Yanardağ’dan ufuk açan yeni yapıt: İslamofaşizm

Yayın tarihi: 24 Haziran 2023 Cumartesi 2:40 pm - Güncelleme: 24 Haziran 2023 Cumartesi 4:24 pm

Merdan Yanardağ… güçlü bir bilgi birikimi… bilimsel düşünce kavuşması. Sorunları çözümleyip bireşime giderken, diyalektik yöntemi uygulayan düşünür.

Düşünür Merdan Yanardağ’ın yeni yapıtı İslamo-Faşizm’le İlgili Ön Notlar (Merdan Yanardağ, İslamo-Faşizm, Kırmızı Kedi Yayınları, İstanbul, 2023).

Yanardağ, İslamo-Faşizm’le İslam’ı, Müslüman dindarla dinciyi ayırıyor. (age, sayfa; 12)

“Faşizm” diyor Yanardağ, “ve faşizme karşı mücadele İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra Türkiye’nin de içinde yer aldığı orta derecede gelişmiş kapitalist ülkeler kuşağında yakıcı bir sorun haline geldi.” (say. 13)

Bir uyarı, “Unutmayın ki toplumsal desteğimiz ne kadar büyük, oy oranımız ne kadar yüksek olursa olsun, demokrasi güçleri ve sol eğer tarihin çağırısına doğru yanıtları veremezse süreç tam tersine sonuçlara yol açabilir.” (say. 11)

Şimdi Cumhuriyet’ten Cengiz Karagöz’ün haberi, “Sandıktan sosyalistlere 1 milyon 130 bin oy çıktı.”

Oy dağılımı

TİP 939.340 Milletvekili 4

SOL PARTİ 77.911 Milletvekili sıfır.

TKP 63.329, Milletvekili sıfır

HKP 32.138 Milletvekili sıfır

TKH 18.035 Milletvekili sıfır (17 Mayıs 2023, Cumhuriyet)

Birleşip bir milyon oy alamadığınız için sevinmiyorsunuz olabilir.

Yanardağ’dan ikinci uyarı “Modern tarihte bu durumun bir dizi örneği vardır. Solun (sosyal demokratlar ve komünistlerin) çok güçlü olduğu Almanya’da Nazilerin sosyalistlerin yerel yönetimlerin büyük bölümüne ve parlamentoya hâkim olduğu İtalya’da ise faşistlerin iktidara geliş süreci, söz konusu örneklerin en dramatik olanlarıdır. Üstelik Gramsci gibi büyük bir Marksist lider ve teorisyenin bulunduğu İtalyan solunun başarısı çarpıcı örnektir. Evet, İtalya’da sol kolaylıkla kazanabileceği mücadeleyi vahim hataları nedeniyle kaybetmiştir. Bu yenilgi sadece İtalya’da değil bütün dünyada ağır ve yıkıcı sonuçlar yaratmıştır.” (say. 11)

“Irkçı/faşist milliyetçilikle buluşan bir siyasal İslamcılık olarak tarif ettiğimiz İslamo-Faşizme karşı verilecek kavga, tam bu nedenle, ideolojik-kültürel derinliği de bulunan ve siyasi kararlılık gerektiren bir yaklaşım olmalıdır.” (say. 11)

“İnsanlık faşizmle ikinci evrensel savaş öncesi Almanya’da tanıştı. Faşizmin özellikleri, niteliği önce sol çevrelerde tartışıldı. Kimi sosyalistler faşizmi, “… salt küçük burjuva ve lümpen proletarya hareketi olarak tanımladılar.” (say. 20)

Yanardağ, faşizm için şöyle diyor: “Dimitrov ve III Enternasyonal haklı olarak bu tanıma şiddetle itiraz etmiştir. / Hayır, faşizm ne sınıfların üstünde var olan bir güç, ne de küçük burjuvazinin ya da yozlaşmış proletaryanın iktidarıdır. Faşizm finans kapital (mali sermaye) iktidarının ta kendisidir.” (say. 20)

Kurucu milliyetçilik için Yanardağ şöyle diyor:

“Cumhuriyetin en önemli kurucu ilkelerinden biri olan ulus kurucu milliyetçilik –ki buna demokratik milliyetçilik diyebiliriz” (say. 65). Kurucu nitelikteki bu demokratik milliyetçilik.

1.Fransız ulusçuluğu

2.Anadolu ulusçuluğuyla Alman ulusçuluğuna yaklaşıyordu.

3.Böylece ekletik bir milliyetçilik oluştu. Türk milliyetçiliği sol yorumlara da sağ yorumlara da açıktı.

Şöyle diyor, Merdan Yanardağ, “Konjonktürel (iç-dış toplu durum) olarak milliyetçilik anlayışı, kimi zaman kültürel bir demokratik milliyetçilikten, soycu ve muhafazakâr bir Türkçülüğe savrulabiliyordu.” (say. 66)

Merdan Yanardağ, Türkiye’nin önünde üç yol olduğunu söylüyor, şöyle “İslamo-Faşizm, cumhuriyetçi restarosyan ve devrimci Cumhuriyet” (say. 142)

Kemalizmin aydınlanma devriminden sonra ne oldu da Türkiye bu konuma düştü. Bence Türkiye’de dönüm noktası ABD zırhlısının gelmesidir. Yıl 1946.

1946’dan sonrası için şöyle diyor Merdan Yanardağ:

“Sonuç olarak gericilik ile hesaplaşmasını tamamlayamayan ve devrimi yarım bırakan toplumların karşılaştığı sorunlarla mücadele ediyoruz. İhanete uğrayan bir devrimin yol açtığı tarihsel ve sosyolojik sorunlar adeta nefes alamaz hale getiriyor. Modern Türkiye, yolun sonuna gelmiş durumda, ya gericiliğe teslim olacak ya da yeniden tarihsel ilerleme kanalına dönecek; Türkiye yoluna böyle devam edemez.” (say. 163)

Merdan Yanardağ’ı düşünüyorum. Alevli tümcelerle sana unuttuğun ülkeni anımsatıyor. Yarım kalmaz… İhanete uğramış bir devrimin çocuğusun sen. Şimdi bir yol ağzındasın.

Merdan Yanardağ gerçekleri gösteriyor sana.

NOT: “İnsancıl dergisinin son saysından (Haziran 2023) alınmıştır”