Yalova’da İmamoğlu izdihamı! “Bu kalabalığı denizde görsem yüzerek gelirdim”

Yayın tarihi: 25 Nisan 2023 Salı 6:48 pm - Güncelleme: 25 Nisan 2023 Salı 9:28 pm

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Adayı Ekrem İmamoğlu, 14 Mayıs’ta gerçekleştirilecek seçim öncesinde millet buluşmalarına devam ediyor. Yalova’da büyük bir kalabalığa hitap eden İmamoğlu, “Ayağa kaldıracağız sizi. Çünkü biz devlet yönetmenin gerektirdiği ahlaka ve vicdana sahibiz. Kemal Kılıçdaroğlu’nun olduğu yerde yolsuzluk olmaz, usulsüzlük olmaz, haksızlık olmaz, adaletsizlik olmaz; hak, hukuk ve adalet olur.” dedi.

Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu ile Cumhurbaşkanı Yardımcısı Adayı ve Ankara Büyükşehir Belediyesi (ABB) Başkanı Mansur Yavaş Burdur’da yurttaşlara hitap ederken, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Adayı ve İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Millet Buluşmaları kapsamında Yalova’da yurttaşlarla bir araya geldi.

MİTİNG ALANI HINCAHINÇ DOLU

Vatandaşlar İmamoğlu’nu dinlemek için mitinge akın etti. Kürsüye çıktığında miting alanını hıncahınç dolu gören İmamoğlu, “Çok güzel bir karşılama bu. Çok güzel bir buluşma. Benim Yalovalı hemşehrilerim beni karşıladı ya dünyanın en mutlu insanı oldum şu anda. Gelirken denizin ortasında ben bu kalabılığı görseydim yüze yüze gelirdim” ifadelerini kullandı.

İmamoğlu’nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

“En ön kısımda durup da beni burada karşılayan hanımefendiler yürekten teşekkür ediyorum sizlere. Çok genç görüyorum burada, ne güzelsiniz gençler.

Bu cennet Yalova bize Atatürk’ün emanetidir. Burası Atatürk’ün sevgisiyle, ilgisiyle gelişip büyümüş, olağanüstü güzel bir şehirdir. Atatürk’ün tek bir ağacın tek bir dalına bile kıyamadığı bir şehirdir Yalova. Bir ağacın dalını kesmemek için koca bir köşkü yürüttüğü şehirdir Yalova. Yalova bizim gözbebeğimiz. Önceden Yalova denildiğinde akıllara turizm gelirdi. Her köşesi cennet gibi.

Ben 80’li yıllarda, belki biraz bilinmez, benim ailemin ilk adım attığı yer Yalova’ydı. Burada yaşadım ben. Bakın akrabalar komşular çıkmaya başladı. Benim babam 80’li yıllarda adımını Yalova Çiftlikköy’de adım attı.

Ama ne yazık ki bu cennet Yalova, bir süre sonra turizm yerine 99’dan sonra depremle anılmaya başlandı. Burada iki önemli acil görevimiz var. Yalova’nın tekrar ve çok değerli bir şekilde tanıtıldığı, dünyanın vitrinine konulduğu, İstanbul’la da paslaşan bir karakterle tekrar turizm şehri yapacağız. İkinci önemli konu İstanbul’la paralel. Beklenen depreme karşı çok güçlü ve hazır bir hale getireceğiz. Depreme dayanıklı bir Yalova olacak. İşte bu işleri biz yaparız. Çünkü nasıl yapılacağını çok iyi biliyoruz göreceksiniz.

“MİLLET İTTİFAKI’NIN BÜTÜN HAZIRLIKLARI TAMAM”

“Millet İttifakı’nın bütün hazırlıkları tamam. Biz bu projeleri 13. Cumhurbaşkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu liderliğinde yapacağız. Biz çok tecrübeli, iş bilen bir yönetimiz. Devleti de şehri de yönetmeyi iyi bilen, vatandaşını gönülden dinleyen bir yönetimiz. Gençlere saygı duyan, gençlerle göz göze gönül gönle konuşan bir yönetimiz.”

“86 MİLYON YURTTAŞIN TAMAMINA YERLİ VE MİLLİ DİYEN BİR ANLAYIŞA SAHİBİZ”

Aynen Yalova’da olduğu gibi, Kars’ta, Ardahan’da, Uşak’da olduğu gibi 86 milyon yurttaşının tamamına sevgi saygı besleyen, hepsine yerli ve milli diyen bir anlayışa sahibiz biz. Benim makam masamın arkasındaki tabloyu bilenler var aramızda. Orada vatandaşın, hafifçe yüzüne doğru eğilmiş, gözünün içine bakan bir Atatürk fotoğrafı görürsünüz. Size gönülden söylüyorum, bizim terbiyemiz bize ‘vatandaşın gözünün içine bakarak konuş, onu dinle, onu anla, sakın vatandaşına fırça atma, suratına asıp bakma’ diyor. İşte bu terbiyenin bendeki adı Mustafa Kemal Atatürk terbiyesi.

“BİR DEPREMDE DAHA İNSANLARIMI KAYBETMEK İSTEMİYORUM”

Bu ülkede deprem vergisi toplandı nereye harcandı belli değil. Her şeyin uçtuğu gittiği gibi bu da uçtu gitti. Ama biz bu şehirlerde hem kentsel dönüşümü amacına uygun olarak yapacağız. Hem de en doğru en hızlı vatandaş için en kolay şekliyle sağlamlaştıracağız. Yalnızca Marmara bölgesinde değil bütün Türkiye’nin depreme dayanıklı hale gelmesi için sonsuz mücadele vereceğiz. Bu ülkede herkes sağlam ve kaliteli yuvalarında yaşasın istiyoruz. Devlete güvenmenin huzuruyla uyansınlar istiyoruz. Bunu ancak Millet İttifakı yapabilir, birlikte yapabiliriz bunu. Ben canımız yansın istemiyorum. Bir depremde daha insanlarımı kaybetmek istemiyorum. Canımız çok yandı. 99 depreminde ders aldık diye düşündük. ‘Biz bu sorunu çözeceğiz’ diye ayağa kalkacağız sandık. 21 yıl bu ülkeyi yönetenler ne yazık ki bu büyük sorunu unuttular. Biz bunu unutmayacağız, unutturmayacağız. 11 ilde 14 milyona yakın insanımızın canı çok yandı. Ben oraya gittiğimde dedim ki, ‘kıymetli vatandaşlarım sizler bizim canımız ciğerimizsiniz’.

“SİZİ ALACAĞIZ, BAŞ TACI YAPACAĞIZ”

Siz zannediyor musunuz biz, Hatay’ı, Maraş’ı, Antep’i, zannediyor musunuz biz Adıyaman’ı düştüğü yerde bırakırız. Sizi alacağız, baş tacı yapacağız. Ayağa kaldıracağız sizi. Çünkü biz devlet yönetmenin gerektirdiği ahlaka ve vicdana sahibiz. Kemal Kılıçdaroğlu’nun olduğu yerde hak, hukuk ve adalet olur. Yolsuzluk olmaz, usulsüzlük olmaz, haksızlık olmaz, adaletsizlik olmaz; hak, hukuk, adalet olur. Yarası olan vatandaşım sizi ayağa kaldıracağız. Çünkü biz devlet yönetmenin gerektirdiği ahlaka ve vicdana sahibiz. Kemal Kılıçdaroğlu’nun olduğu yerde hak, hukuk ve adalet olur yolsuzluk olmaz usulsüzlük olmaz, haksızlık olmaz, adaletsizlik olmaz. Hak hukuk adalet olur. Bakın dört yıldır İstanbul’da görev yapıyoruz. Bizi didik didik ediyorlar. Mercekle bakıyorlar bize durduk yerde fırtına koparıyorlar. İki tane önemli husus hatırlatacağım size. Bir tanesi seçimde çaldılar dedi. Hani bir tane hırsız buldunuz mu? Yok değil mi? Milletten özür dilediniz mi?

Kalabalıktan birinin “hırsız var” diye seslenmesi üzerine İmamoğlu sözlerine şöyle devam etti:

‘O HIRSIZI BİLİYORUZ ONU BULUP EVİNE YOLLAYACAĞIZ’

Bir tanesi var onu biliyoruz, o hırsızı biliyoruz, onu bulacağız onu evine yollayacağız. Biz tek bir usulsüzlüğümüzü bulamadıkları yerde o dönemde seçimi çalmaya kalktılar millet demokrasi tokadı attı. Sonra terörist dediler İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin çalışanlarına. Bu kardeşiniz 90 bin insanla birlikte çalışıyor. 90 bin çalışanımıza terörist dediler. Şimdi bizim olduğumuz yerde yolsuzluk, usulsüzlük olmaz. Bakın bizimle uğraşıyorlar, Mansur Başkanımla Ankara’da uğraşıyorlar. Adana’yla, Mersin’le, İzmir’le Antalya’yla uğraşıyorlar. Uğraşsınlar bizim olduğumuz yerde iş olur, icraat olur, çözüm olur, proje olur İstanbul bunu gördü. Ankara bunu gördü, diğer şehirlerimizde bunu gördü.

‘HADİ ORADAN’

Bakın ben size bir hatırlatma yapacağım. İstanbul’un göbeğinde tarihi yarımadan yeşil alan imarlı bir yerde, yani siz orada bir tek yeşil alan yapabilirsiniz, bina yapamazsınız. Kalkıyor bir akıllı, hep 16 milyon insanın içinde bir tane akıllı çıkıyor. Orayı, tam 25 milyon liraya satın alıyor. O zamanın parası. 25 milyon lira satın aldığı yeri yakın bir zaman diliminde kaça satıyor belediye biliyor musunuz, ama önce buraya imar çıkartıyorlar belediyede. 450 milyon liraya, 117 milyon dolar. 10 milyon dolar adamın verdiği para, 107 milyon dolar gidiyor bildiğimiz yerlere ya da bilmediğimizi düşündükleri yerlere 107 milyon dolar ne kadar biliyor musunuz bunun anlamı? En az iki katrilyon liradan daha fazla. Döviz kurunu takip edemiyoruz artık farkındaysanız. Hesabını da yapamıyorum. Dört günde, beş günde imarı çıkarılıp satılan bu yerden milletin parasıyla birileri zengin ediliyor. Daha ileri gidiyorum. Burayla ilgili soruşturma yapıyoruz, burayla ilgili dosyayı hazırlıyoruz, soruşturmayı başlatıyoruz ülkenin İçişleri Bakanı bu dosyayı alıyor, diyor ki sen bu dosyayı soruşturamazsın ben bunu bakanlıkta soruşturacağım. Üç senedir soruşturacak, şimdi, bunu söyleyen akıl bana Milliyetçilikten bahsedecek öyle mi? Senin benim evladımın kuruşlarıyla, liralarıyla kendi cenahında gelir elde eden insanların sorgulanmasını engelleyecek ve sözüm o milli olacak, millete de gayri milli diyecek. Hadi oradan, hadi oradan, hadi orada.

‘BEN TAM DÖRT BUÇUK YILDIR MÜCADELE EDİYORUM’

Bu aklı göndereceğiz. Bakın o terbiyeli o liyakatli yönetim aklı nasıl ki İstanbul’a, Ankara’ya ve diğer şehirlere yayıldı. 14 Mayıs’tan sonra o aklı Yalova’da görecek, görecek. Yalova’yı geliştireceğiz. Az önce söylediğim gibi turizm potansiyeli, sağlık turizmi potansiyeli yılın 12 ayı hareketli bir Yalova. İstanbul’un geçiş yaptığı bir Yalova değil. İstanbul’un birbirini etkilediği bir Yalova üreteceğiz. Dünyanın dört bir yanından insanlar buraya gelecek ve bunu ancak biz yapabiliriz biz çözeriz. Yalova’nın işsizlik sorununu da biz çözeceğiz. Her üç gençten birinin işsiz olduğu Yalova’yı biz istemiyoruz. Yalova’nın işsizlik sorununu da biz çözeceğiz, esnafın, çiftçinin, orman içi köylerde yaşayanların buradaki sanayicilerin sorunlarını biz çözeriz. Yalovalı kadınların, gençlerin, çocukların, emeklilerin sorunlarını da biz çözeceğiz. Ancak biz çözeriz, çünkü biz kimseyi zenginleştirmek için değil biz 86 milyona hizmet etmek için geliyoruz. Yalova’nın ihmal edilmiş bütün sorunlarını biliyoruz. Ulaşımla ilgili sorunlarını biliyoruz. Aynı zamanda İstanbul’a erişimini denizin daha faydalı kullanılması hususundaki adımları da biz atacağız. Sizden yetki istiyoruz. Biz kavga değil icraat için geliyoruz, biz bahane değil çözüm için geliyoruz. Biz seçimi, iptal edilmiş siyasi bir dava bahane edilerek bizimle uğraşan insanların görevinden uzaklaştırmak için elinden geleni yapan bu insanların bu ülkeyi bu yöneten aklın nerelere sürükleyeceğini çok iyi biliyorum. Çünkü ben onlarla tam dört buçuk yıldır mücadele ediyorum.

‘O RUHU TEKRAR YAŞATMAK İÇİN İKTİDARA GELİYORUZ’

Demokrasiye inanan, bütün Yalovalılara sesleniyorum. Bakın ben burada Vefa Salman’ı da selamlıyorum ona yapılan haksızlıkları da bertaraf edecek düzenin hak hukuk ve adalete dönüşeceği bir süreci Yalova’da hâkim kılacağız. 14 Mayıs’ta milletin vicdanı galip gelecek adalet yerini bulacak, Yalova gerçek anlamda huzura erişecek. Yalova deyince bir ziyaretinde tanıştığım, İstanbul’un efsane belediye başkanı Ahmet İsvan’ı da anmak isterim. Ahmet İsvan tam anlamıyla halkçı bir belediye başkanıdır. İhtiyaç olduğu için İstanbul’da halk ekmeği kuran önemli bir insandır Yalovalıdır. Yalova’da yaşamıştır. Yalova’da modern tarımına öncülük etmiştir. Yalova Taşköprü’de eşiyle birlikte işlettiği çiftlikte yaptıklarıyla bölge çiftçilerine rehberlik yapmıştır. Kendisiyle bizzat tanışma onurunu yaşadım. Allah rahmet eylesin 1923 doğumluydu. Ben o yıllarda doğan çocuklara Cumhuriyet çocuğu diyorum. O cumhuriyet çocukları bize çok şey kazandırdı. Biz de Cumhuriyetin evlatlarıyız. Bu ülkede bu ülkede demokrasiyi güçlü kılacağız. Değerlerini bu ülkeye hatırlatacağız. Birbirini sevmeyi, üretmeyi, insanlarının Cumhuriyet ruhunu hatırlamayı ve özellikle egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olduğu o ruhu tekrar yaşatmak için iktidara geliyoruz.

‘BİR AVUÇ İNSANIN KAYBETME ZAMANI GELDİ’

Bu akşam ailece bir araya geldik, toplandık. 86 milyon insanlık bir aileyiz. Allah beni size mahcup etmesin çok çalışacağım. Sizin sevginizle coşa coşa milletimize hizmet edeceğiz. Milletimizin, bir araya geldiğinde nasıl başarılı olduğunu millet ittifakının nasıl başarılı olduğunu 2019’da hep birlikte ispat ettik. O dönem işte bu millet ittifakının tohumlarını atan 13’üncü Cumhurbaşkanımız Kemal Kılıçdaroğlu. O önemli adımı attığında kol kola girerek ve ittifak ruhu ile bizi demokrasiyle bütünleştirerek o yolculukta nasıl kazandığımızı biliyorum. O yolculuğun yine önemli bir lideri İYİ Parti Genel Başkanı Sayın Meral Akşener’dir. Bütün liderlere teşekkür ediyorum. Hep birlikte başaracağız. Şimdi İstanbul’da kazandığımız seçimin ve başarının aynısını bütün yurdumuzda gerçekleştirmek. Zaten son yıllarda bir tek sözü doğru söylediler, bir tek sözü. Hatırlayın ne dediler? İstanbul’u kazanan, Türkiye’yi kazanır dediler. İstanbul’u kaybeden Türkiye’yi kaybeder dediler. Eve zamanı geldi. Neyin biliyor musunuz? Bir avuç insanın kaybetme zamanı geldi 86 milyonun kazanma zamanı geldi ve hep birlikte kazanacağız.

‘BAŞIMIZA KAKILAN TEK ADAM REJİMİNE SON VERMEYE HAZIR MIYIZ?’

Yalova sözleşeceğiz. Sandıklara, burada genç bir kardeşim diyor ki sandıkta gömeceğiz diyor sandığa, ben öyle demiyorum sandıkta coşacağız millet coşacak. Sandıkta coşmaya, oy kullanmaya oy kullanmaya, vatandaşları sandığa taşımaya, sandıkta görev almaya her oyumuza sahip çıkmaya, bu çocuklara, gençlere sahip çıkmaya bu başımıza kakılan tek adam rejime son vermeye hazır mıyız? Benim sevgili hemşerilerim, o gün, o güne kadar, o günün başarılı olması için o güne kadar komşularınızla konuşmaya, eşinizle, dostunuzla sohbet etmeye, onların derdini dinleyip anlamaya ikna etmeye bakın biz buradayız, sözünüzün teminatı olmaya hazırız. Gece gündüz yedi yirmi dört çalışmaya hazır mıyız? Ben şimdi yapacağımız şey İstanbul Sözleşmesi diyorum. Hani kadınların özellikle eşitliğin teminatı olan İstanbul Sözleşmesi kadınlığı yaşatır sözünün ispatı o bizim zaten sorumluluğumuzda. Ama şimdi de biz İstanbul Sözleşmesi yapacağı birlikte ama tek şartla İstanbul bizi duyacak. Her şey çok güzel olacak.”

Kılıçdaroğlu Burdur’da Cumhuriyet sözü verdi! “Hiçbir fakir fukaranın elektrik suyu doğal gazı kesilmeyecek”

Kılıçdaroğlu: Türkiye’nin geldiği noktaya bakın, soğan lüks oldu

Ekrem İmamoğlu ‘Canımı en çok yakan şey’ dediği olayı anlattı