Hrant Dink cinayetinde kamu görevlilerinin yargılandığı davada ara karar açıklandı. Mahkeme 7 sanığın tutukluluk hallerinin devamına karar verildi.

Yargıtay’ın bozma kararının ardından yeniden görülmeye başlanan ve kamu görevlilerinin yargılandığı Hrant Dink cinayeti davasında 7’si tutuklu 15 sanık beşinci kez hakim karşısına çıktı.

Duruşmada Dink Ailesi avukatları savcılık mütalaasına karşı mütalaalarını sundu. Agos’ta yer alan habere göre kapsamlı bir dilekçe sunan Dink Ailesi avukatlarından Hülya Deveci, soruşturma safhasındaki eksiklere dikkat çekti, cinayete giden yolun gereğince soruşturulmadığını, Dink için İstanbul’da koruma önlemlerinin alınmadığını vurguladı.

Deveci mütalaasının sonunda “Celalettin Cerrah, Ahmet İlhan Güler, Reşat Altay, Engin Dinç, Ercan Demir, Muhittin Zenit, Sabri Uzun ile Hacı Ömer Ünalır haklarında Mahkemeniz tarafından TCK’nın 309. maddesinden suç duyurusunda bulunulmasına, Volkan Şahin’in de TCK’nın 83. maddesinden cezalandırılmasına karar verilmesini talep ederiz” dedi.

Dilekçede “Metin Yıldız, Hüseyin Yılmaz, Ergün Yorulmaz, Ünsal Gürel, Cevat Eser hakkında aynı maddeden verilen beraat kararı ‘yasal olarak’ kesinleştiği için her ne kadar talepte bulunulmasa da aynı suç kapsamında sorumlu oldukları düşünülmektedir” dendi.

Duruşma daha sonra sanıkların savunmalarıyla devam etti.

Dönemin Trabzon Jandarma İstihbarat Şubesi görevlisi Veysal Şahin kamu görevlilerini yargılandığı davanın iddianamesinde Jandarma Haber Elemanı Coşkun İğici’nin, Yasin Hayal’in Hrant Dink’i öldürmek için silah ve para aradığı bilgisini ilettiği isimler arasında geçiyordu.

Savcı ‘Dava düşsün’ dedi Hrant Dink’in katili Samast duruşmadan tespih sallayarak çıktı

‘CİNAYETİ ENGELLEYEMEDİLER, CEREMESİNİ BEN ÇEKİYORUM’

Şahin savunmasında şunları söyledi: “Trabzon jandarmasında uzman çavuştum yetkim sınırlı. Biz aldığımız bilgiyi üstümüze anlattık. Yetki ve sorumluluk sahibi amirlerim görevini yerine getirmedi. Emniyetin zaten haberi varmış. Cinayeti engellemediler. Ceremesini ben çekiyorum. Allah onların belalarını versin, bu hain darbe girişiminden dolayı burada olduğumu düşünüyorum. Ben aldığım bilgiyi vakit geçirmeden üstlerime bildirdim. Keşke hiç öğrenmeseydim diyorum. Gerçekler ters yüz edildi bu davada. İstanbul jandarmasını tanımıyorum. İstanbul’a görevli giden jandarma ekibiyle ilgim yok. Kimseyle müşterek hareket etmedim. Cinayet sonrası düzenlenen sahte haber raporlarını yapanlar belli. Altında amirlerimin imzası var. Bizim 6 ay önce aldığımız ve ilettiğimiz bilgileri sanki cinayetten bir gün sonra öğrenilmiş gibi gösterdiler. Komutanlarımız Albay Ali Öz ve Yüzbaşı Metin Yıldız’ın baskısıyla ve talimatıyla müfettişlere ben de diğer arkadaşlar gibi yalan ifade verdim. Ben 2008’den beri anlattım bunları. Benim cinayeti engellemeye imkanım yoktu. Savcının işlediğimi söylediği suçları okuyunca şaşırdım. Daha önceki dava süreci göz ardı edilmiş. Ben ceza alınca eğer bu cinayet aydınlanacaksa vereceğiniz cezaya razıyım. 25 yıl hapis cezası verildi bana. Benim Ali Öz ile bir diyalogum yok. Okan Şimşek ve Gazi Günay ile birlikte göreve çıkardık. İstanbul’da keşif faaliyetine katılmadım. Ogün Samast’ı hiç tanımam. Metin Yıldız beraat etti. Oysa biz onun emri altındaydı. Trabzon jandarması istihbarat toplantısında aldığımız ve üstümüze ilettiğimiz istihbari bilgi dile getirilmiştir. Benim toplantıya katılma yetkim yoktu. Başka yapabileceğim yoktu. Anayasal düzeni ortadan kaldırmayla ilgim yok. Hayatımı kararttılar.”

Dünkü duruşmada da Gazi Günay ve Onur Karakaya da beraatlerini talep etmişti.

‘İSTİHBARATI CİNAYETTEN BİR GÜN SONRA ALINMIŞ GİBİ RAPOR YAZDIRAN ŞUBE MÜDÜRÜM BERAAT ETTİ’

Şahin’in ardından Trabzon jandarmasından Okan Şimşek’in savunma yaptı. Şimşek ise şöyle ifade verdi: “Yüzbaşı Metin Yıldız benim kendisine verdiğim Yasin Hayal tarafından Hrant Dink’in öldürüleceği bilgisini asayiş toplantısında aktardı. Komutan Albay Ali Öz bunu sonra görüşürüz diye konuyu kapattı.” Cinayet hazırlığı ile ilgili Temmuz 2006’da aldığımız tüm bilgiyi şube müdürümüz Metin Yıldız’a ve istihbarat şube müdürü Hüseyin Yılmaz’a aktardık. Konuyla ilgili tedbir almak üstlerimizin göreviydi. Daha sonra Metin Yıldız’a konuyu hatırlatıp ne yapılacağını 2 kez sordum. Bu konuda toplantı yapılacak size talimat gelecek dedi komutanım. Böyle bir toplantı hiç yapılmadı. Cinayetin önlenmesine ilişkin sorumluluk benim değil. Hiçbir şey yapmayan ve aldığımız istihbaratı cinayetten 1 gün sonra alınmış gibi rapor yazdıran şube müdürüm Metin Yıldız bu davadan beraat etti. Hrant Dink’in evine ve işyerine keşif amacıyla biz gitmedik. Coşkun İğci zaten Hrant Dink’in ev ve işyeri krokileri ile fotoğraflarının Yasin Hayal’de mevcut olduğunu ve kendisine gösterdiğini bize söylemişti.”

Okan Şimşek’in avukatı ise “Hrant Dink’in öldürüleceğinden neredeyse herkesin önceden zaten haberi var. Evraklarda var. MİT’in Genelkurmay’ın haberi var. Evi, işyeri adresi internette vardı. Trabzon’dan keşfe gitmeye ne gerek var? Bu iddia tamamen asılsız” dedi.

‘METİN YILDIZ BERAAT ETTİ, BANA CEZA VERİLDİ’

Ev hapsinde olan Dönemin Trabzon Jandarma Komutanı Ali Öz ise ifadesinde şunları söyledi: “Şifahi olarak bana aktarıldığı iddia edilen cinayete hazırlık bilgisi bir rapora yazılmamış. Önemliyse derhal kayda geçirilip bana iletilmesi gerekirdi. Şube müdürünün yapması gerekirdi. Coşkun İğci kayıtlı haber elemanımız değil. Görüşen arkadaşlar o gün iki satır yazsalardı hiç bu işe muhatap olmayacaklardı. Alınan ham bilgi istihbarat haline getirilmemiş. Şube müdürü yüzbaşı Metin Yıldız komutana söyledim sonra ‘özel görüşürüz dedi’ diyor. Sonra da odada konuşmuşuz… Bilgi notu verdim diyor şube müdürü. Böyle bir giriş olsa komutanlığa kadar kaydı gider ve müfettişler bize sorardı bunu. Bir kayıt ve belge yok. Benim bölgede geniş sorumluluğum vardı. Onların yapacağı işi ben mi yapacaktım yani? ‘Araştırmaya devam edin’ demişim. Bana gelen sonra bir bilgi yok. Hiçbir adım atılmamış ve kayıt tutulmamış. Bu işleri yapmak için uzman görevlilerden oluşan şubelerimiz var. Bir cümlelik bilgiyle olmaz… Cinayetten sonra haber kayıt formu yazılması için emir vermedim. Ben görmedim ve imzalamadım. Burada silah ve para var. Bunlar ilk bilgide yoktu. Sonradan belki elde ettiler. Müfettiş gelir diye belge düzenlemek zorunda kalmışlardır. Cinayetten sonra müfettişler Trabzon’a geldi ve inceleme yaptı. Hakkımda soruşturma izni verilmedi. Sorumluluk yüklenmedi bana. Sorumlu olan Metin yıldız beraat etti, bana ceza verildi… Trabzon Emniyeti, Hrant Dink ile ilgili bize hiç bir bilgi paylaşmadı.”

ARA KARAR 

Mahkeme savunmaların ardından ara kararını açıkladı ve tutuklu 7 sanığın tutukluluk hallerinin devamına karar verdi. Mahkeme, annesinin hastalığı nedeniyle izin talep eden ev hapsindeki Ali Öz’e üç gün izin verdi. Tutuklu sanıklar Yavuz Karakaya ve Muharrem Demirkale’nin esas hakkındaki savunmalarının gelecek celse alınmasına karar verildi. Duruşma 11 Ekim saat 10:00’a erteledi.

MÜTALAA AÇIKLANMIŞTI

Davada savcı mütalaasını açıklamıştı. Mütalaada, sanıklar Veysal Şahin, Osman Gülbel, Onur Karakaya, Okan Şimşek, Mehmet Ayhan, Hasan Durmuşoğlu, Gazi Günay, Ali Öz hakkında “tasarlayarak kasten öldürme” ve “Anayasa’yı ihlal” suçlarından ikişer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis talep edildi. Sanık Bekir Yokuş hakkında, “tasarlayarak kasten öldürmeye yardım” ve “Anayasa’yı ihlal” suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ve 22,5 yıldan 30 yıla kadar hapis talep edilmişti.

Yavuz Karakaya hakkında “tasarlayarak kasten öldürmeye yardım” suçundan 22,5 yıldan 30 yıla kadar hapis talep edilmişti. Sanıklar, Volkan Şahin, Şükrü Yıldız, Mehmet Ali Özkılınç hakkında ise mahkumiyetine yeterli kesin ve inandırıcı delil elde edilemediğinden beraat istenmişti. Sanık Muharrem Demirkale hakkında ise, “tasarlayarak kasten öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet istenmişti.

DAVA HAKKINDA

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink 19 Ocak 2007’de İstanbul-Şişli’deki gazete binasının önünde Ogün Samast isimli tetikçi tarafından vurularak öldürüldü.

24 Ocak 2007’de tutuklanan Ogün Samast, suç işlediği sırada 18 yaşının altında olduğu için çocuk mahkemesinde yargılandı ve cezasına üçte bir oranında indirim uygulanarak 21 yıl 6 aya düşürüldü. Samast, Bolu F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’ndan şartlı tahliye kapsamında 15 Kasım 2023’te tahliye edildi.

Nisan 2016’da sorumluluğu bulunan kamu görevlilerinin yargılanmasına başlandı. 26 Mart 2021’de mahkemenin kararının açıklamasının ardından Yargıtay’a giden dosyada, Yargıtay 3. Ceza Dairesi, 62 sanık yönünden temyiz incelemesi yaptığı dosyaya ilişkin kararını 21 Haziran 2023’te açıklamıştı.

Daire bazı sanıklar için beraat kararını onarken, 15 sanık hakkında bozma kararı vermişti. Bozma kararının ardından cinayet döneminde Trabzon Jandarma Alay Komutanı olan Albay Ali Öz, dönemin Trabzon İstihbarat Şube Müdürü Faruk Sarı, dönemin Trabzon Jandarma İstihbarat Şubesi görevlileri Gazi Günay, Okan Şimşek, Volkan Şahin ve Veysal Şahin, dönemin Trabzon İstihbarat Şube’de R bürosunda sorumlu amir ve Şube Müdür Yardımcısı olan Hasan Durmuşoğlu, dönemin Trabzon Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şubesi görevlisi Mehmet Ayhan ve Onur Karakaya, cinayet döneminde İstanbul Jandarma İstihbarat Şube Müdürlüğünde görevli Astsubay Yavuz Karakaya, Bekir Yokuş ve Muharrem Demirkale, dönemin İstihbarat Daire Başkanlığı C Şube Müdür Yardımcılarından Osman Gülbel, Eski Mülkiye Başmüfettişleri Mehmet Ali Özkılınç ve Şükrü Yıldız’ın yargılaması yeniden başladı.