Yanardağ: Bu milletin AKP’den öğreneceği bir din yok!

Yayın tarihi: 11 Ocak 2019 Cuma 8:09 pm - Güncelleme: 11 Ocak 2019 Cuma 8:20 pm

Tele 1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ ile Prof. Dr. Emre Kongar, ’18 Dakika’ programında bu akşam, son günlerde dolaşan sahte seçmen, hayalet seçmen iddiaları üzerinden 2019 Yerel Seçimleri’nin güvenliğini değerlendirdi. Yanardağ, seçim güvenliği konusunda muhalefeti uyardı, en son mecliste gündem olan bir evde 700’ün üzerinde seçmenin kayıtlı olmasının da hafife alınmaması gereken bir mesele olduğunu vurguladı.

Programın tamamı için TIKLAYINIZ

Yanardağ’ın açıklamalarından satır başları şöyle:

‘MESELE ISLAK İMZADAN İBARET DEĞİL’

Seçim güvenliği meselesi önem taşıyor. Ben hala daha muhalefet partilerinin bu işi ciddiyetiyle kavradıklarının kanaatinde değilim. Örneğin CHP yöneticileri diyorlar ki biz ıslak imzalı tutanakları aldık ve sonuçları değiştirecek çok bir şey de yoktu ortada. Bunu söylemek başka bir şey seçimlerde hile yapılıp yapılmadığı tespit etmek başka bir şey. Bugün HDP Milletvekili Meral Bektaş mecliste etkili bir konuşma yaptı biz de Tele 1 ekranlarından yorumsuz yayınladık. Şimdi öyle bir tablo var ki eve 727 seçmen nasıl yazılabilir? İstanbul’da da yine Adalar’da kullanılmayan bir binaya 500’ün üzerinde seçmen yazılmış. Şimdi bakın sandığa giren oylar çalınmış bu durumda ıslak imzalı tutanağı kaydetseniz nolur kaydetmeseniz ne olur?

‘PİYANGO BİLETLERİ BİLE ŞAİBELİ’

Ortada şöyle bir tablo var, artık insanların milli piyango çekilişlerinde bile inanmadığı, şaibe olduğunu düşünüldüğü bir ülke yaratıldı. AKP’nin, siyasal İslamcıların siyaset tarzı tüm bunlar. Günah değil onlar için hatta mübaht… Kutsal bir dava olarak gördükleri için sevap. Çünkü onlar zanlediyorlar ki kendileri iktidar olmadan önce bu ülke Hıristiyandı, Musevilerden oluşuyordu ya da Ateistti.

‘BU MİLLETİN AKP’DEN ÖĞRENECEĞİ BİR DİN YOK’

Yok böyle bir şey… Bu milletin AKP’den öğreneceği bir din yok! herkes özgürce neye inanacağını kendisi seçer, kendisi belirler. İnsanlar akıl yoluyla kendi tercihlerini yaparlar.
Şöyle bir ön yargı var. İdeolojik bir ön yargı bu ve topluma dayatılıyor. Burası kafirlerin memleketi ve onlar burayı yeniden fethedecekler. Dolayısıyla bu ülke onların ganimeti olduğu için de yağmalıyorlar.

‘DİNLE MEŞRULAŞTIRIYORLAR’
Yolsuzlukları da bu gerekçeyle yaptıklarını söylediler. Kasalardan çıkan paraların imam hatip parası olduğunu söylediler. Bunları cami avlularında sürekli tekrarlayarak meşrulaştırıyorlar.
Aynen bur da olduğu gibi bu sandık ve seçmen hırsızlığı onlar için bir sevap. Çünkü rejimi değiştirecekler. Yani kafirlerin ülkesini Müslümanların ülkesi yapacaklarını düşünüyorlar. O nedenle garip bir tabloyla karşı karşıyayız kendisinin Müslüman olduğunu söyleyenler ki siyasal İslamcıdır onlar. Hile, hırsızlık, sandık hırsızlığı, seçmen çalma hırsızlığı karşısında kendilerini Müslüman olarak görmedikleri, laik, cumhuriyetçi kesimler onları adalete iyiliğe doğruluğa hırsızlık yapmamaya ve dürüstlüğe davet ediyor…