YÖK Başkanı Yekta Saraç: MEB’in çalışmasından haberimiz yok

Yayın tarihi: 29 Mayıs 2019 Çarşamba 1:39 pm - Güncelleme: 29 Mayıs 2019 Çarşamba 1:39 pm

Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç, yükseköğretime giriş sınav sisteminde, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından açıklanan yeni ortaöğretim tasarımına göre bir değişikliğin gündemlerinde olmadığını söyledi. Saraç, “Mezunlarını 4-5 sene sonra göreceğimiz bir sistem ile yani bilinmezliklerle dolu bir sisteme ilişkin bir süreç başlatmamız zaten aklen ve bilimsel olarak mümkün değil. 4-5 sene sonra doğacak çocuk için YÖK’ten don biçmesini beklemeyin” dedi.

YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç, Türkiye’de lisans veya lisans üstü eğitim gören yabancı uyruklu öğrencilerle iftarda bir araya geldi. YÖK Konferans Salonun’ndaki iftara Ankara’da eğitim gören 49’u Afrika, 38’i Asya, 32’si Avrupa, 12’si Güney Amerika, 3’ü Amerika ve 1’i de Avustralya’dan olmak üzere 135 ülkeden öğrenci katıldı. İftarda ayrıca ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Halis Aygün, Yükseköğretim Kalite Kurulu (YÖKAK) Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Elmas, ODTÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Verşan Kök, Hacettepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Haluk Özen, Başkent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ali Haberal, Ankara Müzik ve Güzel Sanatlar Üniversitesi Rektörü Prof. Erol Parlak, yabancı uyruklu öğrencilerin ülkelerinin büyükelçileri ve eğitim ataşeleri de hazır bulundu.

‘SİSTEMİ DEĞİŞTİRMEDE KAMU YARARI YOK’

Prof. Dr. Saraç, iftarın ardından eğitim muhabirleriyle sohbet etti, yeni ortaöğretim tasarımı ile ilgili soruları yanıtladı. Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un yeni ortaöğretim tasarımını kamuoyuna tanıtmasının ardından YÖK’ün yaptığı açıklamayı hatırlatan Prof. Dr. Saraç, Milli Eğitim’den YÖK’e yeni ortaöğretim tasarımı ile ilgili herhangi bir bilimsel çalışma veya raporun gelmediğini söyledi. Yükseköğretime giriş sınav sistemini değiştirmek için gerekçelerin olması gerektiğini vurgulayan Saraç, mevcut sınav sisteminin ABD’deki üniversiteye giriş sisteminin benzeri olduğunu, iki aşamalı sınav sisteminin ilk aşamasında sayısal ve sözel okuryazarlığın sorgulandığını kaydetti. Saraç, “İki aşamalı sınav sistemi olumlu sonuçlar üretti. Daha ilk senesinde bu sistemi değiştirmekte kamu yararı görmüyoruz” dedi.

‘ÖNÜMÜZDE SİSTEM DEĞİŞİKLİĞİ YOK’

Prof. Dr. Saraç, sistemlerin değişebileceğini kaydederek, şöyle konuştu:

“Ama bunların dediğimiz gibi gerekliliklerinin bilimsel olarak ispatlanması ve kamuoyunun da içine sinmesi lazım. Bizim şu aşamada önümüzdeki meselelerin hiçbirinin arasında bir başlık olarak sistem değişikliği yer almıyor. Çünkü bunun olması için herhangi bir sebep görmüyoruz. Biz, yükseköğretime giriş sistemlerinin sosyal adalet ve fırsat eşitliğini temin etmesi gerektiğine inanıyoruz. Yani eğitim öğretimin bütününde olduğu gibi yükseköğretimde de piyasanın şartlarının egemen olmamasını istiyoruz. Bu bağlamda mezunlarını 4- 5 sene sonra göreceğimiz bir sistem ile yani bilinmezliklerle dolu bir sisteme ilişkin bir süreç başlatmamız zaten aklen ve bilimsel olarak mümkün değil.”

‘BAKANLIKTAN BİZE ÇALIŞMA İNTİKAL ETMİŞ DEĞİL’

Prof. Dr. Saraç, “Milli Eğitim Bakanı ‘2024’te yeni sisteme göre sınav’ derken size hiç mi danışmadı? Bakanlık ile YÖK arasında hiç mi diyalog kurulmadı?” sorusuna, “Yani benim bu açıklamamdan sonra bu soruyu niye soruyorsunuz bana? Ben zaten söyledim. Belki ‘inanamıyorum’ diyorsunuz. Biz orada o köşeli, çok köşeli açıklamayı yaptıysak onun altında yatan bir neden var. Eğitim öğretimde biz ‘piyasa’ vurgusunun olmasını istemiyoruz. Eğitim öğretim ana gövde olarak kamusal bir hizmettir. Fırsat eşitliği ve sosyal adaleti temin eden bir sistemin, şimdiden 4-5 yıl sonra ancak sonuçlarını görebileceğimiz bir tasarıma göre bizim şimdiden bir çalışma başlatmamız zaten aklen mümkün değil. Ama bakanlıktan da bize herhangi bir çalışma, bilimsel çalışma falan filan da intikal etmiş değil. Ama dediğim gibi sistemler de öyle dokunulmaz, değişmez olgular değildir. Sistemler de değişebilir elbette; fakat bunun bilimsel ve toplumun bütününün içine sineceği gerekçelerinin olması lazım” diye cevap verdi.

‘MİLLİ EĞİTİM’İN ÇIKTISINI GÖRMÜYORUZ, NEYE GÖRE PLANLAYACAĞIZ?’

Yeni ortaöğretim tasarımı ile 2024’te mezun olacak öğrencilere göre şimdiden bir sınav hazırlamalarının mümkün olmadığını tekrar vurgulayan YÖK Başkanı Saraç, “Çünkü bilmiyorsunuz bir şey, çıktıyı bilmiyorsunuz. Milli Eğitim’in çıktısı, lise çıktısı, yükseköğretimin girdisidir. Biz bu ‘girdilik’ ile ilgili planlamayı, aşamayı o çıktıya göre planlayabiliriz. Şu an o ‘çıktıyı’ görmüyoruz ki, neye göre planlayacağız? Yok böyle bir durum” ifadelerini kullandı.

‘TYT’DE DEĞİŞİKLİK OLMAZ, AYT İÇİN DURUMA BAKILIR’

Yükseköğretime giriş sınav sisteminin ilk aşaması olan TYT (Temel Yeterlilik Testi) üzerinde bir değişiklik yapmayacaklarının altını çizen Prof. Dr. Saraç, ancak lise müfredatını esas alan sınavın ikinci aşaması AYT (Alan Yeterlilik Testi) ile ilgili bir değişikliğin söz konusu olabileceğini kaydetti. Sınavın ikinci aşamasında lise müfredatından soru sorma oranının yüzde 99’un üstünde olduğuna işaret eden Prof. Dr. Saraç, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Yükseköğretim giriş sistemi her zaman için lise eğitimini, Milli Eğitim’in lise eğitimini destekleyici olmak durumundadır. Burada bir sıkıntı yok. Ama kazandırdığımız TYT’nin Türkiye’ye kazanımında YÖK olarak, ekibimiz olarak bundan vazgeçilmesi için bir neden görmüyoruz. Ne metodolojik bir neden görüyoruz, ne bilimsel bir neden görüyoruz. Bu Türkiye’nin bir kazanımı, olumlu sonuçlar üretti. Bilim adamları da bu husus ile alakalı olumlu olarak görüş beyan ettiler. İkinci aşaması AYT, o zamanki duruma bakılır, o zamanki durum değerlendirilir” dedi.

‘BU TASARIMI İRDELESİNLER’

YÖK olarak, bu tasarım ile alakalı eğitim bilimcilerden bir grup oluşturmayı düşündüklerini ifade eden Prof. Dr. Saraç, “Bu tasarımı irdelesinler. Eğitim öğretime katkısı, uygulanabilirliği, muhtemel uygulama ile ilgili sorunlar olabilir ve bu hususları kamuoyuna da açık bir şekilde, Milli Eğitim’e de iletelim, onların da yararına olsun diye bir düşüncemiz var. Çünkü bu sistemin, bu tasarımın da bu tarzda bir bilimsel çalışmaya konu olması gerektiğini de düşünüyoruz. Böyle bir inceleme ve irdelemenin yapılmasında da yarar görüyoruz” diye konuştu.

‘YÖK’TEN DON BİÇMESİNİ BEKLEMEYİN’

Yükseköğretim sisteminin lise eğitimini desteklemek durumunda olduğunu, dolayısıyla üniversiteye giriş sınavında lise eğitiminin çıktısını, müfredatını ve sistemini dikkate alacaklarını vurgulayan Prof. Dr. Saraç, “Onda hiçbir problemimiz yok; ama şu aşamada yani 4-5 sene sonra doğacak çocuk için YÖK’ten don biçmesini beklemeyin” dedi.

‘VERECEĞİM CEVAP MANŞETLİK OLUR’

Prof. Dr. Saraç, “Yeni ortaöğretim tasarımı kamuoyuna açıklandıktan sonra Bakan ile bir iletişiminiz oldu mu?” sorusuna, “Açık ve net ifade ettim ben demek istediklerimi” şeklinde cevap verdi. Prof. Dr. Saraç, “Yeni ortaöğretim sistemi ile mezun olacak öğrencilerde nasıl bir değişim bekliyorsunuz?” sorusuna ise “Buna vereceğim cevap, aslında size manşetlik olur da vermek istemiyorum” diye cevap verdi.

‘LİSE, EĞİTİMİN ZİRVESİDİR’

Eğitim öğretim sistemini bir bütün olarak algılamak gerektiğini, lise eğitiminde yapılan iyileştirmelerin elbette çıktıya olumlu tesir edeceğini dile getiren YÖK Başkanı Prof. Dr. Saraç, lise eğitiminden önceki 8 yıllık dönemin de önemli olduğunu kaydetti. Prof. Dr. Saraç, “Lise eğitimi aslında eğitimin zirvesidir. Yani lise eğitimi sağlam olursa yükseköğretim güçlü olur; ama lise eğitiminin de güçlü olması kendisinden önceki merhalelerin yine sağlam ve güçlü olmasına dayanır. Bunlar tabii ki Milli Eğitim Bakanlığı’nda herhalde görüşülmüştür, konuşulmuştur, tartışılmıştır. Ondan sonra bir kurgu yapılmıştır diye düşünüyoruz” diye konuştu.

‘ÖĞRENCİLERİ TEDİRGİN ETMEYELİM’

Sınava hazırlanan öğrencileri tedirgin etmemek gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Saraç, öğrencilerden kafalarında hiçbir soru işareti olmadan sınava her zamanki gibi hazırlanmalarını istedi. Prof. Dr. Saraç, “En nihayetinde onlar bizim istikbalimiz. Bizim birinci önceliğimiz öğrencilerimizin tedirgin olmaması, tedirgin olmaları da onların mağduriyeti anlamına gelir. Onun için biz öğrencilere rahat olsunlar, sınavlara hazırlansınlar diyoruz. Kafalarda soru işaretleri olmaması lazımdır. Normal nasıl hazırlanıyorsa öğrencilerimiz, mevcut sistemdeki öğrenciler aynı şekilde hazırlansınlar. Orada şu an sistemdeki öğrenciler de çalışma stillerinde çalışma şekillerinde herhangi bir değişikliğe gitmelerine gerek yok, lise eğitim sistemi içerisinde bulunanlarda, yani tedirgin olmaması lazım. O çocukları biz rahatsız etmeyelim” dedi.

ZİYA SELÇUK NE DEMİŞTİ?

Milli Eğitim Bakan Ziya Selçuk, yeni eğitim sistemi ile ilgili yaptığı açıklamada ““Hem öğretmen eğitimi hem de buna benzer konularda. Ortaya koyduğumuz ortaöğretim tasarımına uygun bir yükseköğretim kurumları sınavı nasıl yapılır? Ortaöğretimdeki sınavların kendisi nasıl yapılır, yani ders sınavları nasıl yapılır? Bütün bunların cevabını ortaya koyup, çok kısa bir süre içerisinde bu sistemin ilk sınavı 2024 yılında olacak. Yani yeni başlayan sistemde yeni sınav denilen şey, 2024 yılına denk geliyor. O zamana kadar çok büyük süremiz var. Biz bunu çok daha kısa sürede netleştirmiş olacağız. Kendimize sorduk, bütün bunları tek bir sistemde nasıl buluşturacağız? Hepsi parça parça güzel, nasıl bütünleştireceğiz. Bunu bütünleştirmek asıl zamanı alan şey bu” ifadelerini kullanmıştı.