Yeni Çıkanlar | 2 Kasım 2020

Yayın tarihi: 1 Kasım 2020 Pazar 12:00 am - Güncelleme: 30 Ekim 2020 Cuma 4:58 pm

Tele1 Kitap editörleri, bu hafta da sizler için “Yeni Çıkanlar/Editörün Seçtikleri/Haftanın Kitabı” listelerini oluşturdular. Editörlerimizin seçkisinde edebiyattan tarihe, inceleme-araştırma kitaplarından politik eserlere ve hatıra kitaplarına kadar pek çok türde okunmaya değer kitaplar ve yayınevlerinin okurlarla buluşturdukları yeni eserler yer alıyor.

YENİ ÇIKANLAR

İlber Ortaylı

ESKİ DÜNYA SEYAHATNAMESİ

Kronik Kitap

İlber Ortaylı İle Eski Dünyaya Yolculuk…

“Eski dünya seyahatnamesi rastgele bir isim değil. Henüz Balkanlar ve Ortadoğu’nun eski havasını muhafaza ettiği günlerdeki gezilerimi içeriyor. Bir ülkeyi bir daha gördüğünüz zaman önünüzde aynı tablo olmaz. Tarih, gezginin vazgeçemeyeceği bir değerlendirme alanı… Benim eski dünyam, bugün artık değişiyor.” – İlber Ortaylı

Dünya, seyyahların dilinde ve gözünde büyür, genişler, çoğalır. Seyahatnameler, bizi zamanın derinliklerine, tarihin katmanlarına ulaştırır.

Türk tarihçiliğinin büyük ismi İlber Ortaylı, seyyah kişiliğiyle bizi dünyanın birbirinden farklı yerlerini keşfe çıkarıyor. Onun yazılarını okurken bir şehri gezip görmenin, o şehrin ait olduğu kültürü ve medeniyeti tanımakla anlam kazanacağı belirgin biçimde ortaya çıkıyor. Selanik’ten Bakü’ye, Venedik’ten Tokyo’ya, Endülüs’ten Moskova’ya, Bosna’dan Mısır’a, Kudüs’ten Kırım’a, Berlin’den Budapeşte’ye gerçekleşmiş geziler eşliğinde çok geniş coğrafyalar yine o genişlikteki tarihi birikimle harmanlanıyor ve böylece nefis bir kültür kitabı ortaya çıkıyor. Eski dünyanın izleri Ortaylı’nın bilge adımlarıyla anlam kazanırken, insanların yaşam biçimleri ve ülkelerin medeniyet birikimleri geleceğe uzanan biçimde yorumlanıyor. Böylece kitap, okuyucuların hafızasından uzun süre çıkmayacak bir belgesel niteliği kazanıyor.

Eski Dünya Seyahatnamesi, maziye özlem duyan değil geçmişi yeniden gözlemleyen bir kitap. En büyük amacıysa bugünün dünyasını en doğru biçimde anlamaya bir kapı aralamak…

288 s.

İstanbul 2020

https://tele1kitap.com/urun/eski-dunya-seyahatnamesi/

 

 

 

Süleyman Bulut, Hacı Bulut

PULLARLA ATATÜRK: HAYATI VE MÜCADELESİ (1881-1938)

Can Yayınları

Atatürk’ün hayatını pullarla anlatmak

Posta pulları bugün kimimiz için geçmişte kalmış silik bir anı, kimimiz için, “Bir zamanlar mektup yazardık,” diye biraz da hüzünle hatırladığımız bir nostalji, kimimiz için de çok değerli koleksiyon parçalarıdır…

Tarihçiler ve devletler içinse pullar, kültürel ve toplumsal anlamları olan, değerli, tarihî belgelerdir. Bu küçük ama değerli basılı kâğıtlar, sadece mektupları yerine ulaştırmakla kalmazlar; aynı zamanda, dönemin siyasal, sosyal ve kültürel işaretlerini de üzerlerinde taşırlar.
Bu kitap, pulların bu özelliğinden yararlanarak, Atatürk’ün hayatını bir de pullarla anlatma çalışmasıdır. Çalışmada Osmanlı dönemi (1863-1919), ara dönem (1920-1922) ve Cumhuriyet döneminde (1923- 2020) basılan yüzlerce posta pulundan yararlanıldı.

Araştırmaları ve derlemeleriyle tanıdığımız Süleyman Bulut’un Hacı Bulut’la birlikte hazırladığı Pullarla Atatürk, hem ilgiyle okunacak hem de büyük bir merakla, tekrar tekrar “bakılacak” bir kitap.184 s.

İstanbul 2020

https://tele1kitap.com/urun/pullarla-ataturk-hayati-ve-mucadelesi-1881-1938/

 

 

 

Alberto Manguel

KÜTÜPHANEMİ TOPLARKEN

Çeviren: Yeşim Seber

Yapı Kredi Yayınları

Çağımızın en yaratıcı okurlarından ve en kitapsever yazarlarından Manguel’in kütüphanesinin içtenlikle ve sevecenlikle anlatılmış bir hikâyesi.

Her kitap yaşantımızın yakaladıklarını bütünüyle elde tutmanın imkânsızlığını itiraf eder niteliktedir. Gelmiş geçmiş bütün kütüphanelerimizse bu başarısızlığın anlı şanlı bir kaydıdır.

Manguel, bürokratik bir pürüz yüzünden uzun yıllardır yaşadığı Fransa’dan ayrılmak zorunda kaldığında, 35 bin kitabını sığdırabildiği kütüphanesinden de ayrılmak zorunda kalır. Kitapların ayıklanma, kolilere doldurulma ve nakil süreci, çoğunu belki de bir daha görememe ihtimali, gitgide boşalan raflar ona bu kısa ağıtı esinletir.

Kütüphanemi Toplarken okuru kütüphanelerin tarihi, sözlükler, sözlük yazarları, rüyalar ve anılar hakkında hoş anekdotlar, sıra dışı düşünceler ve çağrışımlar arasında renkli bir yolculuğa çıkarıyor.

128 s.

İstanbul 2020

 

https://tele1kitap.com/urun/kutuphanemi-toplarken/

 

 

 

Nikolay Gogol

PALTO

Çeviren: Nuri Yıldırım

Yordam Yayınları

Rus edebiyatının dâhi yazarlarından Gogol’ün en meşhur ve en güzel hikâyelerinden biridir Palto. Dostoyevski’ye atfedilen “Hepimiz Gogol’ün Palto’sundan çıktık” sözüyle onurlandırılan bu öncü anlatı, kendisinden sonra gelen yazarlar kuşağını derinden etkiledi. Rus ve dünya edebiyatı üzerinde olduğu kadar okurların yüreğinde de silinmez izler bıraktı.

Palto, önüne gelen metinleri el yazısıyla aynen kopyalamak dışında bir mahareti olmayan, yoksul ve içine kapanık bir memurun hikâyesini anlatıyor. Genç kâtiplerin sataşmalarına sıkça maruz kalan bu küçük memur, alay konusu olan eski püskü, modası geçmiş paltosunu yenilemeye karar verir günün birinde… Dişinden tırnağından artırarak diktirdiği yeni paltosu, sosyal hayata katılması için ona cesaret vermiş olsa da talihsizlik yakasını bırakmaz.

Küçük insanın küçük dünyasını edebiyata sokan Palto, Gogol’ün ender rastlanan hiciv yeteneğini sergilediği trajikomik bir masal. Nuri Yıldırım’ın yepyeni, incelikli çevirisiyle Yordam Edebiyat’ta.

80 s.

İstanbul 2020

 

https://tele1kitap.com/urun/palto-16/

 

 

 

Harold Pinter

SEÇME OYUNLAR

Çeviren: Uğur Ün, Mehmet Z. Giritli

Kırmızı Kedi Yayınları

2005 yılında Nobel Edebiyat Ödülü’nü kazanan dünyaca ünlü oyun yazarı Harold Pinter’ın, ilk yazdığı oyundan itibaren kariyerinde birer eşik sayılabilecek oyunlarından bir seçki. Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de çok sevilmiş, çokça oynanmış, gerek amatör gerekse profesyonel tiyatro geçmişimizde tartışmasız önemli bir yer tutan ustaya bir selam.

“Eğer dünyaya söyleyecek bir şeyiniz varsa, o halde oyununuzu sadece birkaç bin kişinin izleyebilecek olması sizi üzer. Öyleyse başka bir şey yapmalısınız. Bir din öğretmeni olmalısınız, ya da belki bir siyasetçi. Fakat eğer dünyaya belli bir mesajı doğrudan ve açık seçik biçimde vermek istemiyorsanız, sadece yazmaya devam edersiniz ve bu size pekâlâ yeter.

Birinin sırf benim oyunlarımı izlemek için kalkıp gelmesi beni hep şaşırttı, çünkü o oyunları yazmak çok öznel bir işti. Kendi yararıma yazdım ve yazmaya da devam ediyorum; bir başkasının gelip dahil olması tamamen bir tesadüf. İlk ve son olarak, en başından beri, yazıyorum çünkü yazmak istediğim, yazmak zorunda olduğum bir şey var. Kendim için.”
Harold Pinter

352 s.

İstanbul 2020

 

https://tele1kitap.com/urun/secme-oyunlar-2/

 

 

 

Mason Currey

GÜNLÜK RİTÜELLER 2

Yaratıcı Kadınlar Nasıl Çalışıyor?

Çeviren: Bülent O. Doğan

Kolektif Kitap

Mason Currey’nin Günlük Ritüeller’i dünyanın yaratıcı kadınlarıyla devam ediyor!

Bu kitapta George Eliot’tan Zadie Smith’e, Susan Sontag’tan Doris Lessing’e, Virginia Woolf’tan Maggie Nelson’a, Shirley Jackson’dan Patti Smith’e, Mary Shelley’den Pina Bausch’a ve Frida Kahlo’dan Marie Curie’ye farklı alanlarda üreten, farklı dönemlerde yaşayan, farklı normlarla yüzleşen yüzlerce kadın sanatçının yaratabilmek için mücadele ettiği günlük engelleri ve sarıldıkları günlük ritüelleriyle bambaşka esin, korku ve neşe kaynaklarını keşfedecek, çağlar geçse de değişmeyen zorunluluklara tanıklık edeceksiniz.

“Yazmak kendini harcamak, kendinle kumar oynamaktır.” -Susan Sontag

“Deneme yanılmayla ilerlersin ve ihtiyaç duyduğun, seni besleyen şeyi, içgüdüsel ritmini ve rutinini bulduğun zaman da onun üzerine titrersin.” -Doris Lessing

“Yaşam yaşamı doğurur, enerji enerjiyi yaratır. İnsan kendini harcayarak zenginleşir.” -Sarah Bernhardt

352 s.

İstanbul 2020

 

https://tele1kitap.com/urun/gunluk-ritueller-2/

 

 

 

Aditya Adhikari

SİLAH VE SEÇİM SANDIĞI

Nepal’deki Maoist Devrimin Öyküsü

Çeviren: Cemre Şenesen

Yordam Kitap

Hindistan ile Çin’den başka sınır komşusu bulunmayan kara ülkesi Nepal, 1996 ile 2006 yılları arasında, Maoistlerin önderlik ettiği bir silahlı mücadeleye sahne olmuştu. Başarıya ulaşarak krallık rejiminin son bulmasını sağlayan bu mücadelenin ardından, aynı Maoistler, seçimler yoluyla ülke yönetiminde söz sahibi olmaya başlamıştı.

“Kırlardan şehirleri kuşatma” stratejisiyle yürütülen “halk savaşı” hangi aşamalardan geçmişti? Maoistler, ülkedeki farklı güçler arasındaki çelişkilerden nasıl yararlanmıştı? Halk Kurtuluş Ordusu’na kimler hangi nedenlerle katılmış, bu orduyu kimler hangi nedenlerle desteklemişti? Başlangıçtaki hedefleri devlet üzerinde mutlak denetim kurmak olan Maoistler, krallık rejiminin son bulmasının ardından çok partili rejimin bir bileşeni olmayı neden kabul etmişti? Maoist parti tarafından kurulan hükümetler, bu partinin toplumsal dönüşüm programını ne ölçüde hayata geçirebilmiş ve ne tür engellerle karşılaşmıştı?

Aditya Adhikari, bu kitabında, öncelikli olarak, Marksistlerin “öznel etmen” dedikleri şeyle ilgileniyor: “İsyana katılan Maoistlerin kişisel yolculukları, inançları ve hedefleri, ormanlardaki, köylerdeki, hapishane hücrelerindeki deneyimleri, birbirleriyle ve yerel topluluklarla ilişkileri, tek tek Maoist önderler arasındaki gerginlikler, bu önderlerin çelişen hedefleri ve stratejileri…”
Kitabın kaynakları arasında, ideolojik ve stratejik belgelerin, demeçlerin, önderlerin yayımladığı genelgelerin, Maoist komutanların çizdiği savaş planlarının ve savaşa katılanların iç dünyalarını ortaya koyan anı kitaplarının, romanların, günlüklerin ve mektupların yanı sıra, parti hiyerarşisinin farklı düzeylerindeki militanlarla yapılan görüşmeler ve Maoist hareketin farklı yanlarını inceleyen geniş akademik yazın ve gazetecilik yazını da yer alıyor.

368 s.

İstanbul 2020

 

https://tele1kitap.com/urun/silah-ve-secim-sandigi/

 

 

Murat Müfettişoğlu

HAKİKAT MASAL DEĞİLDİR

Tekin Yayınevi

“Gilles Deleuze, ‘Hakikat, onu yeniden üretme arzumuzla ilişkilidir’ diyerek hakikatin yeniden üretilebilen boyutuna ve yenilenmesi gerekliliğine dikkat çeker. Ursula K. Le Guin zor zamanların geleceğinden dem vururken,’Özgürlüğü anımsayabilecek yazarlara ihtiyaç duyacağız. Şairlere, hayalperestlere; daha büyük bir hakikatin gerçekçilerine’ der. Thomas Bernhard iki tavra da yakın durarak meseleyi bağlar: Daima ‘ama’ diyecek birileri olmalıdır. Oysa hep her şeyi belirleyen birileri oluyor. ‘Hakikat’ aslında sadece bir ‘ama’ ekleyip cümleyi tamamlamaktır.”

“Müesses nizam” da denilen kurulu düzen standart kapitalizmin bir parçası iken, ülkede ve hatta dünyada standart kalmadığından vahşi kapitalizmin etkileri gün geçtikçe daha çok hissediliyor. Murat Müfettişoğlu, bütün bu zorlu koşullar altında yaşamakta olduğumuz zamanın içinden geçerken bildiğimiz ya da bildiğimizi düşündüğümüz entelektüel, ahlaki ve politik kavramları felsefenin mihenk taşına vurarak Hakikat Masal Değildir ile tartışmaya açıyor. Politik felsefenin hayatla bağlarını kuruyor, felsefenin hayatın ne kadar içinde olduğunu kavramamızı sağlıyor.

304 s.

İstanbul 2020

 

https://tele1kitap.com/urun/hakikat-masal-degildir/

 

 

 

Oğuz Arıcı

KURMACANIN İNŞASI

Oyun yazarlığına Giriş

Habitus Kitap

“Doğuştan yetenek” diye bir şey var mı? Oyun yazarlığı için doğuştan yetenekli mi olmak gerekir? Yoksa herkes eğitim yoluyla oyun yazarı olabilir mi? Yaratıcılığın, hayal gücünün, yazma becerisinin doğuştan gelen bir yetenek olduğunu düşünüyor olabilirsiniz. Fakat kimse doğduğunda herhangi bir sanat yeteneğiyle doğmuyor. Kendindeki yeteneği zamanla fark ediyor, üzerine gidiyor, fazlasıyla çalışarak, yeteneğinin bir esere dönüşmesi için zaman ve emek harcıyor.

Doğuştan gelen yetenek -eğer varsa- tek başına yeterli de değildir zaten. Söz konusu alanda bilgi birikimi, teknik eğitim ve gerekli çaba gösterilmezse tesadüfler dışında ortaya iyi bir eser koymak pek mümkün değildir. Eğer bir konuda yeteri kadar istek duyuyorsanız ve isteğinizi elde etmek için sabırla ve haz alarak çalışıyorsanız “yeteneğiniz” var demektir. Kurmacanın İnşası, oyun yazarlığı için bu yeteneğinizi keşfetmeye, pratiğe dökmeye dönük ipuçları taşıyan sistematik bir yazma ve okuma yöntemidir.

344 s.

İstanbul 2020

 

https://tele1kitap.com/urun/kurmacanin-insasi/