Yeni Çıkanlar | 28 Eylül 2020

Yayın tarihi: 30 Eylül 2020 Çarşamba 4:34 pm - Güncelleme: 30 Eylül 2020 Çarşamba 4:34 pm

Tele1 Kitap editörleri, bu hafta da sizler için “Yeni Çıkanlar/Editörün Seçtikleri/Haftanın Kitabı” listelerini oluşturdular. Editörlerimizin seçkisinde edebiyattan tarihe, inceleme-araştırma kitaplarından politik eserlere ve hatıra kitaplarına kadar pek çok türde okunmaya değer kitaplar ve yayınevlerinin okurlarla buluşturdukları yeni eserler yer alıyor.

YENİ ÇIKANLAR

Kolektif

SALGIN

Tükeniş Çağında Dünyayı Yeniden Düşünmek

Tellekt Yayınları

Dünya tarihinde salgınların çok büyük etkileri oldu; bugün de bütün dünya yüz binlerce insanın hayatını, işini kaybettiği, sosyo-psikolojik bedellerin inanılmaz boyutlarda olduğu bir salgınla karşı karşıya. Pek çok insan belki de ilk defa geçmişi, bugünü ve geleceği sadece bireysel hayatlar bağlamında değil, küresel bağlamda da ele almaya başladı.

Salgın: Tükeniş Çağında Dünyayı Yeniden Düşünmek salgın olgusunu çok yönlü bir yaklaşımla ele alıyor; okuru bilim, ekonomi, siyaset, tarih, çevre, toplumsal cinsiyet, sosyoloji, psikoloji, halk sağlığı, tıp tarihi, felsefe, edebiyat, medya, kültür ve sanat perspektifinden dünyayı yeniden düşünmeye davet ediyor. Derlemeye katkıda bulunan yazarlar, kendi uzmanlık alanlarının çerçevesinden düne, bugüne ve geleceğe bakıyor.

432 s.

İstanbul 2020

 

https://tele1kitap.com/urun/salgin-5/

 

Ezgi Sarıtaş

CİNSEL NORMALLİĞİN KURULUŞU

Osmanlı’dan Cumhuriyet’e Heteronormatiflik ve İstikrarsızlıkları

Metis Yayınları

Osmanlı döneminde cinsel yaşamın bugünkünden farklı olduğunu biliriz. Okuduğumuz metinler, karşımıza çıkan imgeler, üstü örtülmek, inkâr ya da “tevil” edilmek istense de bir başkalık olduğunu sezdirir bize. Tarihi bilmenin ilk yararı geçmişin şimdiki gibi olmadığını fark etmemizdir elbette, ama bir başka bakımdan da yararlanırız tarihten: Kanıksadığımız, doğal saydığımız “bugün”ün nasıl şekillendiğini, şimdi’ye nasıl vardığımızı anlarız; bu da şimdi’ye yakıştırdığımız mutlaklığı sarsar. Queer teoride heteroseksüel cinselliğin normal kabul edilmesi süreci üzerine üretilen zengin literatür ve tartışmaların eşliğinde Ezgi Sarıtaş, basmakalıp fikirlerden ve okuma stratejilerinden olabildiğince uzak durarak, düşünmeyi ve nesnesini ciddiye alarak, yani anlamayı ön plana koyarak cinsel modernleşmenin izini sürüyor; edebiyata olduğu kadar hatırat, popüler cinsellik ve tıp metinlerine bakıyor: Geçmişteki normalin ne olduğunu, Geç Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerinde o normalin nasıl değiştiğini, bugün normal saydığımızın nasıl oluştuğunu ve sürecin içerdiği tutarsızlıkları, istikrarsızlıkları ve çizilen zikzakları araştırıyor.

Queer teoriyle olduğu kadar modernleşme, tarih ve felsefeyle ilgilenen okurlarımızın da zevkle okuyacağına inanıyoruz.

376 s.

İstanbul 2020

 

https://tele1kitap.com/urun/cinsel-normalligin-kurulusu/

 

 

Adam Phillips

AKIL SAĞLIĞI ÜZERİNE

Çeviren: Kıvanç Tanrıyar

Ayrıntı Yayınları

“Delileri nerede bulacağımızı, onlar hakkında kimlerle (psikiyatrlar, genetikçiler, nörobiyologlar, psikanalistler, kimyagerler, antropologlar, tarihçiler vs.) konuşacağımızı biliyoruz. Fakat akıllıyı bulmak için nereye gidebiliriz? Hangi binalarda yaşarlar? Ne giyerler? Neye benzerler ve onları nasıl tanırız? Fark edilebilir özellikleri, ayrıştırılabilir işaretleri, ortak tavırları var mı? Akıllılar her kim ve her nerede olursa olsunlar hak ettikleri ilgi ya da alakayı hiç görmemişlerdir. Onları icat ettik -tam da akıllılık kavramını topyekûn icat ettiğimiz gibi- fakat onları hiçbir zaman tanımlayamadık ya da tanımlamak istemedik.”

Delilik üzerine devasa bir literatür olmasına rağmen akıllılık üzerine çok az düşünülmüş, çok az yazılmıştır. Deliliğe dair çoğu zaman kesin yargılarımız ve tuhaf hislerimiz vardır ancak akıllılık söz konusu olduğunda zihnimiz bir hayli karışıktır. Akıllılığın neye tekabül ettiği hiçbir zaman tam manasıyla ortaya konamamış, son üç yüz yılda onu “deliliğin zıttı” olarak tanımlamanın ötesine geçilememiştir. Çağın önde gelen psikanalistlerinden biri olan Adam Philips, yalnızca psikiyatrinin değil aynı zamanda edebiyatın, tarihin, antropolojinin ve felsefenin koridorlarında dolaşarak bu iki kavram arasındaki tarihsel dengesizliğe meydan okuyor ve bizi akıllılık üzerine düşünmeye davet ediyor. Yaşamın farklı evrelerini ve ilişki biçimlerini içeren geniş bir yelpazede akıllı öznenin modern dünyadaki imkânlarına dair gerçekçi ama umut dolu bir analiz sunuyor.

176 s.

İstanbul 2020

https://tele1kitap.com/urun/akil-sagligi-uzerine/

Şule Akşun

SAMED BEHRENGİ

Dünyayı Küçük Balık Kurtaracak

Destek Yayınları

“Artık ölüm korkutmuyor beni, ama hayattayken de onu arayacak değilim. Ölümle karşı karşıya gelince –ki bu sık sık oluyor– kaçınılmaz bir gerçekle yüz yüze geleceğim. Ama önemli olan bu değil, önemli olan, benim yaşamımın ya da ölümümün başkaları üzerinde bıraktığı etkidir.”

Samed Behrengi, Tebriz’in yoksul bir mahallesinde, bir işçi ailesinin dördüncü çocuğu olarak geldi dünyaya… Sadece yirmi dokuz yıl yaşadı ama bu kısacık hayatının içine hem yoksulluğun bir kader olmadığı başkaldırısıyla onurlu bir eşitlik mücadelesi sığdırdı hem de sayısız masal, derleme, çeviri ve makale bıraktı arkasında.

Ekmeğin, hakların ve adaletin herkese eşitçe dağıtıldığı başka bir dünyanın mümkün olabileceğini var gücüyle haykıran, geleceğe ümitli çocuklar yetiştirebilmeye kendini adayan bir öğretmen, aydın ve edebiyatçıydı da aynı zamanda. Dünyayı değiştirecek Küçük Karabalık’ları yetiştirmek uğruna hayatını bile feda etmekten çekinmedi.

Bu kitap bir Küçük Karabalık olup dünyayı değiştirmeyi göze alabilenlere adanmıştır.

128 s.

İstanbul 2020

 

https://tele1kitap.com/urun/dunyayi-kucuk-karabaliklar-kurtaracak-samed-behrengi/

 

Friedrich Schiller

WİLHELM TELL

Çeviren: Barış Gönülşen

İş Bankası Kültür Yayınları

Friedrich Schiller (1759-1805): Alman şair, düşünür, tarihçi ve oyun yazarı. Hukuk ve tıp eğitimi gördü. Daha ilk oyunu Haydutlar’la büyük bir başarı kazandı. Edebiyat yaşamının ilk yıllarında Alman toplumunun önyargılarını sertçe eleştiren eserler yazdı. 1789 yılında Jena Üniversitesi’nde tarih profesörlüğüne getirildi. Tarih ve estetik konularındaki eserlerinin çoğunu bu dönemde yazdı. 1794 yılından sonra Goethe ile yakınlaşıp güçlü bir dostluk kurdu. Özellikle bu dönemde yazdığı lirik şiirleri ve oyunlarıyla Goethe’yle birlikte Alman edebiyatına yön verdi. İlk oyunu Haydutlar’da Alman gençliğini sarsan o coşkulu, isyankar şiirin doruğa çıktığı Wilhelm Tell, Schiller’in tamamladığı son oyunudur. Schiller, Avusturyalı valiye başkaldıran efsanevi İsviçreli kahraman Wilhelm Tell’i ölümsüzleştirmiş, sıradan bir avcıyı dünyanın hemen her yerinde bir bağımsızlık ve vatanseverlik simgesine dönüştürmüştür.

176 s.

İstanbul 2020

https://tele1kitap.com/urun/wilhelm-tell-3/

 

Peter Cave

NEDEN FELSEFE?

Yeni Başlayanlar İçin Felsefeye İlk Adım

Çeviren: S. Emre Bekman

Orenda Yayınları

Felsefe, ‘irfan sevgisi’, dünyaya dair bitmek tükenmek bilmeyen merak ve ilgimizin bir ürünü, merakın yavrusudur.

Felsefe aracılığıyla en temel soruların cevaplarını ararız:

• Bildiğimiz şeyleri nasıl bilebiliyoruz ki?
• Tanrı var mı?
• Nedir şu güzellik denilen şey?
• Bu hayatı yaşamak mı gerek?
• Ben neyin nesiyim?

Dümenin başındaki Peter Cave felsefenin tüm ana konularını büyük bir şevk ve berraklıkla bizi eğlenceli bir serüvene çıkarıyor. Cave siyasi felsefeden girip mantıktan çıkarken, yolculuğu Stoacı kanepe ve beynini bir sırt çantasında taşıyan “sıradan” insan Sırrı gibi kurnaz ve uçarı örneklerle bezeyip yavan felsefe kitaplarına deva olacak bir panzehir sunuyor. Ağızlara bal çalan faydalı kutucuk bilgileriyle ve felsefenin gündelik yaşantımızla olan sıkı fıkı ilişkisini gözler önüne sermesiyle son sayfayı çevirdiğinizde sizin de damağınızda yumuşak bir tat bırakmış olacak.

240 s.

İstanbul 2020

https://tele1kitap.com/urun/neden-felsefe/

 

Selçuk Uygur

OPERASYON: MUSSOLİNİ

Dünyayı Sarsan Kurtarma Hareketi

Kronik Kitap

25 Temmuz 1943. İtalya’dan gelen beklenmedik haberler Führer Karargâhı’na âdeta birer bomba gibi düşer. Mussolini, Kral Vittorio Emanuele’nin villasında sırra kadem basmış ve İtalya’yı 21 yıldır demir bir yumrukla yöneten Faşist Parti bir gece içerisinde dağılmıştır. Yeni hükûmetin başı olan Mareşal Badoglio, her ne kadar İtalya’nın Almanya ile birlikte harbe devam edeceğini açıklamışsa da, Hitler bunun zaman kazanmak için söylenen bir yalan olduğundan ve İtalyanların ilk fırsatta Müttefiklere teslim olacağından emindir.

Almanlar bir yandan Roma’yı işgal ve İtalya’da Faşizmi ihya etmeye hazırlanırken, Hitler Mussolini’nin derhâl bulunması ve kurtarılması için bizzat emir verir.

Mussolini’nin varlığı, İtalya’da Faşizmin yeniden tesisi ve yaklaşan Müttefik istilasının ışığında bölgede istikrarın sağlanabilmesi için elzemdir. Aksi, Alman şehirlerinin Müttefik stratejik bombardımanlarıyla haritadan silindiği ve Kursk mağlubiyetiyle doğuda inisiyatifin Kızıl Ordu’ya geçtiği bu kritik süreçte, Akdeniz cephesinin topyekûn çöküşüne vesile olabileceği gibi, Almanya’daki rejim karşıtlarını da benzer bir girişim adına yüreklendirecektir. Hitler’in, birincil önceliği hâline getireceği “Meşe Harekâtı” için bizzat görevlendireceği kişiler ise, seçkin hava indirme kuvvetleri komutanı Korgeneral Kurt Student ile yeni kurulmuş SS Özel Kuvvetleri olan Friedenthal Taburu Komutanı Yüzbaşı Otto Skorzeny’dir.

Hitler’in Generalleri Konuşuyor, Kardeşler Takımı ve benzer birçok eseri Türkçeye başarıyla kazandıran Selçuk Uygur, İkinci Dünya Savaşı ve 20. yüzyılın en ünlü özel operasyonlarından birini bu kez kendi kaleminden anlatıyor.

Uygur’un bu çalışması, savaşın seyrini etkileyen Meşe Harekâtı ile perde arkasında askerî, siyasî ve toplumsal gelişmeleri hem Alman hem de İtalyan nazarından ele almakla kalmıyor; istihbarat, planlama ve icra süreçlerini titizlikle inceleyerek operasyona dair yanlış bilinen birçok gerçeği de su yüzüne çıkarıyor. Uygur, akıcı dili ve sürükleyici üslubuyla, operasyonu ve operasyona sahne olan tarihsel bağlamı bir tarihi roman yahut film sürükleyiciliğiyle aktarıyor.

224 s.

İstanbul 2020

https://tele1kitap.com/urun/operasyon-mussolini/

 

Uğur Dündar

İNAN KARDEŞİM KAZANACAĞIZ

Sözcü Kitabevi

“Değerli dostum Ataol Behramoğlu için “şiir yolculuğunun kaptanlığına soyunmuş şair” denir…

O, şairlerle, şiirlerle tüm insanlar arasında köprü olmuş, her insana şiiri anlatabilen büyük bir ustadır.

Ataol Ağabey, yaşadığımız salgın sürecinde “Korona günleri bize sağlığımız kadar, zamanın değerliliğini de bir kez daha kanıtladı…” diyerek çok yerinde bir tespitte bulundu.
*
18 Mart’tan şu satırları yazdığım güne kadar, Ege’deki bir sahil beldesinde, virüse yakalanmamak için gönüllü tecritteyim.

Kurallara uygun bir şekilde sağlığımı koruyup, yaşamımı sürdürmeye çalışırken, köşe yazılarımı da ihmal etmiyorum.

Neredeyse her gün yazıyorum.

İnsanoğlunun karşılaştığı en büyük felaketlerden biri olan Koronavirüs belası konusunda toplumu aydınlatıcı bilgileri paylaşmaya özen gösteriyorum.
Bu amaçla ülkemizin değerli bilim insanlarının görüşlerine de yer vermeye çalışıyorum.

Elinizdeki bu kitap, değerli kardeşim, meslektaşım Atilla Köprülüoğlu’nun günlerce uğraşıp bir araya getirdiği o yazılardan oluşuyor.
*
Bilge; “Hayatın amacı sadece mutlu olmak değildir. İşe yarar, onurlu ve merhametli olmaktır. Yaşadığın sürece bir fark yaratmaktır” der.

Virüs bir yandan ürkütürken, öte yandan da yaşamın, sevdiklerimizin, sevenlerimizin önemini çok daha iyi anlamamızı sağladı.

Yardımlaşmanın, dayanışmanın, birlik ve bütünlüğün de!..
*
Virüsle süren savaşımızda, Hipokrat yeminine sadık kalarak, canlarını hiçe sayıp, can kurtarmaya çalışan hekimlerimizin insanüstü gayretlerine hayran olduk.
Onlara gönüllerimizi açtık, kalplerimizin tüm ödüllerini verdik.

Bu yolda hayatlarından olan sağlık çalışanlarımıza aile bireylerimizden birini kaybetmiş gibi üzüldük…

Covid-19 kurbanı yurttaşlarımızın acısını acımız saydık…

En zor anlarımızda hep yanı başımızda gördüğümüz fedakar, fazilet sahibi eczacılarımızın ve cephenin ön saflarında yer alan diğer meslek grupları temsilcilerinin özverili çabalarını hafızalarımıza hiç silinmemek üzere kaydettik.
*
Sevgili okurlarım,

İnsan için en değerli şey; hayattır…
Çünkü bir kere verilir insana o hayat!
Hayat aynı zamanda bir görevdir.
“Sağlığımızı korumak, kendimize iyi bakmak, sevdiklerimizle birlikte sağlıklı ve onurlu bir şekilde yaşamak” şeklinde tanımlayabileceğimiz bir görev…
*
Bu küresel salgın, diğerleri gibi, günün birinde mutlaka sonlanacak.
İşte o gün gelinceye kadar kurallara uymayı, yani sosyal mesafeyi, maske takmayı ve kişisel hijyeni asla ihmal etmeyeceğiz.
Temkini elden bırakmayacağız.
Umudun; insana “en tatlı gelen ve hayata bağlayan şey” olduğunu, umutsuzluğun insana yakışmadığını unutmadan!..”
(Uğur Dündar, Eylül 2020-İZMİR)

191 s.

İstanbul 2020

 

https://tele1kitap.com/urun/inan-kardesim-kazanacagiz/

 

 

John Palmer

PARMENİDES VE SOKRATES-ÖNCESİ FELSEFE

Çeviren: Eser Yavuz

Dergah Yayınları

Sokrates-öncesi felsefenin en parlak, en tartışmalı düşünürü olarak görülen Parmenides’in düşünceleri, yaşadığı dönemden başlayarak felsefe tarihinin bütün dönemlerini etkilemiş; her zaman dikkatle ve ciddiyetle ele alınmıştır. Platon, Parmenides adlı bir diyalog kaleme almış, Hegel felsefe tarihini Parmenides’le başlatmış ve Heidegger Parmenides dersleri vermiştir.

John Palmer için ise Parmenides temel modaliteleri ciddiyetle ayrıştıran ilk düşünürdür. Zaman zaman geniş bir perspektifte zaman zaman sözcük düzeyinde sürdürdüğü incelemesinde Palmer, Parmenides’i anlamak için bir modal yorumlama geliştirir. Parmenides’in şiirini bu yaklaşımla ele alarak onun metafizik ve epistemolojik çerçevesini belirleyen araştırma yollarını dikkatle inceler ve Sokrates-öncesi felsefedeki yerini gözden geçirir.

Zenon, Melissos, Anaksagoras ve Empedokles gibi Sokrates-öncesi felsefenin diğer önemli düşünürleriyle Parmenides’in ilişkisini de bu modal yorumlamanın ışığında yeniden değerlendirir. Mevcut diğer Parmenides yorumlarını ve Sokrates-öncesi değerlendirmeleri, özellikle de yerleşmiş olanları kendi yaklaşımına bağlı olarak eleştirel bir sorgulamaya tabi tutar.

Parmenides literatürünün önemli referans kitaplarından biri olan Parmenides ve Sokrates-Öncesi Felsefe’de ayrıca Parmenides’in mevcut fragmanları Eski Yunancadan çevirisi ve Palmer’ın notlarıyla birlikte sunulmaktadır.

505 s.

İstanbul 2020

https://tele1kitap.com/urun/parmenides-ve-sokrates-oncesi-felsefe/

 

Jack London

DEMİR ÖKÇE

Çeviren: Biray Üstüner

Bilgi Yayınevi

“Cesur insanların ölümünü seyretmek, korkakların hayatları için yalvardığını işitmekten daha kolaydır.”

Modern distopik romanın en erken örneklerinden biri olarak değerlendirilen ve bilim kurgu öğeleri de taşıyan Demir Ökçe, oligarşinin Amerika’daki yükselişiyle birlikte yaşanan acımasız sınıf savaşını konu alır.

Jack London’ın sosyalist görüşlerinin en açık şekliyle ifade edildiği bu roman, yirminci yüzyılın başlangıcının çalkantılı ruhunu ürpertici bir dille aktardığı gibi yazıldıktan seneler sonra yaşanan faşizmin yükselişi ve otoriter hükümetlerle ilgili isabetli öngörülerde bulunur.

 

322 s.

İstanbul 2020

 

https://tele1kitap.com/urun/jack-london/