artış ortalamayı en etkileyen önemli bir etken olarak öne çıktı.

ARAÇ KİRALAMA FİYATLARI İKİYE KATLADI

Açılmayla birlikte seyahatlerdeki artışa paralel olarak araç kiralama talebi de arttı. Talep artışı günlük kiralama bedellerini de yukarı çekti. Bazı şirketler sadece 1 hafta günlük kiralama bedellerinde yüzde 100’e yakın zam yaptı.

TEKNOLOJİDE YÜZDE 50

Salgın döneminde talebin çok fazla arttığı teknolojik ürünlerde de zamlar yoğun hissedildi. Gerek çip krizi ve artan hammadde fiyatları ve gerekse kurdaki hızlı yükseliş beyaz eşyadan bilgisayara, televizyondan cep telefonuna kadar tüm teknolojik ürün kategorisinde hızlı fiyat artışlarına yol açtı. Türkiye İstatistik Kurumu’na (TÜİK) göre Aralık 2019’da ortalama bir cep telefonu fiyatı 2 bin 213 TL iken söz konusu fiyat 3 bin 600 TL’yi aştı. Söz konusu fiyat artış oranı diğer teknolojik ürünlerde de yüzde 50’leri geçti.