Gazeteci Yavuz Selim Demirağ, MHP lideri Devlet Bahçeli'nin, son açıklamasını TELE1'e değerlendirdi. Demirağ, "Görüşme, MHP içinde panik oluşturdu. Panikteler. Bahçeli 'bizi göz ardı etmeyin, beni ve arkadaşlarımı bu işe bulaştırmayın, koruyun' demek istiyor" dedi.
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan-Ayşe Ateş görüşmesi sonrasında yaptığı açıklamalar siyasetin gündemine oturdu.
"AK Parti ile CHP arasında geniş tabanlı bir ittifakın vücuda gelmesi MHP’nin samimi temennisidir" diyen Bahçeli, "AK Parti, içindeki gayri memnun kesimin devamlı suyu bulandırmasını da dikkate alarak CHP ile arasında geniş tabanlı bir ittifakın vücuda gelmesi MHP'nin samimi dileğidir" açıklamasını yaptı.
Bahçeli, Sinan Ateş'in suikastı davasıyla ile ilgili ise "MHP, 1 Temmuz'daki duruşmada mutlaka hazır bulunacak, karanlık oyunlarla Türk yargısının huzurunda hesaplaşacaktır" diye konuştu.
Bahçeli, iktidara ve Erdoğan'a yönelik eleştirilerine rağmen sözlerini "Şartlar ne olursa olsun Erdoğan'ın yanındayız" diye noktaladı.
DEMİRAĞ: BAHÇELİ "BİZİ GÖZ ARDI ETMEYİN" DİYOR
Gazeteci Yavuz Selim Demirağ, MHP lideri Devlet Bahçeli'nin Cumhur İttifakı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik açıklamasını tele1.com.tr'ye değerlendirdi.
Ankara'da suikast sonucu öldürülen Sinan Ateş'in eşi Ayşe Ateş'in Erdoğan ile görüşmesine dikkat çeken Demirağ, "Erdoğan-Ayşe Ateş görüşmesi, MHP içinde panik oluşturdu. Panikteler, "Tarzan zorda". Erdoğan'ın Ateş ailesi ile görüşeceğini beklemiyordu" dedi.
Siyasette normalleşme ile ilgili de konuşan Demirağ; Bahçeli'nin Erdoğan'a aynı zamanda "Meclis'te dengeyi biz sağlıyoruz. Bizi göz ardı edemezsiniz" mesajı vermek istediği değerlendirmesini yaptı.
Demirağ, şunları söyledi:
"BAHÇELİ KÖŞEYE SIKIŞTI"
-Devlet Bahçeli, Sinan Ateş cinayetiyle ilgili köşeye sıkıştı. Kendisine yakın birkaç ismi de teslim etmek istemiyor. Bunu ima ederek, "Cumhur İttifakı'na hala destek veriyoruz, vereceğiz. Ama bizi göz ardı etmeyin, beni ve arkadaşlarımı bu işe bulaştırmayın, koruyun" demek istiyor.
"AKP'YE 'BİZ OLMASAK SİZ DE YOKSUNUZ' MESAJI GÖNDERDİ"
-AKP içinde "kan kaybediyoruz" diyen kitleye de "Biz olmasak siz de yoksunuz" anlamında bir mesaj gönderiyor. "CHP ile yumuşama ve normalleşme içinde devam etsinler ama unutmasınlar ki Meclis'te dengeyi biz sağlıyoruz. Bizi göz ardı edemezsiniz" diyor. Bahçeli zaman zaman hesaplar yapar, çeşitli konuşmalar yapar. Ama köşeye sıkışmış durumda. Bence Devlet Bahçeli, burada Sayın Erdoğan'a "Beni unutma. Beni ve arkadaşlarımı da Sinan Ateş cinayetinden uzak tut" mesajını vermek istiyor.
-Zaten hukuk vesayet altında. Mahkemeler vesayet altında. "Siz bu mahkemelere talimat verin, benim arkadaşlarımı bu işten uzak tutun. Benim çıkardığım anlam bu anlam.
"AYŞE ATEŞ, ERDOĞAN'I GÖRÜŞMEYE MECBUR BIRAKTI"
-Ayşe Hanım, Bahçeli'ye rağmen Cumhurbaşkanı'nı kendisiyle görüşmeye mecbur etti. Bu güzel bir gelişme. Erdoğan, seçim sonuçlarını takip ederken, bazı iller de Sinan Ateş cinayetinin etkisini gördü. Ve artık sessiz kalamadı. Daha önce kulağının üzerine yatıyordu. Ama kamuoyunun baskısı ve ailenin haklı direnişi karşısında sessiz kalamazdı. Nitekim görüşmek zorunda kaldı.
"ENİNDE SONUNDA ORTAYA ÇIKACAK"
-Adalet Bakanı da "Ne gerekiyorsa onu yapacağız" dedi. Ama biliyoruz ki "Yapacağız" denir ama yapıyormuş gibi yapabilirler. Yargının işine karışmıyormuş gibi yapıp, bugüne kadar yaptıkları gibi yapabilirler. Ama bunu yapamayacaklar. Eninde sonunda ortaya çıkacak.
"MHP'DE PANİK OLUŞTU"
-Erdoğan-Ayşe Ateş görüşmesi, MHP içinde panik oluşturdu. Panikteler, "Tarzan zorda". Erdoğan'ın Ateş ailesi ile görüşeceğini beklemiyordu. Kaldı ki Ateş ailesi cinayetten sonra da Cumhurbaşkanı'na seslenen açıklama yaptı. Yıldönümünde devlete güveniyoruz. Erdoğan'ın müdahil olması çağrılarında bulunulmuştu. Ama artık mızrak çuvala sığmıyor. Erdoğan mecburen kabullendi. Toplumda biriken bu öfkeyi de konsolide etmeye çalışıyor. Ama MHP zor durumda, Bahçeli panikte.
-MHP yöneticileri, çeşitli televizyon kanallarını, yorumcuların isimlerini hedef gösterir gibi vererek "Bunlar bize çamur atıyor" gibi bir psikolojik yansıtma yaptı. Bunu da hatırlatmak lazım.