Çin hükümetinin almış olduğu karar ile eğer telefonlarda yüz tanıma özelliği yer alıyorsa; bu özelliği kullanıcılar aktif olarak kullanmak zorunda. Bu ilk bakışta Çin’in kullanıcılarının güvenliğini düşünüyor gibi görünebilir. Ancak durum hiç de öyle değil.
Yüz tanıma özelliği zorunlu hale getirdi. Amerika ile arası veri ihlallerinden dolayı kötü olan Çin, en son
ZTE firması ile yakayı resmi olarak ele vermişti. Amerika’da ambargolu firmalar arasında yer alan ZTE, Çin’e veri sızdırdığını kabul etmiş ve bunun bir daha tekrarının olmayacağının sözünü vermişti. Son aylarda ise aynı olay ile Huawei karşılaşmıştı.
ABD, Huawei’nin
backdoor muhabbeti ile Çin’e veri sızdırdığını söylemiş ve
Android lisansını iptal etmişti. Huawei cephesi her ne kadar bu olayı yalanlasa da bu olay hala bir netlik kazanmış değil.
Çin hükmetinin almış olduğu
yüz tanıma sistemini kullanma zorunluluğu sayesinde; Çin’in kullanıcılarının biyometrik yüz hatlarını depolayacağı iddia ediliyor. Kullanıcılarını bu sayede tabiri caizse fişleyecek olan Çin hükümetinin, gizlilik konusunda ne kadar
hassas davranmadığı bir kez daha kanıtlanmış oldu.
Yaşanan bu olaydan sonra gözler; Çin menşeli telefonlara çevrilmiş durumda. Çin menşeli telefonlarda yer alan yüz tarama sistemini kullanan diğer ülkedeki kullanıcıların da, biyometrik bilgileri Çin’e gönderiliyor olabilir dedikoduları ortaya çıktı. Ancak şimdilik bu konu hakkında konuşmak için erken. Bakalım
güvenlik uzmanları Çin menşeli telefonlarda bir arka kapı tespit edecek mi?