Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, görevinden el çektirilen eski Belediye Başkanı Melih Gökçek hakkında suç duyurusunda bulunmuştu. Sözcü gazetesinden  Saygı Öztürk'ün haberine göre mahkeme 'sanığın derhal beraatine' kararını verdiğini duyurdu.

Karar sonrası Mansur Yavaş'ın avukatları davayı İstinaf Mahkemesi'ne taşıdığını aktaran Öztürk, İstinaf Mahkemesi'nin beraat kararını bozduğunu söyledi.

Melih Gökçek'i jelibon kesmedi! Bu kez İmamoğlu paylaşımı yalanlandı Melih Gökçek'i jelibon kesmedi! Bu kez İmamoğlu paylaşımı yalanlandı

Saygı Öztürk'ün yazının ilgili bölümü şu şekilde:

CHP seçmeni CHP’yi oyladı! ORC anketinde çarpıcı sonuçlar CHP seçmeni CHP’yi oyladı! ORC anketinde çarpıcı sonuçlar

Melih Gökçek, 1994-2017 tarihleri arasında Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı olarak görev yaptı. Seçim dönemi beklenmeden Cumhurbaşkanının isteği üzerine görevinden istifa etti ve bu göreve Sincan Belediye Başkanı Mustafa Tuna getirildi. Tuna, Gökçek dönemindeki birçok uygulamaya son vermişti, aldığı kararların bazılarına Gökçek tepki göstermişti.

Gökçek, 2019’da Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na seçilen Mansur Yavaş’ı da her fırsatta televizyonlarda eleştiriyor, sosyal medyada aleyhte paylaşımlarda bulunuyordu. CNN TÜRK Televizyonunda Ahmet Hakan’ın sunduğu “Tarafsız Bölge” programında da eleştirilerini sürdürdü.

Mansur Yavaş döneminde, belediyeye ait 15 şirketin tamamının battığını, Yavaş’ın “Rezil rüsva” olduğunu, basın-yayın bütçesine doğrudan temin yoluyla alımlar yapıldığını, pandemi dönemindeki yapılan yardımların abartıldığını, sorularına cevap vermediğini öne sürdü. Gökçek, Yavaş için “Çapsız”, “Zekası yok”, “Kabiliyetsiz”, “Beceriksiz”, “Vizyonsuz” ve benzeri sözcükler kullandı.

HAKİMDEN HIZLI KARAR

Mansur Yavaş’ın avukatı Hilmi Güllü, müvekkiline yayında hakaret edildiği iddiasıyla suç duyurusunda bulundu. Şikayet üzerine Ankara Cumhuriyet Savcılığı 6 Ekim 2023’de Mansur Yavaş’a hakaret edildiği gerekçesiyle iddianame hazırladı. Açılan kamu davası Ankara 26. Asliye Ceza Mahkemesinde ele alındı.

Normal koşullarda, bir kişi hakkında Ceza Davası açıldığında, mahkeme tarafından taraflara “Tensip Zaptı” denilen belge gönderilir. Belgede tarafların savunmalarını yapmaları, kanıtları sunmaları ve belirtilen duruşma gününde mahkemede bulunmaları bildirilir.

6 Ekim tarihli iddianame, 26. Asliye Ceza Mahkemesine gönderildi ve mahkeme 16 Ekim’de kararını verdi. Taraflar dinlenmeden düzenlenen tensip zaptıyla “Sanığın atılı suçtan derhal beraatine” hükmetti. Hakim kararında bunun gerekçesini şöyle yazdı:

“Yargıtay’ın içtihatlarında da belirtildiği gibi ‘Kişilerin Lekelenmeme Hakkı’ ilkesi, Türk ceza hukukunda da benimsenmiştir. CMK’nın 223/9’uncu maddesinde derhal beraat kararı verilebilecek hallere atıfta bulunulmaktadır. Ceza muhakemesi sistemimizde ‘Derhal’ kavramının, o ana kadar toplanılmış deliller ile yetinilip başkaca bir tahkik ve tetkik yapmadan karar verilmesini ifade eder. İsnat olunan eylemin atılı suçu oluşturmaması veya müsnet fiilin suç olmaktan çıkarılması gibi başkaca bir araştırmayı gerek olmayan hallerde derhal beraat kararı verilmesi gerekir.”


BOZMA GEREKÇESİ

Mahkemenin tensiple “Derhal beraat” kararını, Mansur Yavaş’ın avukatı İstinaf’a taşıdı. Dosya Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesine gönderildi. Mahkeme, duruşma açılıp taraflar çağırılarak delillerin değerlendirilmesi ve buna göre hüküm kurulması gerekirken, ilk derece mahkemenin “Tensip kararıyla”, “Sanığın derhal beraatine karar verilmesini hem kanun hem de Yargıtay kararlarına göre mutlak bozma nedeni” olarak değerlendirdi. Böylece “Beraat” hükmü” bozuldu. Yeniden bir karar verilmesi için dosyayı ilk derece mahkemesine gönderdi.

Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesi, 9 Eylül 2024 tarihli ilk derece mahkemenin verdiği tensiple “Derhal beraat” kararını, bozma gerekçesini şöyle açıkladı:

“Mahkeme tarafından vicdani kanaatin oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre maddi ve hukuki yönden yapılan incelemede; sanık hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 06 Ekim 2023 tarihli iddianamesi ile katılana yönelik hakaret suçunu işlediği iddia edilerek TCK 125/2-4 maddesi uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmıştır.

TARAFLAR ÇAĞRILMADAN

Yapılan yargılamada sanığın hakaret suçundan beraatine karar verilmiş ise de; Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 2021/24422 Esas,2021/3280 Karar ve benzer mahiyetteki kararları ile de belirtildiği üzere iddianame düzenlenmesi üzerine duruşma açılıp; taraflar çağrılarak, delillerin değerlendirilip tartışılması ve sonuca göre hüküm kurulması gerekir.

Tensip zaptı ile beraat kararı verilmesi, yargılama safahatına ilişkin usul hükümlerine aykırı davranılması mutlak bozma nedeni olarak kabul edilmektedir. Somut olayda iddianamenin kabulünü müteakiben taraflar çağrılarak, delillerin değerlendirilip tartışılması ve sonuca göre hüküm kurulması gerekirken, tensip zaptı ile beraat kararı verilmesiyle, yargılama safahatına ilişkin usul hükümlerine aykırı davranıldığı anlaşılmıştır. Mahkeme tarafından verilen hükmün yasa uyarınca ‘bozulmasına’ karar verilmiştir.”

Hakimin yeni kararının nasıl olacağını da bekleyip görelim...

Kaynak: Sözcü