Yeni Şafak gazetesinde 2015 yılından beri yazılar kaleme alan Ahmet Ulusoy, gazetesine veda etti.

Ahmet Ulusoy’un veda yazısında dikkat çeken satırlar yer aldı. “Eleştirel bakışı acısı akademisyenliğin doğasında var” diyen Ulusoy şunları yazdı: “Dolayısı ile de köşe yazılarını bu doğal yapıdan arındırırsanız hem bilim adamlığınıza hem mesleğinize olan inancınıza, bakış açınıza, size yüklenen misyona aykırı hareket etmiş olursunuz. Sosyal bilimlerde iki artı iki dört etmiyor. Özellikle de iktisat politikası yazıyorsanız mutlaka belirli kararlara karşı birtakım gölge alanların olduğunu da görmeniz ve söylemeniz gerekiyor. Bu söylem-duruş aslında hem o politik kararın iyileştirilebilecek yönlerini gösterme, konuyla ilgili taraflara farklı bakış açıları kazandırma, hem de bardağın boş ve dolu tarafı olduğunun farkındalığını artırma etkisi yapacaktır. Akademisyen olup da bir gözünü kapatıp olaylara ya da politikalara peşin hükümle bakma; bilimin nesnel bakışını, ruhunu anlamamanın tezahürü olur ancak.”

ÖNCEKİ YAZISINDA ELEŞTİRİŞTİ

Ahmet Ulusoy’un veda yazısından önceki son yazısında, eleştiri getirmişti.  Katılım bankasına eleştiri getiren Ulusoy, önceki yazısında kamunun üç katılım bankasını tek çatı altında toplaması kararını da eleştirmişti. “İstanbul’u finans merkezi yapma yolunda bunca yatırımlar yapılırken, daha birkaç yıl önce açılan söz konusu katılım bankalarını birleştirmek suretiyle aktör sayısını düşürmek, İstanbul finans merkezi yapma fikrine de tezat teşkil etmektedir” diyen Ulusoy şu ifadeleri kullanmıştı: “Bir anlamda İstanbul’un finans merkezi olma düşüncesi İslami finans sistemi üzerine kurulmakta, ama bu alanda aktörlerin sayısı düşürülmeye çalışılmaktadır. Yani; söylemle eylem arasında açık bir paradoks ortaya çıkmaktadır. Yine, yakın zamanda kamuya ait üç sigorta firmasının birleşmesinin olumsuz tecrübesi önümüzde dururken, bir an önce katılım banklarının birleşme fikrinden vazgeçilmeli (düşünülmesi bile hatalı), hatta bu alana daha fazla oyuncu gelmesi için hukuki altyapılar oluşturulmalıdır.”
Muhabir: Fırat Yeşilçınar