Yargıtay üyesi Gergerlioğlu kararına şerh düştü

Yayın tarihi: 20 Şubat 2021 Cumartesi 1:50 am - Güncelleme: 20 Şubat 2021 Cumartesi 1:50 am

Bir Yargıtay üyesi HDP milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu’na verilen 2 yıl 6 aylık hapis cezasının oy çokluğuyla onanmasına şerh düştü.

HDP milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu’na verilen hapis cezası Yargıtay tarafından onandı. Oy çokluğuyla alınan onama kararına şerh düşen Yargıtay üyesi, Gergerlioğlu hakkındaki yargılamanın milletvekili seçilmesinin ardından durdurulması gerektiğine işaret etti. Karşı oy yazısına göre kararda suç kapsamı da yanlış. Gergerlioğlu’nun Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru yapması bekleniyor.

Hapis cezası onanan Gergerlioğlu: Milletinvekilliği uyduruk siyasi kararlarla düşmez

Gazete Duvar’dan Serkan Alan’ın haberine göre, HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu hakkında “Terör örgütü propagandası yapma” suçlamasıyla verilen 2 yıl 3 ay hapis cezası Yargıtay tarafından onandı. Yargıtay 16’ncı Ceza Dairesi’nin oy çokluğuyla aldığı 21 sayfalık onama kararının 16 sayfasını karara itiraz eden üyenin karşı oy yazısı oluşturdu.

Kocaeli 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen ve Yargıtay tarafından onanan cezaya ilişkin Gergerlioğlu’nun yalnızca 20 Ağustos 2016 tarihinde T24 haber sitesinin haberini paylaştığını belirten üye şerhinde yargılama sürecinde esas ve usul yönünden yasalara aykırı hareket edildiğini kaydetti.

Yargıtay üyesi, milletvekili seçilmesinin ardından Gergerlioğlu hakkında yargılamanın durması gerektiğini, yargılamaya devam edip hüküm oluşturmanın usul ve yasalara aykırı olduğunu belirtti. Yargıtay üyesinin bir diğer itirazı ise Gergerlioğlu hakkında hüküm verilecekse bile bunun Terörle Mücadele Kanunu (TMK) 7/2’den değil, TMK 6/2’den olabileceği bu nedenle de istinafın kararının Yargıtay tarafından bozulması gerektiğini ifade etti.

‘DURDURMA KARARI VERİLMELİYDİ’

Karşı oy yazısında, Gergerlioğlu’nun 24 Haziran 2018 tarihindeki seçimlerde 27’nci dönem milletvekili seçildiğini, istinat edilen suçun dokunulmazlığı düzenleyen Anayasa’nın 83/2’nci maddesinde belirtilen istisnai hallerden olmadığını, Gergerlioğlu’nun milletvekili seçildiği an itibariyle yasama dokunulmazlığını elde ettiğini ve bu nedenle soruşturma ve kovuşturma yapılması şartının ortadan kalktığı belirtildi.

Şerhte, “T.C. Anayasası’nın 83/2 ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 223/8. maddeleri uyarınca yargılamanın durmasına karar vermesi gerekirken; Bölge Adliye Mahkemesi tarafından istinaf talebinin reddedilmesine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır” ifadelerine yer verildi.

Şerhe göre Gergerlioğlu milletvekili seçildiği an itibariyle yasama dokunulmazlığını kazandığı için kamu davasının durmasına karar verilmesi “zorunlu” bir işlemdi.

‘HÜKÜM VERİLECEKSE TMK 7/2’DEN DEĞİL TMK 6/2’DEN VERİLMELİYDİ’

Karşı oy yazısında Gergerlioğlu hakkında verilen cezaya konu olan sosyal medya paylaşımının T24 adlı haber sitesinin haberi olduğu, “KCK: AKP çözüm politikası geliştirirse Kürt sorunu bir ayda çözülür” başlıklı habere ilişkin T24 sitesi hakkında herhangi bir soruşturma ve erişim yasağı getirildiğine yönelik dosyada bir bilgi ve belge bulunmadığı, Gergerlioğlu’nun habere ek olarak “PKK: devlet adım atarsa barış bir ayda gelir” şeklinde ibare yazdığı tespitine yer verildi.

Bu noktada usul yönünden yapılan hataya ilişkin ise şunlar kaydedildi:

“Mahkeme esas itibariyle PKK terör örgütünün çözüm süreciyle ilgili olarak yayınladığı bir bildirinin sanığın kendi internet sitesinde yayınlamasından sorumlu tutmuştur. Zaten bu nedenle de cezada artırım yapmıştır. Kabule göre, sanığın eylemi TMK 7/2 değil, TMK 6/2 maddesinde düzenlenen ‘Terör örgütlerinin; cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru gösteren veya öven ya da bu yöntemlere başvurmayı teşvik eden bildiri veya açıklamalarını basanlar veya yayınlayanlar…’ şeklinde düzenlenen suç kapsamında kaldığı, mahkemenin kabulüne göre sanığın TMK 7/2 değil, daha özel nitelikte düzenleme olan TMK 6/2. maddeye göre cezalandırılması gerekmektedir. Gerçekten de sanığın eylemi suç olarak kabul edildiği takdirde TMK 6/2 maddesi bu kapsamda değerlendirilmesi gerektiği görüşündeyiz.”