Hamas lideri ve Filistin eski Başbakanı İsmail Haniye’nin geçtiğimiz Çarşamba (31 Temmuz) sabaha doğru Tahran’da öldürülmesinden sonra herkes İran’ın ne zaman ve nasıl tepki vereceğini konuşuyor.

1- 24 Temmuz’da Kongre’de konuşan ve bir saatte 54 kez ayakta alkışlanan Netanyahu; Başkan Biden, yardımcısı Harris ve eski Başkan Trump’la konuştuktan sonra ülkesine döndü ve Tahran, Beyrut ve Bağdat’a saldırma emrini verdi. Bu emirlerle Haniye, Hizbullah komutanlarından Şükri ve Şii Haşdi Şaabi’nin bazı komutanları öldürüldü.

2- Netanyahu’nın saldırılarla ilgili Amerikalılara önceden haber verip vermediği bilinmez ama genel kanı vermedi yönünde. Çünkü 10 ay geçmesine rağmen Hamas’ı yenemeyen Netanyahu İsrail toplumuna ‘zafer ’ hediye etmeyi planlamıştı.

3- Suikastlarla yeni Başkan Bezişkiyan’la ABD ve Batılı ülkeler arasında olası diyaloğun önünü kesmeyi amaçlayan Netanyahu benzer şekilde ABD’nin ‘Gazze’de savaşı durdur’ telkin ve baskılarından da kurtulmuş oldu ve koalisyon ortaklarıyla var olan anlaşmazlıklarını ertelemiş oldu.

4- Böylesi tehlikeli provakasyona kalkışan Netanyahu Washington’u kendi tehlikeli planlarına alet ederek bölgede büyük savaşların peşinde koşuyor.

Peki ABD bu oyuna gelir mi?

1- Tahran; Sünni Hamas liderinin Şii İran’da öldürülmesinin intikamını mutlaka alacaktır. Kanlı Arap Baharı sürecinde ‘Sünni’ çevrelerin İran’a yönelik olumsuz propagandasının devam ettiği bu ortamda Tahran’la birlikte hareket eden ve İsrail’in korkulu rüyası Lübnan Hizbullah ve Yemen ile Iraklı Şiiler de intikam hazırlıklarını sürdürüyor.

2- Bu durumun farkında olan ABD aracılar üzerinden Tahran’a mesaj gönderip duruyor. Amerikalılar Tahran’a verilecek bazı tavizler karşılığında büyük savaşın önünü kesmeye çalışıyor. Haberlere bakılırsa Washigton İsrail koalisyon hükümetinin dağılmasını ve Netanyahu’dan kurtulmanın yollarını arıyormuş. Bunun yanı sıra İran’a yönelik ambargonun kaldırılması ve batı bankalarında dondurulmuş İran paralarının serbest bırakılması sözünü veriyormuş. Aynı ABD İran saldırısını önlemek için tüm gücünü kullanarak Netanyahu’ya baskı yaparak Gazze savaşını durduracak ve İsrail’in çekilmesini sağlayacak. Bu gerçekleşirse yeni Başkan Bezişkiyan intikam saldırısından vazgeçer çünkü savaşmadan Filistin adına büyük bir zafer kazanmış olacak ve kendi ülkesini yıkımdan kurtarmış olacak. Ukrayna savaşında çuvallayan ABD ve Avrupa ülkeleri ise Ortadoğu’da yeni bir savaşın askeri ve parasal yükünü kaldırabilecek durumda değiller. Savaş ve patlatılan borular nedeniyle Rusya’dan petrol ve doğal gaz alamayan Avrupa ülkeleri olası savaştan dolayı Ortadoğu’nun doğal gaz ve petrolünün kesilmesi durumunda büyük felaketi yaşayacaktır. Üstelik Ortadoğu’da savaş demek Avrupa için milyonlarca yeni mülteci yani felaket demek.

3- Rusya Milli Güvenlik Konseyi Sekreteri ve eski Savunma Bakanı Şoygo’nun ani Tahran ziyareti ve Moskova’nın İran’a destek mesajları ABD ve Avrupa ülkelerini daha da endişelendiriyor.

4-İsmail Haniye’nin yerine Hamas liderliğine Yahya Sinvar’ın seçilmesi ise ayrı bir endişe kaynağıdır. Çünkü Sinvar on aydır direnen Gazze’nin mücadele sembolüdür ve Türkiye yanlısı Halil Meşal ve diğer olası adaylardan farklı İran yanlısı olarak bilinmektedir.

5- Olası bir savaşta ABD isteksiz de olsa İsrail’e sahip çıksa bile 1.65 milyon kilometrelik İran’la birlikte hareket edecek olan Suriye, Lübnan Hizbullah, Irak ve Yemenli Şiiler bölgedeki tüm dengeleri sarsabilirler. Bunlara Gazze’deki 2,3 milyon ve Batı Şeria’daki üç milyon Filistinliyi de katarsak 21 bin kilometre karelik İsrail için işler çok daha zorlaşacak.

6-ABD yanlısı Arap ülkelerinin Ortadoğu’da olası bir savaşta taraf olmaktan kaçınması durumunda bile ABD’nin Latin Amerika, güneydoğu Asya ve Afrika’da işlerinin zor olduğu ortada.

Özetle kim ne der ve yaparsa yapsın Ağustos ayı bölgede ve dünyada çok sıcak geçecek. Tarih boyunca olduğu gibi bölgemizdeki gelişmeler belki de ilk kez çok net bir şekilde uluslararası dengelerin geleceğini belirleyecek. Ya hep birlikte toptan bir savaşa sürükleniriz ya da birileri İsrail’e haddini bildirecek.

Bunu Hamas’ın liderlerliğine seçilen Sinvar tek başına yapmazsa İran destekli Lübnan Hizbullah, Yemenli Husiler ve tarihte benzeri olmayan saldırılarla karşı karşıya olan Suriye yapacaktır.

Başından beri çelişkileriyle herkesin dikkatini çeken AKP yönetiminde Ankara ne yapar bilinmez ama şimdiye kadar olduğu gibi bu coğrafyada olacak olan her şey Türkiye’yi yakından ilgilendirmektedir.

Sonuçta BOP’un Eş-Başkanıyız ve hep çuvallıyoruz.