Haber

Yön duygusunu yitirmek

EKMEK KADAR TEMİZ SU GİBİ AYDIN Türkiye’nin son dönemdeki en başarılı gazetecilerinden, değerli arkadaşım Barış Pehlivan, sırf işini yaptı diye yeniden cezaevine (8 ay için) girme tehdidi altında. Yayınladığı, suç içermeyen bir haber nedeniyle aldığı ve ertelenen bir cezanın, yeni bir yazı nedeniyle açılan dava sonucu bozulması böyle bir sonuç doğuruyor. Daha önemlisi, iki hafta önce kovid-19 salgını nedeniyle adli kontrol şartıyla izinli sayılan hükümlüler için çıkarılan yeni infaz yasası –ki örtülü bir af niteliğindedir- Pehlivan’ı kapsam dışında bırakıyor. Ancak; bu yeni infaz yasasının sağladığı olanaktan katiller, tecavüzcüler, çocuk istismarcılarının da aralarında bulunduğu yaklaşık 100 bin adi/adli suçlu yararlanıyor. Buna karşın gazeteciler, aydınlar, siyasal eylemciler ya da aktivistler kapsam dışında bırakılmak isteniyor. Böyle bir adalet anlayışı olabilir mi? Siz çocuk tecavüzcüsünü, cezası 5 yılın altına indi diye serbest bırakacaksınız ama buna karşılık bir yazısı ya da programda yaptığı bir yorum nedeniyle 2-3 yıl ceza almış bir gazeteciyi hapiste tutacaksınız. Bu bir hukuk düzeni değil, şefin emirlerinin mutlak yasa yerine geçtiği bir ortaçağ kabile anlayışıdır. Bu durum anayasanın eşitlik ilkesine aykırıdır. Muhalefet partileri hızla Anayasa Mahkemesine başvurarak, yeni düzenlemenin başta gazeteciler olmak üzere bütün siyasi mahkûmlara uygulanmasını sağlamalıdır. Sevgili Barış, yazısında “Ne bir haram yedim ne cana kıydım, ama infaz düzenlemesinden yararlanamıyorum” demiş. Çok haklı. Bu sözler güzel bir şarkıdan/şiirden alınmış. Tam olarak şöyledir: “Ne bir haram yedin, ne cana kıydın/ Ekmek kadar temiz, su gibi aydın/ Kimseler duymadan hükümler giydin/ Yiğidim, aslanım burada yatıyor” Bu çok bilinen şarkıdaki “burada” ifadesi cezaevini anlatır. Benim Silivri’ye geldiğim ikinci gün; kaldığım bölümün ön ve arka koridorlarında kalan arkadaşlar, önceden duyurarak, beni bu şark ile karşıladı. Benim “hoş geldin” şarkımdı. Çok duygulandım. Bu vesile ile o güzel yorumu/sesi için Süleyman Bey başta olmak üzere şarkıya eşlik eden, alkışlayan bütün tutuklu ve hükümlü arkadaşlara teşekkür ediyorum. Eğer Barış kardeşim Silivri’ye gelirse –umarım gelmez- onu da böyle karşılayacak dostları var burada. Çünkü o da “ekmek kadar temiz, su gibi aydın” gazeteciler soyundandır. Hiç tanımadığınız, ilk kez gördüğünüz (daha çok sadece sesini duyduğunuz) insanlar bile bunu bilir. İşte bu nedenle bu zulüm sürdürülebilir değildir.