Milli Eğitim Bakanı Selçuk yeni eğitim sistemini anlattı… Şimdi de ‘HEY sistemi’ geliyor!

Yayın tarihi: 18 Mayıs 2019 Cumartesi 11:11 am - Güncelleme: 18 Mayıs 2019 Cumartesi 1:22 pm

Liseler için sistemi bir kez daha değişiyor. 6 aydır açıklanması beklenen yeni sisteme göre, lise ders saatleri azaltılacak, müfredat güncellenecek, yeni dersler eklenecek, lise son sınıflar yükseköğretime uyum yılı olarak planlanacak, esnek, modüler bir program ve ders çizelgesi yapısı hazırlanacak.

Milli Eğitim Bakanı (MEB) Ziya Selçuk yeni eğitim sistemini açıklıyor.

Bakan Selçuk’un açıklamasından satır başları şöyle:

Biz bu sistemi kurarken şöyle bir karar varmıştık; sistemlerin birbiri ile bağlantısını dikkate almadan herhangi bir değişiklik yapılmayacak, bu değişikliklerin yeri ve zamanı dikkate alınacak. Her zaman söylüyoruz, biz acele etmiyoruz. Bundan dolayı eğer kendi işlemlerimizi yürütürken acele edersek, fizibilite raporlarını dikkate almaksızın bir genellemeyle yola çıkarsak elbette bir takım sıkıntılarımız olacak. Öğretmen eğitimlerine çok dikkat ediyoruz. Böyle bir sistemi ortaya koyabilmek temel koşullardan dolayı öğretmene bağlıdır. O yüzden birkaç gün değil, birkaç hafta değil birkaç yıl süren öğretmen eğitimlerinden bahsediyoruz. Sınıfta öğretmenleri güçlendirmeden bu tasarının hayata geçmesi mümkün değil. Önümüzdeki aylarda bunun detaylarını paylaşacağız. Biz bunu yaparken katılımı çok önemsedik. Çünkü bu tek başına bir akademik tasarı değil. Bu kişisel bakış açısına sahip bir tasarım değil. Yüzlerde öğrencinin, eğitmenlerin, uzmanların desteğiyle bunları birleştirerek yüksek katılımla bir yere varmaya çalıştık. Sadece benim ve arkadaşlarımın kişisel deneyimleri yetmez. Biz bir deneme tahtasıyla ilgilenmiyoruz. Biz bilimsel metotlarla neyi nasıl yapabilirizin peşindeyiz.

Bütün bunları milli birlik ilkesi altında ele almak zorundayız.

Biz çocuklarımız için bir öz gelecek yazmak istiyoruz.

Buradan şöyle bir şey söylemek mümkün, 5 milyon liseli gencimizin sorusun defalarca duyduk; siz bizi neye hazırlıyorsunuz? Bizim de sorumuz bu oldu. Biz gençleri neye hazırlıyoruz. Bu sorunun cevabını şimdiden vermek elzem. Bu sorunun cevabını vermezsek zamanın ruhunu elde etmek açısından son derece kritik. Biz öğretmenlere de sorduk. Öğrenciler bu kadar yıl içinde öğrendiklerini içselleştiremiyor dediler. Neye hazırlıyoruz sorusu o kadar önemli ki. 2040’klara doğru inanılmaz bir çağ geliyor. Tekillik dediğimiz bir çağ. Beynimize yazılım yüklenmenin mümkün olduğu bir çağa doğru gidiyoruz. Türkiye eğitime sadece sınıflarda yapılan bir iş olarak çerçeveleyemez. Eğitim ekonominin ve demokrasinin ayrılmaz bir paydasıdır.  Neden dünyadaki gelişmiş dediğimiz ülkelerin okullarında az ders var da bizde çok diye sorduklarında bunun bir cevabı olması gerekiyor. Ders sayılarında azalma olması, çocukların deneyim yaşaması. Atölyelerin gerçekten kullanılması, bunların sayılarının artırılması çok çok önemli. Derslerde disiplinler üstü bir yaklaşımın edinilmesi, bizim bütün derslerimiz belirli bir disiplinde yürüdüğü için bütün bunları parça parça öğrenmek sorunların zihninde bir bütünlük oluşturmuyor. Örneğin göç konusunun ekonomik, sosyolojik bir boyutu var.

“Neden ders sayılarını azaltıyoruz?”

9’larda yeni sistemde 8, 10. Sınıfta 9 dersten söz ediyoruz. Neden azaltıyoruz. Bir çocuğun 15 dersi anlaması ve içselleştirmesi mümkün olmuyor. Bizim çocuklarımızın de derinleşmeye ihtiyaçları var. Böyle bakınca paydaşların bir diğeri anne ve babalar çocuklar yaşamları boyunca soru çözüyor ama hayatlarında bir sorunla karşılaşınca afallıyorlar. Soru çözmek ayrı bir şey, sorun çözmek ayrı bir şey. Asıl olan şu; bu çocuklar, bu soruları çözerken gerçekten neyi ne şekilde çözüp yol aldıklarını, niçin o şekilde davrandıklarını anlamakta zorlanabilirler ki şu andaki durumda bu. Soru çözmekle sorun çözmeyi ayırt etmeliyiz.

HEY sistemi

Çocukların hayal edebilmesi için, hayatta toplumsal fayda çalışmalarına katılabilmesi için bir, çok fırsat var. Kısaltması; HEY. İlkokul ve ortaokulda tasarım atölyeleriyle yapamaya çalıştığımız çocuğun birçok denemeyi spor, drama, spor atölyelerinde binlerce kez denediği bazı süreçleri lisede devamı olarak zenginleştirmeyi hedefliyoruz.

Biz kanatlı bir çocuk istiyoruz.

Esnek bir model lazım. Çocuk 11. sınıfta bile farklı bir alana yönelmekle ilgili bir seçeneğe sahip olmalı. Çocuk için dersler kişiselleştirilebilmeli. Çocuğun ilgi alanlarını ölçmeliyiz.

Kariyer rehberliğinden de söz ediyoruz. Çocuğun mesleklerle ilgili olarak tasarı beceri atölyelerindeki deneyimden sonra kendisinin neye yatkın olduğunu görmesi zaten bir artı.

Beklentilere baktığımda hemen isteniyor ki hemen birkaç ayda sistem değişsin. Bu bir kağıt üretmek gibi bir şey değil .Bizim 300 yıllık bir marif davamız var arkadaşlar. Neden sık değişiyor bu sistem sorularıyla sık muhatap oluyoruz. Önemli olan değiştirmek değil, önemli olan ne yaptığını bilmek. bizim yapmak istediğimiz şey bütünsel bir fotoğraf vermek. Bunun için biraz zamana ihtiyacımız var. Üç yıllık bir takvim belirledik.