Yandaş Nagehan Alçı da AKP’den ‘umudunu’ kesti

Yayın tarihi: 15 Nisan 2020 Çarşamba 2:03 pm - Güncelleme: 15 Nisan 2020 Çarşamba 2:03 pm

AKP’ye yakınlığıyla bilinen Habertürk yazarı Nagehan Alçı, bugünkü köşesinde “Umutsuzluk” başlıklı bir yazı kaleme aldı.

Nagehan Alçı dün yayımlanan yazısında, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde görüşülen ve Resmi Gazete’de yayımlanan infaz düzenlemesi ile ilgili “tutuklu oranında azalma ve tutuksuz yargılamaların yaygınlaşmasının arzu edildiğine inanıyorum” derken Türkiye’de temel hak ve özgürlüklerin “çok derin ve katmanlı bir utanç vesilesi” olduğunu ifade etti.

 

İnfaz görüşmelerinde Meclis karıştı, küfürler havada uçuştu

ALÇI: “ZERRE” UMUDUM KALMADI

Nagehan Alçı, 13 Nisan’ın doğum günü olduğunu, 30’lu yaşlarında Türkiye’nin özgürlükçü ve demokratik bir hukuk devleti olabileceği ve orta gelir tuzağını aşarak kişi başı 25 bin dolar milli geliri yakalayabileceğine dair umudunun “zerre” kalmadığını belirtti.

Nagehan Alçı “Tam anlamıyla özgürlükçü ve demokratik bir hukuk devleti olabileceğimize ve orta gelir tuzağını aşabileceğimize inanmıyorum” derken orta ve uzun vadede AKP’nin iktidar olduğunu Türkiye’nin büyük bir sıçrama yapamayacağını ifade etti.

İşte Nagehan Alçı’nın yazısının ilgili o bölümü:

“Dün 13 Nisan yani doğum günümdü.

30’lu yaşlarımda Türkiye’nin özgürlükçü ve demokratik bir hukuk devleti olabileceği ve dolayısıyla orta gelir tuzağını aşarak kişi başı 25 bin dolar milli geliri yakalayabileceğine dair çok umutluydum.

Şimdi ise maalesef bir zerre umudum kalmadı.

Sadece kısa vade için de söylemiyorum. Orta ve uzun vadede de çok büyük bir sıçrama yapabileceğimizi sanmıyorum.

Tam anlamıyla özgürlükçü ve demokratik bir hukuk devleti olabileceğimize ve orta gelir tuzağını aşabileceğimize inanmıyorum.

Gençleri tabulara dokundu diye tutuklayan bir ülke orta gelir tuzağını da aşamaz.

Toplumun hiçbir kanadında kendisi için istediği özgürlüğü karşı taraf için de isteyen kuvvetli bir hürriyetçi damar yok. 83 milyon içinde böyle bir damar marjinal bile denmeyecek kadar küçük.

O yüzden barış ile huzuru ve kişi başı 10-11 bin dolar milli gelir seviyesini korusak da bu bir başarıdır diye düşünüyorum artık.

Öfkeyle ve tepkiyle değil uzun uzun düşünerek geldiğim nokta bu.

Umarım yanılıyorumdur…